Eğitim, öğretmenlerden öğretim yoluyla bilgi edinme süreci de denilebilir. Bu, kişinin okullarda edindiği öğrenimdir. Temel olarak ise, öğretmenler tarafından sınıflarda bilgi aktarımı, öğretim üyeleri tarafından çalışma materyallerinin sunulması, öğrenciyi herhangi bir konuda eğitmek ve onlara pratik yönler hakkında pratik deneyim kazandırmak amacıyla eğitmen tarafından atölyede uygulamalı eğitim gibi faaliyetleri içermektedir. Gerçek zamanlı durumların değerlendirilmesi, ona pratik durumlarla yüzleşmek için gerekli teknik becerilerin kazandırılması.
Eğitime ne gerek var?
Eğitim temel bir gereksinimdir ve herhangi bir toplumun gelişmesi için gerekli olan önemli bir bileşendir. Bir kişinin eğitimi onun sosyal statüsünü, zihinsel durumunu, bilgisini ve pratik yalan durumlarıyla yüzleşme becerilerini geliştirme yeteneğini geliştirir. Cehaleti öldürebilecek, bilinçsizlikle mücadele edebilecek tek silah eğitimdir. Eğitimli bir insan, olaylara farklı bakabilecek geniş bir zihne sahip olduğu için olayları daha iyi algılayabilir. Herhangi bir sorunun tüm yüzlerini anlayabilecek ve daha sonra durumu daha iyi bir şekilde ele alabilecek geniş bir zihne sahiptir.
Gelişmiş ülkelerde eğitim durumu yüksektir ama gelişmekte olan ülkelerde durum tam tersidir. Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde okuryazarlık oranı oldukça düşüktür. Her ne kadar hükümet tarafından daha yüksek okuryazarlık oranına ulaşmak için sürekli çaba gösterilse de, yine de hedefe ulaşmak çok uzaktır ve UNESCO ve bu ülkelerin hükümetleri tarafından belirlenen hedeflere ulaşmak yıllar alacaktır.
Ama bu niye böyle? Sürekli çabalara rağmen okuryazarlık oranı neden istenilen düzeyde değil? Eğitimin yayılmasının önündeki en büyük engeller nelerdir? Nedenleri en iyi şekilde şöyle tanımlanabilir:
Okuma-yazma oranının istenen seviyeye ulaşmasını engelleyen eğitim ve altyapı imkanlarının olmayışı, nüfusun büyük bir kesiminin ebeveynlerin çocuklarını okula göndermesine engel olan yoksulluğu, kadın anlamına gelen toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadınlarla aynı tercihe tabi tutulmaması. Erkek olmaması gereken ve geleneksel kast uygulamalarının da eğitimin ışığına ulaşmasını engellemede büyük rol oynayan eğitimin tüm kapılara ulaşması.
Gelişmekte olan ülkelerdeki insanlar bu engelleri aşabilirlerse, bu gelişmekte olan ülkelerde eğitim düzeyi kesinlikle artacaktır.
