Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Selami Saygın

Edip Yüksel Bey’e Çağrı!

Selami SAYGIN Yazar Selami SAYGIN
27 Eylül 2009
Selami Saygın
2
403
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Edip beyi şahsen tanıyorum.

Gerçi tanışıklığımız fazla uzun sürmemiştir. Kendisinin bir çeşit aforoz uygulaması ile Türkiye’den ayrılmasından sonra bir daha karşılaşmak kısmet olmamıştır. Ama kendisini tanıdığımda (1985 yılında) bazı konularda çok geleneksel sayılan görüşleri üst perdeden ve heyecanla savunmasını da hayli yadırgamıştı. İsmen ehli kale olarak gıyaben tanıdığım için geleneksel bazı refleksleri yanlış gelmişti bana.

Ancak bir çeşit afaroza uğramasına yol açan kimi görüşleriyle esaslı bir transformasyon geçirdiği zaman içinde
Ortaya çıktı. Başlangıçta üst perdeden savunduğu bazı geleneksel görüşlerinin aksine şimdi gelenek lehine tek bir görüşü ve tercihi yoktur. Eğer varda ben kendisini düzenli takip edemediğim için dikkatimden kaçmış ise peşin bir özrümü de beyan ederim.

Yazdığı bir yazısında Başbakan Sn Tayip Erdoğan ile ilgili anılarına da hayli yer vermişler. Kendisini de “radyoaktif arkadaş” diye nitelendirmiştir. Şüphesiz herkes bu kelimenin anlamını biliyordur ama ben yine de herkesin hoş görüsüne sığınarak sözlük anlamını tekrarlamak istiyorum: “Radyo aktifliği olan, atom çekirdeği kendiliğinden tanecikler ve elektromanyetik ışımalar yayarak parçalanan” diye açıklanmaktadır. Hangi özelliği sebebiyle böyle bir kavramı kendisi için tercih etmiştir? Açıklanmaya değer bir konu olmalıdır. Sayın Erdoğan, Türkiye’de % 47 oy almış bir partinin genel başkanı, halen başbakan. Bundan dolayı “sevgili Tayip” diye seslenmek, Türkiye’de genel geçer nezaket kurallarının üstünde bir hitap olduğunu Sayın Edip Yüksel her halde teslim ederler. Üstelik Sayın Yüksel’in kişisel ilişkilerinde nezaket kurallarını önemsediğini bilmekteyim.

Sayın Erdoğan’ın “Sokrat vari – İbrahim vari veya pragmatik” değişiminin başka bir içerik ve boyuttaki halini de Sayın Yüksel geçirmiştir. Geçmişte “dava arkadaşlığı yaptığı” kimselerden gördüğü aforoz uygulaması da belli ki onun sonraki dönemdeki insani ilişkilerinde hayli belirleyici olmuştur.

Bu arada Sayın Yüksel’in hukuk doktoru ve felsefe profesörü olduğunu öğrendim. Bilmiyordum. Kendisini tebrik ederim. Ama bir yazı içinde iki kere felsefe profesörlüğünün belirtilmesi de her halde dikkatten kaçan bir husus olmalıdır. Yoksa Sayın Yüksel’in böyle fani unvanları önemseyeceğini zannetmiyorum.
Değişimin yaşı ve sınırı yoktur. İşte Sayın Yüksel, Türkiye’de iken etnik kimliğini belirtmez ve bu tür vurguları da abes bulurdu. Ancak görülüyor ki ABD’de “Kürtlüğünü keşfetmiş”. Yine “Anavatanında kimliği inkar edildiği ve ana dili yasaklandığı için anadilini konuşamıyan bir Kürt olarak” ABD’de Türkçe Dersler verdiğini Türkçeye ve Türk kültürüne ABD’de hizmet ettiğini beyan etmişti.

Elbette bu “kimlik inkarı” vurgusu çok tanıdık bir tekrardır. Belli ki Sayın Yüksel ABD’de ki transformasyonunda bu tür vurguları önemseyen ciddiye alan bir tercihin sahibi olmuştur.

ABD’de Türk kültürüne hizmet eden birisi 16 Türk Devletleri bayrağını görünce niye merakı artar? Çünkü tanıttığı Türk Kültürü içinde zaten 16 Türk Devleti vurgusu önemli bir yere sahip değil midir? Üstelik Sayın Yüksel’in bir polisin cep telefonunda “ceddin deden neslin baban” diye başlayan mehter marşı müziği çalınca merakının endişeye dönüşmesi de hayli enteresan olmalıdır. Çünkü kendileri de takdir ederler ki Türk kültürü içinde mehter marşlarının özel ve ayrıcalıklı bir yeri vardır.

“Kürt diye bir etnik grubun var sayılmadığı yıllarda ismi Güroymak olarak değiştirilen Norşin doğumlu bir Kürt olduğumu biliyorlardı o genç polisler.” Belli ki Sayın Yüksel, Kürtlerin etnik varlığının yok sayılması gibi eski yer adlarının değiştirilmesini de yadırgamaktadır. Önce herkesin şunu hatırlaması lazımdır ki; Bir etnik grubun varlığı öyle hükümet – meclis kararları ile olmaz. Bir etnik grup ya vardır yada yoktur. Hükümet kararları bu sonucu bırakın değiştirmeyi etkilemez bile. Bu tür hükümet kararları “hani laf olsun torba dolsun” türünden anlamsız ve gülünç kararlardan öteye bir anlam taşımazlar. Kürt adlı bir kavim yoktur diyen bir hükümet ve meclis kararları (eğer böyle karlar var ise) içinde fazlası ile geçerlidir.

Ancak Sayın Yüksel’de teslim ederler ki tıpkı Türkler gibi, Kürtler de bu günkü Türkiye topraklarına sonradan gelmişlerdir. Yani bu ülkenin kadim yerlisi olan topluluklardan değillerdir. Buna bağlı olarak eski yer adlarının Türkçe veya Kürtçe olması istisnadır. O adların kahir ekseriyeti Ermenicedir. Ermenice adlar ise bilinen olayların ve gelişmelerin sonunda değiştirilmişler yerlerine Türkçe adlar konulmuştur. Bu Türkçeleştirilen adların içinde iyi düşünülen, anlamlı ve kullanılışı el verişli olanlar olduğu gibi tersi olanlar da bilinmektedir. Güroymak’ta bunlardan birisidir. Ermenicedir. Dolayısı ile Ermenice bir adın değiştirilmesi, Kürtlerin bir hakkının engellenmesi veya Kürtlere ait bir şeyin ortadan kaldırılması gibi değildir. Kürt sorununun ortaya çıkmasında veya devam etmesinde Sayın Yüksel’in “Kıbrıs Türkleri, Bulgaristan Türkleri veya Çeçenistan Çeçenleri” örnekleri ise mütecessis kişiliğine hiç uygun düşmemiştir. Gerçi bir dönem Türkiye’de Kürtler asimilasyon uygulamalarına maruz bırakılmışlardır. Bu elbette şiddetle reddedilmelidir. Ama ilginç olan o dönemlerde bile Kürtler, yakın çevrelerinde yaşayan Kürt olmayanları Kürtleştirmeye asimile etmeye devam etmişlerdir. Yani asimilasyonun karşılıklı olduğu tespiti daha gerçekçi ve doğru bir açıklama olacaktır

Kürt sorununun varlığı için Sayın Yüksel “ırkçı ve despot ideoloji ile devlet politikasını” göstermiştir. ABD’de Kürtlüğünü fark eden Sayın Yüksel’in sorunun kökenleri akındaki tespitleri son derece yüzeysel durumdadır. Osmanlı döneminde de Kürt sorunu (bu günkü içerikte ve boyutta olmasa bile) vardı. Osmanlı döneminde ırkçı ve despot bir ideolojiden söz edilebilir mi? İran’da da Kürt sorunu devam etmektedir. Kemalizm benzeri “ırkçı ve despot bir ideoloji” İran’da olmadığı halde niçin Kürt sorunu İran’da da vardır?

“Sokaktaki pompalı tüfeklilere hak veriyorsun” diyerek, “ya sev ya terk et” mantığı ile Sayın Başbakan’ın hareket ettiğini iddia ediyor Sayın Yüksel. Akıllarına her etiğinde kırmızı görmüşler gibi sokaklara saldıran, rast geldikleri otobüsleri, evleri, arabaları yakan saldırganlar hakkında da Sayın Yüksel’in söyleyecek sözleri olmalıdır. Kendisini bildiğim kadarı ile elbette vardır ama başka bir yazı konusu yapacak kadar uzun saydığı için o görüşlerine yer vermemiş olabilir diye düşünüyorum.

Türkiye’yi “başörtüsü ve Kürt sorunundan kurtaracak bilgilere sahip olduğunu” iddia etmektedir Sayın Yüksel. Başörtüsü hakkındaki derin görüşlerinden aşağı yukarı herkes haberdardır. “Kur’an da baş örtüsü yoktur.” Görüşünden hareketle baş örtüsü yasağını her halde sorun haline getirmek te anlamsızdır mı demek istiyor acaba? Kürt sorunu hakkındaki kurtarıcı görüşlerini ise Sayın Erdoğan’ın cesaretine ve isteğine bırakıyor Sayın Yüksel. Sayın Erdoğan bu konularda iddia edildiği gibi gerçekten “yeniçeri kafası” ile mi hareket etmektedir? Türkiye’yi bu sorundan kurtaracak bilgileri merak edip Sayın Yüksel’den isterler mi? Onu elbette bilemeyiz. Ama Sayın Yüksel’in Kürt sorununu çözecek bilgilerini görüşlerini ben şahsen merak etmekteyim. Umarım bunu herkesle paylaşır. Dolayısı ile öğrenme imkanımız olur.

Sayın Yüksel’in bu yazıyı bir çağrı olarak kabul etmesini ve görüşlerini paylaşmasını diliyorum.

Sağlık, afiyet dileklerimle selam ve saygılar.

Paylaş
Etiketler: polemik
Önceki Yazı

Hayata Bak Be!

Sonraki Yazı

Sigortasız İşçiler Ne Yapmalı?

Selami SAYGIN

Selami SAYGIN

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Selami Saygın

Kadının Yeri Ne Oldu?

24 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

Kerbela Faciası

10 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

İç Savaşın Başlaması

26 Kasım 2012
5k
Selami Saygın

Kalpak

08 Kasım 2012
5k
Sonraki Yazı

Sigortasız İşçiler Ne Yapmalı?

Yorumlar 2

  1. Edip Yuksel says:
    16 yıl önce

    Merhaba Selami,

    Köşemde size cevap olarak bir makale astım. Uzun olduğu için buraya asmak yerine adresini veriyorum:

    http://www.bilgiagi.net/?p=8984

    Selam,
    Edip

  2. Adem Ekin says:
    16 yıl önce

    Sayın Saygın, Türkçü mü? İslamcı mı? Ulusalcı mı? AKP’li mi yazısından anlaşılmıyor bir türlü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap