“Ece gül dalında yandığı zaman,
Gurbet ağlarını örer üstüme.
Yokluğun omzuma konduğu zaman,
Gariplik postunu serer üstüme,
Gurbet ağlarını örer üstüme.”
İstanbul’da ikamet eden hem şehrimiz Yusuf Dursun Hocamla da Sürmeli Festivallerinde tanıştık. Elimde üç kıymetli eseri var; onları okuyorum. “En Gür Seda-İstiklal Marşı, Yarınlarla Gel ve Gönülde Gül Telaşı” ikisi şiir, biri de hikaye kitabı.
Yusuf Dursun Hoca kimdir ne iş yapar? İsterseniz önce onu tanıyalım. Şair-yazar Yusuf Dursun, 1949 Yozgat Musabeyli doğumlu, 1968’de Yozgat Öğretmen Okulu’nu, 1971’de Erzurum Eğitim Enstitüsü Türkçe bölümünü bitirmiş. Yurdun değişik bölgelerinde öğretmen olarak görev yapmış, 1996 yılında Elazığ Mehmet Akif Ersoy Lisesi Edebiyat öğretmeniyken kendi isteği ile emekliye ayrılmıştır. Halen İstanbul’da bir özel öğretim kurumunda öğretmen olarak çalışmaktadır. Evli ve dört çocuk babasıdır
Aşığım diyenlerin/Akmalı kanlı yaşı
Sevdayı duyanların/ Aşk olmalı yoldaşı.
Aşığın bağrı yanık/Başı duman olmalı
Uyurken de uyanık/Hali yaman olmalı
Aşığın sinesinde/çifte vurmalı yürek
Sevgi dolu sesinde/açmalı türlü çiçek
Şair-yazar Yusuf Dursun’un yazı, şiir, hikaye ve masalları çeşitli edebiyat ve kültür dergilerinde yayımlanmıştır. Şiir dalında pek çok ödülü bulunan yazarın yayımlanmış eserleri şunlardır.
Zaman Perdesinde Değirmen Taşı, Ninnilerle Büyümek, Gönülde Gül Taşı, Bir Goncadır Peygamberim, Peygamber Çiçekleri, Kuş Yuvası yüreğim (Şiirleri), en Gür Seda, İstiklal Marşı (da hikaye kitabıdır) Kültür-Edebiyat ve Sanat dergilerinde yayımlanmış bir çok eseri bulunmaktadır. Kültüre sevdalı, şiire aşık gönül dostu bir insandır.
Dünyaya düşen, tahta gider, taca gider,
Sevdaya koşan, her gece bir hacca gider,
Bir bir kapatır zevk-ü sefanın yolunu
Aşkıyla coşan “Gül” gibi Miraca gider
Şiirlerinde Gül’e (O Sevgiliye) giden bir sevda umudu vardır. “Yarınlarla Gel” şiir kitabında bu umudu nakış nakış işlediğini görürsünüz, oldukça akıcı, sade bir dille, gül ile bülbülü, sevgiliye yanıp tutuşan gönülü bulursunuz. Aşk, sevgi, özlem ve kavuşma umuduyla çırpınan yüreğinden dökülen nağmeler gül bahçesindeki bülbülün feryadı gibidir. İnsanın sevgisiz, aşksız yaşayamayacağını dile getirmektedir. Sevgi, Aşk, Özlem şiirlerinin ana konusunu oluşturur. Bu sevgi bülbülün “Gül’e” duyduğu sevgiyi yansıtır.
Şair “Gülistan Yolları” şiirinde şöyle sesleniyor. “Kopuyor içimde fırtına, bora-bir bıçak sırtında düştüm yollara-yollarım bir ayaz, zehir zemberek-buzları çözmeye bir şiir gerek-şiirimi ayarladım ayaza-yolumun ayazı çevrildi yaza-şimdi gülistana yolum var benim-yolları sulayan selim var benim-gülistan yoluna şiir ekerim-şiirime yıldızları dökerim”
Yüreğime kor ateşler
Düştü canım gül’e doğru.
Göz yaşlarım dağlar taşlar
Aştı canım Gül’e doğru.
Şair-yazar Yusuf Dursun Hocayı 9. Sürmeli Festivaline davet etmiştir. Bizi kırmadı bu davetimize katıldı. Oldukça beyefendi kişiliği, nazik üslubu ve düzgün Türkçesi sebebiyle şiir programı sunuculuğunu teklif ettik. iki eğitim ustası şiir programını birlikte sundular. Program başarıyla tamamlandı. Sürmeli Şiir programının yankıları günlerce devam etti. Gazeteci, şair, yazar dostlarımızdan övgü dolu mesajlar aldık.
Şair Yusuf Dursun, şiirlerinde aşkı, sevdayı, özlemi, vatan hasretini, yaşadığı güzellikleri, umutlarını ve hayallerini konu ediniyor. Sevgililer sevgilisine yazdığı şiirleri öne çıkıyor. Onun “gül” hasreti güllerin efendisine duyulan özlemi yansıtıyor.
Görünce dünyayı gönül gözüyle
Her eşyada aşkı sezdim erenler
Şair denen bir mecnunun sözüyle
Aşkın şifresini çözdüm erenler.
Şiirlerinde kullanılan dil Anadolu Türkçesidir. Anlatımı oldukça içten, sade ve samimi olup sıkıcı bir üslubu vardır. Şiirlerinde konu bütünlüğü dikkatinizi çeker. Aşk, sevgi, muhabbet, vatan özlemi şiirlerin ana temasıdır. Bu akıcı üslubu sayesinde şiirlerini severek okuyorsunuz.
Şairin Yozgat’a, memleketine olan özlemi de bir başkadır. Vatan toprağı kutsaldır, yaşadığı, çocukluğunu gençliğini geçirdiği bu şehre olan minnet, şükran duygularını her fırsatta dile getirir. Ayrıca Yozgat onun ana ocağıdır.
Fırsat buldukça annesini ziyaret edip, hayır duasını almadan da Yozgat’tan ayrılmaz.
Sen gidince bana bir hal oluyor
Beni bende koyup gitme ne olur
Yüreğimde sızı, kirpiğimde nem
Aklıma bin türlü fikir geliyor
Kiminde hüzün var, kiminde elem
Beni melül mahzun etme ne olur
