Yılların adetlere karşı koyamadığı zamanlar insan ruhunun bedenine hükmedemediği zamanlardır. Her geçen gün bir yeniliği de beraberinde getir. Her yenilik ilk zamanlarda ya reddedilir ya da bir kurtarıcı gibi görünür. İşin tuhaf tarafı yeniliğin “normali” yoktur.
Yenilikler insan hayatını kolaylaştırmak içindir. Bazı yenilikler vardır ki olsa da olur olmasa da. Hatta olmasa daha iyi olur.
Bebeğin doğmadan önce cinsiyetinin bilinmesi epeydir var. Cinsiyet tespitinin yapılmaya başladığı ilk zamanlarda epey rağbet görüldü. O zaman sınıf üstünlüğü olan kişiler teknolojinin nimeti sayılan bu yeniliğe rağbet ederken, öğrenmek istemeyenleri biraz çağın dışında gördüler.
Yıllar yılları kovaladı. Herkes doğacak bebeğinin cinsiyetini öğrenip onlara kıyafetler hazırladılar. Artık aristokrat takım ile sade vatandaşlar aynı teknolojiyi kullanmaya başladılar. Bu durum sınıf farkını ortadan kaldırıyor ki durumda bir değişiklik olmalıydı. İşte o yeniliklerden biri de doğacak bebeğin cinsiyetini sonradan öğrenmek.
Bebeğin cinsiyetini doğunca öğreneneler de sözde seçkin tabakadan çıktı. Yani bu durumda teknolojiyi kullanmayanlar da onlar olmuştur. Olsun. Arada sınıf farkı olmalı ve bazıları kanunlarca eşit iken bazıları “daha eşit” duruma gelmeli.
Neyse bunlar birer tercih. İnsanlar da tercihlerini istediği gibi kullanır. Bu karasabanla traktör arasındaki farka benzemez. Çünkü bazı şeyler tercih kabul etmiyor.
Biz gelelim başka konuya. Artık okullarda öğrenciler aldıkları notu görebiliyor. Çok güzel. Herkes durumunu görecek ve ona göre bir sonraki yazılılara çalışacak. Ancak bazı beklentiler ve heyecanlar son buldu. Mesela karne günü yaklaştıkça öğrenciler öğretmenlerden not isteme yarışına girdiler. Amaçları daha iyi (kâğıt üstünde) bir karneyi eve götürmek.
Bu işler o kadar ileri seviyeye vardı ki not vermeyen (fazladan) öğretmenler hoş karşılanmadı. “Cebinden mi veriyor” ifadesi öğretmenler için söylenmiş en hazin cümle olmuştur. Kimse cebinden not vermiyor belki ama başkası notla cebini (karnesini) doldurma çabasında.
Karne günü öğrenciler daha önceden sonuçlarını bildiği karneleri alırken bir sürprizle karşılaşmayacaklarını biliyorlardı.
Öğrencilerin yazılı, proje notlarını bilme hakkı. Bu zaten öğretmenler tarafından öğrencilere bildiriliyor. Bu durum alınmayan karnelere kadar vardı.
Madem her şey şeffaf o kadar karneyi yazmanın alemi ne? Bir liste halinde okulun duvarlarına notlar yazılsın, öğrenciler de daha önceden bildikleri notları yine de merak ediyorsa oradan görsün.
Neyse konuyu bu kadar dağıtmışken yeni bir konu daha açmayalım.
Bütün eğitim çalışanları ve öğrencilere iyi tatiller diliyorum.
Seneye görüşmek üzere.
