Bir yandan seçimlerdi, geçimlerdi, polemiklerdi derken, bölünmenin alt yapısı da tamamlanıyor.
Beşir Atalay, 19 Mayıs’ta, Çözüm Sürecinin en kritik maddelerini görüştük. Erdoğan’ın talimatıyla, “yeni yol haritasını hazırlıyoruz” diyor.
Yeni yol haritası, ya da teröre yeni tavizlerin yollarının aranması, bir başka deyişle, bölünmenin Türk halkı tarafından nasıl hazmedileceğinin formülerinin arandığı, önemli bir toplantı yaptıkları anlaşılıyor.
Bu toplantıya, PKK’nın siyasi temsilcileri ve Beşir Atalay’ın başkanlığında devlet erkanı katılmış.
Ne konuştuklarını, neleri hedeflediklerini Türk halkından korkularından açıklamadılar. Bu sebepten hangi formül üzerinde çalıştıklarını anlayamadık.
PKK’nın bir taraftan, küçük çocukları dağa çıkarıp, yeni kadrolar oluşturmaya çalıştığı bir dönemde, beyler PKK’nın ova kanadıyla oturup, bölünmenin stratejisini hazırlıyorlar.
Öten yandan PKK’nın siyasi kanadı (Ova Kanadı) Ağrı Yerel Seçiminde, oylarını artırarak %51’in üzerinde oy aldı.
Doğuda, AKP ve diğer partiler gerilerken, bölünme derinleşiyor. Bir düğüm çözülüyor, diğer daha zor bir düğüm oluşuyor.
Çözüm Süreci, yani çözülme süreci, Doğuda, devletin tüm tedbirleri terk etmiş olmasından, bölücülük rahatça örgütleniyor.
Ağrı seçimleri; bölünmenin siyasi derinliğini anlamak bakımından, çok önemli bir göstergedir.
Öte yandan bölünme yanlısı, AKP tellalları; “siyaset yapsınlar bunda ne var” diyorlar.
Siyaset örgütle yapılır. Siyaset ideoloji ile yapılır. Siyaset ve onun örgütlenmesi, silahlanmayı kolaylaştırır. Sıkı örgütlü bir siyaset, istediği anda silahlanabilir.
Beşir Atalay’ın yaptığı toplantı; BDP+PKK’ın aldığı kararları, nasıl ederiz de, Türkiye Cumhuriyeti kanunları haline dönüştürürüz çalışmasıdır.
İlk aşamada, her dersi Kürtçe yapacak okulların kurulmasının görüşüldüğünü tahmin etmek kehanet olmaz. Çünkü BDP bu kararı daha evvel aldı.
PKK’nın silahlı siyasetçilerinin, il ve ilçelere girip çıkmasında hiçbir engel kalmadığı, lojistik desteğini sağlamak için ovada rahatça dolaştığını dünya alem biliyor.
Belki bu toplantıda, şöyle bir karar da almış olabilirler; Türk askerine denilsin ki, PKK size ateş etse bile, siz(asker) karşılık vermeyeceksiniz.
Yani Türk askeri kişisel olarak bile kendini savunmasın. Dağdaki militan elini kolunu sallayarak, omuzunda kaleşnikofla dolaşsın.
Türk Halkının varlıklarını yabancılara satan AKP’nin artık toprakları satma aşamasında olduğunu anlamak gerek.
Yalova ve Ağrı seçimleri göstermektedir ki, AKP ne yaparsa yapsın gerileme içindedir.
Bu gerile bu hızla devam ederse, Cumhurbaşkanlığı seçimi, AKP için felaket olabilir.
AKP için felaket, ülkemiz için berekettir.
