Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Yusuf Özkan ÖZBURUN

Düşünce Orucu, Hakikat İftarı, Marifet Seheri (Notlar)

Yusuf Özkan ÖZBURUN Yazar Yusuf Özkan ÖZBURUN
05 Ağustos 2012
Yusuf Özkan ÖZBURUN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

'Ölüm terbiyenin zirvesidir. Bu yönüyle hayata anlam veren ölümdür.'
Ölüm sanıldığının aksine hayat kompartımanına eklenmiş bir diğer kompartıman değildir, çayın içindeki şeker gibi hayata ‘tadını’

veren (Kur’an’da ‘ölümü tadmak’, ‘her nefis ölümü tadacaktır’ vurgusunu hatırlayalım) bir mahiyettedir.

Tek farkla ki lezzetleri acılaştıran yapıdadır. Ama unutmayalım ‘acı ilaç’ çoğu kere daha tesirlidir. Eskilerin tiryak dedikleri böyle bir şeydi. Acı fakat şifalı. İnsan dünyayı sanal bir şekilde ebediyet rengine boyayarak, lezzetleri sonsuzmuş gibi farzederek, sahip olduklarını çok ve karmaşık hale getirerek, yani ölümü unutarak veya ölüm yokmuş gibi davranarak kendini aldatır, sahte tesellilerin koynunda eğleşir. Dünyanın yalan oluşunu böylece unutur. Halbuki dünya alabildiğine yalındır, onu insan karmaşık hale getirir ki hakikat zannetsin. Ölümün gözünden baktığınızda dünya ve içindeki her şey yalın, sade ve geçicidir. Herşeyi yalın kılar ölüm, her şeyin sahte gösterişini söndürür, oyunun oyun, oyuncağın kırılgan olduğunu gösterir. Dünyanın mahiyeti, eşyanın hakikati burada belirir. Tekrarlayalım: Dünya yalın olduğu için yalandır. Dünyanın yalın olduğunu anladığımız oranda hakikatini kavrarız… İnsan bu yalınlığı karmaşık hale getirerek yalanı gözden kaçırır, ve aldanır…

 ‘Soruları kadar büyüktür insan’: ‘Soru’ kelimesi eskiden ‘sual’ kelimesiyle karşılanırdı ki bence çok anlamlıdır. Zira ‘sual’ ve ‘mesele’ Arapça’da aynı kökten gelir. Yani şunu net olarak söyleyebiliriz ki hayatta bir ‘mesele’si olanların ‘sual’i vardır. O zaman suallerimizin ne kadar büyük olduğunu meselemizin büyüklüğü belirler diyebiliriz. Büyük meselelerin insanları büyük suallar tevcih ederler. Bir kişi farzedin ki bütün meselesi vitrindeki o mavi takıma ya da kırmızı pabuçlara sahip olmak. Bunların hayaliyle yatıp kalkıyor, bu kişinin sualinin ne olacağı peşinen belli değil midir: Takım kaç para ve nasıl alabilirim, acaba nakit mi yoksa kredi kartı ile mi alsam?

Fakat bir başkasını farzedelim ki insanın ve hayatın temel meselelerini amaç ediniyor, gerisi onun için bir araç mesabesinde… Sonluyken sonsuzu tırmalıyor, hayatın amacını, kainatın sırlarını bilmek istiyor, insanın özünü kavramak niyetiyle büyük ve derin rüyalar görüyor. Sizce ne tür sualleri olur böyle birinin? Sual ederim size… Büyük meseleleri olanlar hayal kurmaz, rüya görürler. Hayaller kurmaca, rüyalar hakikattir çünkü. Derin rüyalara dalanlar, Hz. Yusuf gibi bu rüyaların tabiri için büyük sualler sorarlar. Büyük ve derin sualler, engin cevapların dualarıdır. ‘Duanız olmasa ne öneminiz var’ mealindeki ayeti tam da burada hatırlamak gerekmez mi?

Hayat, harekettir: Hayatın atıl, durağan, hareketsiz, faaliyetsiz bir noktasını, bir anını bile gösteremezsiniz. Hareket ve faaliyet hayatın cevherindedir, yüzeyinde değil. Aşırı ve yoğun aktivite bazı şeylerin sabitmiş gibi görünmesini sağlar. Bir dağın tepesinden elindeki meşaleyi süratle çeviren birinin uzaktan sanki sabit bir ışık çemberini tutuyormuş görülmesi gibi bir durumdur bu. Taşın sabit ve katı görülmesi cevherindeki hareketin yoğunluğu sebebiyledir. Aynı durum deniz için de geçerlidir, deniz en küçük titreşimlerle en yoğun hareketi yaşadığı bir zamanda müthiş sakin gözükür ve bu manzara sükunet verir insana. Aşırı dalgalı bir deniz yüzeyinde çok hareketli görünmesine rağmen, hareketin kütlesel olması yönüyle azameti artmış ama yoğunluğu azalmıştır. Tıpkı dantelde ilmek sayısı azaldıkça örgünün gözeneğinin büyümesi gibi. İlmek sayısı arttıkça dantel daha sık işlenir ama ilmek sayısı azaldıkça nakışlar daha büyük ve geniş hale gelir.

İnsan için düşünüldüğünde kişinin bedeninde müthiş ve durmayan bir hareket varken, zihninde, duygularında, düşüncelerinde, günlük hayatında bir atalet, durağanlık varsa bu dehşetli bir can sıkıntısı ve bunalım demektir. İlim, tefekkür ve ibadetle her anınızı bir faaliyete dönüştürmek mümkündür, velev ki uyuyor olsanız bile. (‘Alimin uykusu dahi ibadettir’ ifadesindeki ‘ibadet’ lafzını ‘faaliyet’ olarak da anlamak mümkündür bu bağlamda…) İnsan, ruhun, kalbin ve aklın gıdası olacak tarzdaki faaliyetle dinlenir, sükunete erer. Ruhuna, kalbine ve aklına gıda olmayacak hareket, faaliyet, çalışma, koşturmaca sanıldığının aksine stresten başka bir sonuç vermez. Gerçi her halukarda atalet daha çok yorar ama sırf maddi amaçlara yönelik hareket yoğun bir baskılanmayı doğurur. Dikkat ederseniz, çoğu insan tatilden ruhen ve manen yorgun döner. Sadece para, kariyer ve maddi başarı peşinde koşan modern insan ruhunu, kalbini ve aklını ihmal ettiği için sürekli yorgunluk sendromuyla karşı karşıyadır. Sözün özü şu ki insan maddi faaliyetlerini manevi dinamizmle beslemezse geriye büyük bir yorgunluk, tiksinç bir bıkkınlıktan başka bir şey kalmaz. Akıl ilimdeki, kalp zikirdeki, ruh fikirdeki daimi faaliyetle sükünete erer, dinlenir, din’lenir…

Umut, hayatın diğer adıdır: İnsansak, yaşıyorsak, canımıza kıymamışsak, dağlara vurup aklımızı bir tutam ot gibi rüzgara vermemişsek umutsuz olma lüksümüz yoktur. “Umut ki yaşamamdır nam-ı diğer”. Son günlerde yeniden elime geçen küçük fakat önemli bir kitap var. İmam Ebu Hanife’nin ‘Fıkh-ı Ekber’inden sonra Hanefi mezhebinin ikinci itikad kitabı sayılan Hakim Semerkandi’nin Sevad-ı A’zam’ı… Bu küçük kitapta İslam akaidinin temel 61 ilkesi vurgulanıyor ve bilin bakalım 60. madde ne diyor? Dediği şu: ‘Allah’ın rahmetinden ümit kesmek küfürdür.’

Bu konuda çağı kötülemenin, zamanı berbat bulup nefsimize bahaneler bulmanın manası yok. Peygamberin asrı bizim çağımızdan nitelik olarak daha mı az kötüydü? Azgınlık, şehvet, şöhret, servet düşkünlüğü mahiyet itibarıyla farklı değildi. Belki sadece derece farkı vardı. Eğer içinde bulunduğumuz zamanda gücümüzün üstünde bir imtihanla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorsak, şeytanın oyununa geliyoruz demektir: La yükellifullahu nefsen illa vüsahe…. Rabbimiz nefsimizin kaldırabileceğinden fazlasını yüklemez. Ölmediysek demek ki bu yükü kaldırabiliriz. Öyleyse umut insanın şarkısı olacak. Garbın ve şarkın şarkısı olacak. Aksi halde felsefi ayartmalara kanarak, deliliğin girdabında boğulan zavallı Nietzsche gibi ‘Umut etmek işkenceyi uzatır’ diye bağıra bağıra gebereceğiz.

Son olarak iki şeyi hatırlatmak isterim: İbn-i Sina’nın, ayaklarından birbirine zincirlenmiş güvercinlerin tek tek uçma çabalarının sonuç vermemesi üzerine hep beraber uçtukları temasını işleyen hikayesini ibretle düşünmek, acaba zincirlerden kurtularak yükselmek nasıl mümkündür, diye sormak mecburiyetindeyiz. 

Ayrıca, Prusya’yı işgal eden Napolyon’un dumanlar arasında kalpağı görülen bir Prusyalı’ya ‘Prusya artık yok, yenildiniz, teslim ol’ mealindeki alaylı ifadeleri karşısında umut ve metanetle ‘Ben varsam Prusya vardır’ deyişini içimizde yankılandırmalıyız.

Mesele hala varolup olmadığımız meselesidir. Meselenin tümü varoluş: tümü oluş: tümü ol’uş…

Paylaş
Etiketler: Düşünce OrucuHakikatoruç
Önceki Yazı

Bu Yazının Üstüne Soğuk Su İçilir!

Sonraki Yazı

Dışişleri Bakanı, Türkmen Diyarı Kerkük’te

Yusuf Özkan ÖZBURUN

Yusuf Özkan ÖZBURUN

İlişkili Yazılar

Yusuf Özkan ÖZBURUN

Modern Dünyada Aileyi Anlamak (II)

29 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

Modern Dünyada Aileyi Anlamak (I)

28 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

Seyyah ve Turist

26 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

“Biz” Deyince ne Anlıyoruz?

11 Ekim 2013
5k
Sonraki Yazı

Dışişleri Bakanı, Türkmen Diyarı Kerkük'te

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap