Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TANRIVERDİ

Dürbün Bizimdir

Hasan TANRIVERDİ Yazar Hasan TANRIVERDİ
30 Aralık 2024
Hasan TANRIVERDİ, Öykü Tefrikaları
0
Dürbün Bizimdir
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Dürbünle doğayı gözetlemek, hayaliydi. Bu hayal, çocuk yaşta başlamıştı. Dürbün eşliğinde; dağların doruğuna, gemilerin güvertesine ve kalelerin burcuna çıkma isteği. Daha ileri yaşa kadar, hayalleri gerçek olmadı ama, dürbünle hayal kurmaktan da vazgeçmedi.

Sanat tarihi bölümünde okuduğu halde, yine de bir dürbüne sahip olamamıştı.

Dürbünle, uzakları yakına getirmeyi ve engin maviliklerde kaybolmayı düşlerdi. Geçmişin olaylarının, farkında olmasa da çevreyi dürbünle gözlemek isterdi.

Dürbünle hayal peşinde olmak, bir tutku, diyordu…

Sınıfça kaleyi ziyarete gidecek olmaları, sevindiriciydi. Özellikle dürbünle hayallerde yaşayan “Salih’in” ziyaretçiler arasında olması önemliydi. Yalnız havanın açılmasını bekliyorlardı. Sis kalktığında kaleye varacaklardı.

Kale yöneticilerinin, teknik donanımı yüksek, dürbünleri vardı. Onun için özel dürbünle kaleye girilmesi yasaktı.

Kale burcundaki yazıyı; “Hayat bizimdir” diye okuyacağı yerde, “dürbün bizimdir,” diyen hayalperest Salih’e tüm arkadaşları gülmüştü.

Sınıf, yöneticinin rehberliğinde, kale ile ilgili bilgileri, not aldılar. Kalenin konumu, sosyal etkinliği ve ziyaretçi kapasitesi konuşuldu. Yönetici, öğrencilerin sorularını cevapladı. Salih, kalenin onarım geçirmesini ve dürbün konusunu da dile getirdi.

Kalenin tüm saldırılara dayandığı, tarihleriyle anlatıldı. Kaleyi elinde tutan kavmin kimler olduğu açıklandı. Çağlar içinde kalede yaşananlarla ilgili bilgi verildi. Kale yıllarca ayakta kalmış ve üzerine tutsaklık gölgesi düşmemişti.

Kalenin burcundan, gözlenen dağların doruk noktaları, duygusallığın gözdesiydi.

Salih, dağlara baktı ve “içimde hep bir uyanış vardı. Parmaklarımın ucuyla, dokunmak istiyordum, kayıp giden geçmişe,” dedi. Dürbünle bakma düşüncesi bile, belleğini kaynatıyordu. Bu konuda ruhunun güçlenmesini istiyordu. Bugüne kadar birkaç kale gezmiş ve tarihini öğrenmiş olmayı arzulamıştı. Kaleden hayatın anlamını tanımlasaydı, kendini başarılı saymış olurdu.

Issız yollardan gelip kale kapısını tokmaklamalı ve duvarların taşlarını dizen elleri takip etmeliydi. Küçük pencerelerin bırakılış şeklini düşünebilse, güvenliğini ve vadiye inen yolu nasıl koruduklarını tahmin edebilseydi.

Yönetici, Salih ve üç arkadaşını seçip dürbünlerin başına gönderdi. Dürbünü nasıl kullanılacağını tarif etti. Önce sağ yöndeki kayalığa, oradaki vahşi heybete ve sol yandaki tepelerin yeşilliğine. Sonuçta da bozkıra doğru, çevreyi gözetlemelerini, istedi.

Yönetici başlayın dedikten sonra, kayalıktaki, ana ve yırtıcının yavrularını, dağ keçilerinin çalılar arasındaki oynaşmalarını izlediler. Doğanın güzelliği karşısında; “dürbün ve marifeti” demekten kendilerini alamadılar.

Bozkıra yönelin dediğinde, göz alabildiğine, ova ve çevresi ağaçlıktı. Ortada kıvrılarak ilerleyen ırmak. Güneş ve çevrenin canlılığını şekillendiriyordu…

Bu canlılık bulutların hareketliliğinde, Orman yürüyor gibi karşıdan bir ordu geliyordu. Önde atların çektiği top arabaları, arkada süngülü tüfekli, zırhlı ve de miğferli askerler. Ordu ileri, diye bağrışarak geliyorlardı.

Top atışları başlayınca, “Hedefimiz kale nidaları duyuldu!

Ortalık cehenneme dönmüştü. Kale duvarları patlamalar ile isabet almaya başladı. Gökyüzü karardı, şimşek ve gürlemeler, patlamalara eşlik etti.

Kaleye saldırı sonucu korku ve heyecan, tüm dehşetiyle sürüyordu. Salih ve arkadaşları dürbünde donmuş kalmışlardı. Avazları çıktığı kadar bağırıyorlardı. Kale içerisinde bağırarak kaçışmalar başlamış ve atılan toplar kale duvarlarını sarsıyordu.

Güneş, ışınlarını çekmiş, asker kaleyi sarmaya başlamıştı. Kuşlar susmuş, rüzgâr duyulmaz olmuştu. Bulutlar da boş durmamış ve sağanağı başlatmıştı.

Kalenin içindeki bağrışma, yöneticinin talimatıyla arka kapıya yöneldi ve dışarı çıktılar. Sinir ve stres altında çay masalarına oturmaları söylendi. Salih ve arkadaşları sararıp solmuştu. Üçünün de elleri titriyordu. Salih, “kale ve çevresi, bulutlara esir oldu, beynimi sis sardı,” dedi.

Yönetici ayağa kalktı ve “herkes geldi mi?” dedi.

Yönetici kale görevlileriyle birlikte güldüler. Ziyaretçiler de elinde olmadan güldü.

Yönetici; “bir bahar esintisinde, sizlere sevgi dolu bir anıyı yaşattık,” dedi.

“Geçmişle ilgili, gerçek bir anı izletmek istedik. Dürbündeki görüntüler tamamen, filmden örnektir. Patlamalar da görevlilerin kurgusuydu,” dedi.

Salih “nasıl olur? Gerçek bir savaş! Böyle bir anıyı hayatım boyunca unutmayacağım. Kuşkulanmadığım bir oyunun figüranı oldum,” dedi.

Tekniğin üstün kullanılışına yenik düştük.

Korkunun izleri alınlarında, ter damlacıkları olarak dizilmişti.

Ve dürbün bizimdi.

Hasan TANRIVERDİ

Paylaş
Etiketler: doğadürbüngözetlemeksınıfyönetici
Önceki Yazı

Delilik Halleri…

Sonraki Yazı

Öncesi Ve Sonrası

Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda öğretmen...

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Öncesi Ve Sonrası

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap