Kenya Katolik Doktorlar Birliği (KCDA), UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü’ nü (WHO) Kenya hükümeti tarafından desteklenen tetanos aşı kampanyası kılıfıyla milyonlarca kadın ve kızı kısırlaştırmakla suçluyor.
Kenya hükümeti ise aşılamayla ilgili yanlış bir şey olmadığını ve aşıların yüzde yüz güvenli olduğunu bildiriyor.
KCDA ise ülkenin farklı yerlerinden aldığı altı ayrı tetanos aşısını Güney Afrika’ da bağımsız bir laboratuarda tahlil ettirdiğini ve tümünde de kısırlaştırma amacıyla kullanılan HCG antijeni bulunduğunun belirlendiğini ileri sürüyor.
KCDA’ nın sözcülerinden olan jinekolog Dr. Ngare şunları dile getiriyor:
“Geçen sene ekim ayında Dünya sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF desteğinde görünüşte yeni doğan tetanosunun kökünü kazımak için aşılama kampanyası başlatıldı.
Kampanya, 14-49 yaş arasındaki yani doğurma çağındaki kız ve kadınları hedef alıyordu ve ülkenin 60 farklı yerinde uygulanıyordu.
Kampanyada kullanılan tetanos toksoidi (TT) bu kampanya için özel olarak ithal edilmişti ve standart TT aşılarına göre farklı parti numaraları vardı.
Şimdiye kadar, kadınlarımıza ilki ekim 2013, ikincisi mart 2014 ve üçüncüsü de ekim 2014 olmak üzere üç doz yapıldı ve iki dozun daha yapılması da kuvvetle muhtemel görünüyor.
Her 6 ayda bir toplam 5 doz tetanos aşısı yapılması ne mutat ne de tetanos aşılamasında tavsiye edilen bir uygulama değildir.
Tetanos aşıları daha önce beş doz olarak sadece, WHO tarafından 1992’ de geliştirilen gebelik hormonu HCG ile beraber doğurganlığı düzenleme aşılarında taşıyıcı olarak kullanılmıştı.
Tetanos HCG ile bağlandığında ve her altı ayda bir beş doz yapıldığında kadınlarda zerklerden 2-3 sene sonra hem tetanosa ve hem de HCG’ ye karşı antikorlar oluşuyor.
HCG’ ye karşı antikorlar oluşması kadın hamile kalır kalmaz “tekrarlayan düşüklere” ve neticede “kısırlığa” yol açıyor.
WHO, tetanos aşısı ile bağlanmış HCG ile 1993’ de Meksika’ da ve 1994’ de Nikaragua ve Filipin’ lerde yeni doğan tetanosunun kökünün kazınması için masif aşılama kampanyaları yürüttü.
Kampanyalar, 14-49 yaş arası kadınları hedef almıştı ve her birine de beş doz aşı yapılmıştı.
Düpedüz ahlâksızca ve kötü olan, HCG ile birleştirilmiş tetanos aşısının kadınlara “doğum kontrolü etkisi” bildirilmeden kısırlaştırma aşısı olarak yapılmasıdır.
Bildiğim kadarıyla kadınlar, yeni doğan tetanosunu önleyecek masum bir aşı olmaya gidiyorlardı”.
Katolik doktorlar, Sağlık Bakanlığı’ na aşının martta ikinci doz uygulamasının yapılmasından önce içinde HCG antijeni olmadığından emin olunması gerektiğini bildirdi fakat bu istekleri geri çevrildi.
WHO’ nun sicili çok kötü
Güney Amerika’ da 1990’ lardaki kampanyada kullanılan tetanos aşılarının HCG ile birleştirilip birleştirilmediği konusunda sıkıştırıldığında WHO iddiaları kabul etmemiş ve ispat edilmesini istemişti.
WHO, buna ait delillerin sunulması üzerine aşı üretim işleminin diğer aşı bileşenlerinin yalancı pozitif sonuçlara sebep olabileceğini bildirildi.
WHO biraz daha sıkıştırıldığında ise bazı aşılara üretim sırasında HCG karışmış olabileceğini kabul etmek zorunda kaldı ama HCG ne tetanos ne başka bir aşının üretimi sırasında kullanılan bir bileşen değildi.
Tetanos aşılaması yapılan kadınlarda HCG’ ye karşı antikor oluştuğunun gösterilmesiyle ve bu kadınlarda tekrarlayan düşük ve kısırlık gelişmesiyle gerçekler ortaya çıkmış oldu.
UNICEF, geçen sene de Filipinler’ deki Süper Tayfun’ dan sonra 500 bin doz canlı çocuk felci aşısıyla benzer bir kitlesel aşılama kampanyası yürüttü.
Oysa bu ülkede 1993’ den beri çocuk felcine rastlanmamıştı ve canlı virüsle aşılananlardan lağım sularına karışan virüs önlemesi gereken hastalığın hortlamasına yol açmıştı.
2013’ de UNICEF tarafından satın alınan 1 milyon 700 bin doz canlı çocuk felci aşısıyla Suriye’ li mültecilere de “kitlesel aşılama” uygulandı, oysa bu ülkede de 1999’ dan beri çocuk felci görülmemişti.
Bu kampanyadan sonra da çocuk felci vakaları görülmeye başladı.
Gelelim neticeye
WHO, “ilaç endüstrisi” ve başka “derin” yapılar tarafından kullanılan bir kurum hâline gelmiştir.
Örgütün, domuz gribi salgınında da aşı üreticileri tarafından yönetildiği apaçık ortaya çıkmıştı.
Bizde de WHO’ yu kaynak göstererek grip aşısı kampanyaları “çığırtkanlığı” yapanlar var.
Hadi gelin de WHO’ ya ve çığırtkanlarının sözlerine inanın!
Kaynaklar:
