Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Selami Saygın

Dünya Kadınlar Günü Olur mu?

Selami SAYGIN Yazar Selami SAYGIN
08 Mart 2011
Selami Saygın
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bilindiği gibi 8 Mart 1857’de ABD/New York’ta 40.000 dokuma işçisi çalışma şartlarının düzeltilmesi gibi oldukça masum bir taleple greve gittiğinde, polislerin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesinden sonra çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurdukları barikatlardan çıkamamasından dolayı çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 129 işçi yanarak hayatını kaybetmiştir.

26 Ağustos 1910’da Danimarka/Kopenhag’da toplanan 2. Enternasyonale bağlı “Uluslar arası Sosyalist Kadınlar Toplantısında” 8 Mart 1857’deki yangında hayatını kaybeden kadınlar anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü (İnternational Womens Day) olarak anılması kararlaştırıldı. Önceleri yalnızca SSCB vb ülkelerde anılan bu kadınlar günü 1960’larda ABD’de anılacak günlerin arasına alınması ile yaygınlaştı. 16 Aralık 1977’de Birleşmiş Milletler 8 Mart’ı “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kararlaştırdı.

Türkiye’de sol grupların öncülüğünde ilk defa 1921’de 8 Mart “Emekçi Kadınlar Günü” olarak anıldı. Tek parti döneminde uzun bir süre unutuldu. 1970’lerden itibaren yine sol grupların öncülüğünde 8 Mart günü “Dünya Kadınlar Günü” olarak daha geniş bir katılımla anılmaya başlandı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra da 8 Mart günü bir süre anılmadı. 1984’ten itibaren yine sol grupların, kadın derneklerinin öncülüğünde 8 Mart günü anılmaya başlandı. SSCB’nin dağılmasından sonra Türkiye vb ülkelerde de sosyalist çevrelerin sınıf mücadelesi gereklerine bağlı olarak yaymaya ve kabul ettirmeye çalıştığı günlerden birisi olan Dünya

Kadınlar Günü’de giderek resmileşmeye daha çok ilgi toplamaya başladı.
Batılı toplumlar tarihleri ve yapıları itibarı ile sınıflı toplumlardır. O toplumlarda sınıf mücadeleleri önemlidir. Bir sınıfın elde ettiği haklar da çoğunlukla diğer sınıfa karşı mücadelesi ile elde edilmiştir. Her gelişme bu sınıf mücadelesi içinde bir yere ve öneme sahiptir. İslam dünyasında, Türkiye’de de sosyal tabakalaşmanın tezahürü olacak farklılaşmalar her zaman olmuştur. Ancak bu farklılaşmalar hiçbir dönemde bir sınıf mücadelesi sınırlarına ulaşmamıştır. Sınıf mücadelesinin yaşanmadığı toplumlarda, bu mücadelenin tarihinde önemli bir yeri olduğu varsayılan Dünya Kadınlar Günü gibi günlerin gerçekten bizim tarihimizde bir karşılığı bulunabilir mi? Yine sınıf mücadelesini esas alan Sosyalist görüş çerçevesinde de “Dünya Kadınlar Günü” nasıl bir anlama gelir? Doğrudan bir cinsin haklarını diğer cinse karşı koruma geliştirmeyi esas alan bir tutumu da “sınıf mücadelesi” mantığı ile açıklamak oldukça zordur. Türkiye’de de 8 Mart Gününü sahiplenenler Sosyalist çevreler ve PKK yanlısı çevrelerdir. İslami çevrelerin böyle bir güne ilgi göstermelerinin, sahiplenir gibi olmamalarının tarih ve toplum telakkileri bakımından uyumlu olduğunu iddia edebilmekte zordur. İslami çevrelerin de yas ve bayram günlerinin değiştiği yahut sosyalist içeriktekileri de içine alacak şekilde genişlediği de 8 Mart’a gösterilen ilgiden dolayı söylenebilir mi?

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle KA-DER başlattığı bir kampanya ile TBMM üyelerinin yarısının (275) kadınlara ayrılmasını talep etmektedir. Bilindiği gibi KA-DER 1997’de daha çok İslam karşıtı bir grup kadın tarafından feminist bir görüşle tesis edilen bir dernektir. Kuruluş yılından başlayarak çok sayıda kız öğrenci okullarından atıldı, kadınların işlerine son verildi. KA-DER bütün bu baskılara tepki göstermediği gibi baskı sahiplerini de destekledi. Nüfusun yarısını oluşturan kadınların İslami kıyafetleri tercih etmeleri halinde halen daha ülkemizde okuma hakları, çalışma hakları ve seçilme hakları yoktur. Üstelik 1999 genel seçimlerinde İstanbul Milletvekili olarak seçilen bir bayanın başörtüsü nedeniyle milletvekilliğinin iptal edilmesi toplumsal ve devlet linçine maruz kalmasını da KA-DER gizli açık desteklemiştir. KA-DER kadın haklarını savunur görünürken acaba başı örtülülere niçin sahip çıkmamıştır? Onları kendi cinsiden saymadığından mı baş örtüleri nedeniyle savunulamayacak ölçüde ağır bir suçlu görmesinden midir? Belki hepsi birden olacak ki KA-DER’in onlar hakkında hiçbir talebi duyulmamıştır. Hangi oranda olursa olsun TBMM’de yalnızca başı örtülü kadın milletvekilleri olsa KA-DER’in tepkisi ne olur acaba?

Türkiye’de kadın nüfusunun muhtemelen en az yarısının başı örtülüdür. Bunların seçme hakları vardır ama seçilme hakları halen daha yoktur. Üstelik ileri demokrasi uygulayan AKP döneminde de başı örtülü seçmenlerin oyları ile başı açık hanımlar seçtirilmeye devam edilmektedir. AKP aksini yapabilir miydi? Başı örtülü hanımları, başını açan hanımlara seçtirebilir miydi? Böyle bir teklifi başı açık hanım seçmenlere açıklayabilir miydi? Burada AKP yönetiminin becerisinden çok, başını örten hanım seçmenlerin inanılmaz bir uysallıkları ve teslimiyetleri görülmektedir. Ciddiye alınmadıkları, tabir caiz ise adam yerine konulmadıkları bir siyasi organizasyonda, oy deposu olarak, siyasi dolgu malzemesi olarak bulunmayı içlerine sindirebilmektedirler. Bilinmeyen bir zamana kadar sürekli sabır dileyen sükunet isteyen telkinlerle başını açan hanımlar için aylar boyunca seçim çalışmaları yapmaktadırlar. Niçin? Kendilerinin yaptıklarının yüzde onunu bile başını açan hanımlar yapar mı? Büyük bir ihtimalle yapmazlar.
Birde işin cinsiyetle açıklanamaz tarafı vardır. TBMM’de üyelerin % 90’dan fazlası erkeklerden olduğu halde erkeklerin sorunlarına o sayın üyelere ne kadar ilgi gösterebilmektedirler? Ne kadarını çözebilmişlerdir? TBMM’de kadınların nüfuslarına denk bir oranda temsil edilmeleri halinde sorunlarının çözüleceği de iddia edilemez. Ancak demokrasi birazda teselli rejimidir. Kadınlar da sayıları oranında temsil edildiklerinde teselli olmaları için önemli bir nedene sahip olacaklardır.

Paylaş
Etiketler: düdünyaka-dersosyalisttbmm
Önceki Yazı

İnsanı Düzelt ki Dünya Düzelsin

Sonraki Yazı

Masal Deyip Geçme

Selami SAYGIN

Selami SAYGIN

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Selami Saygın

Kadının Yeri Ne Oldu?

24 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

Kerbela Faciası

10 Aralık 2012
5k
Selami Saygın

İç Savaşın Başlaması

26 Kasım 2012
5k
Selami Saygın

Kalpak

08 Kasım 2012
5k
Sonraki Yazı

Masal Deyip Geçme

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap