Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Dr. Ahmet FİDAN

Dünün Sinikleri Bu Günün Stoacıları, Toplumsal Yalama!

Dr. Ahmet FİDAN Yazar Dr. Ahmet FİDAN
26 Ekim 2010
Dr. Ahmet FİDAN
2
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

1990 Öncesi ve 1990 Sonrası Türk Siyasal Hayatındaki Sinikler, Stoacılar, Entellektüeller, Dantellektüeller, Saklambaç Oyunları ve (A)sosyal demokratik Şizofreni

Tarihsel dönüm noktasını doğru mu ayırdım yanlış mı ayırdım o kadar da emin değilim. Ama temelde toplumsal / kentsel dönüşüm alanlarının fay hattının kabaca çizilmiş bir zamanlamasıdır bu 1990 lı yıllar.

1990 lı yıllar muhafazakar kesimin entellektüalitesinin gerilme şişme patlama arifesi yıllarıydı. Öyle ki, bu patlama 1994 yılında Refah Partisi’nin (yerel) iktidara geldiği yıllardı. En büyük çatlak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı sayın Sözen’in safahati, sabık İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel’in safahat içindeki sefaleti ve çöp dağlarının halk kitlelerini patlatırken pusuda sinmiş olan öteden beri kendini şarj etmekte olan (sinik) muhafazakar entelijensiyanın siyaseten siperlerinden çıkıp alanlarda aksiyon üretmesiyle başlamıştı.

Halkın şu ya da bu şekilde önce yerel seçimlerde sonra genel seçimlerde verdiği oyların üzerine kurulan, kendini ideal tip yönetime kurgulamış entelijensiyanın danışmanlığında ‘o zaman için’ Allah’tan korkan siyasetçileri, planlanan kurgulanan türde EN CİCİ EN İDEAL YÖNETİM MODELLERİ ortaya koymaya başlamıştı. Tabi bu ERDEMLİ HİZMET ETME SÜRECİ zaman ilerledikçe “orta stoacılar” da da olduğu gibi tefessüh (bozulma) sürecine girecektir. Bu halleriyle dünün sinikleri bu günlerin ‘orta stoacı’ larına dönüşeceklerdi.

Bu bahiste, “sinikler” ile “stoacılar”ı vurgulamakta olduğumuz tema içinde biraz açmak gerekecektir. Sinik, (kinik) okul, Sokratesçi okullardan biri kabul edilir. Siniklik, Sokratesin öğrencisi olan Anthisthenes tarafından ortaya atılan bir okuldur (ekoldür.) Buna göre, öğretide, mutluluğa ancak ERDEMLE ulaşılacağını, ve bu erdemin de dünyevi hazları yadsımakla mümkün olabileceğini (mülkiyet, aile, din v.b. değer ve yargıları redderek) ulaşılabileceği belirtilir. Diogenes daha sonra bu öğretiyi yaygınlaştırarak eyleme dönüştürmüştür ve gerçek erdeme ancak bu şekilde ulaşılacağını savunmuştur.

Söylentiye göre Diagones yaşamını bir fıçının içinde devam ettirmeye vardırarak, toplumsal gereksinmelerden kendisini tamamen yalıtmaya yönelmiştir. Bu doğasal yaşayışın temelleri, insani değerlerin doğaya aykırı olduğunu öne süren stoacılık tarafından beslenmiştir. Bu haliyle yazı başlığımızda dile getirdiğimiz sinikler ile stoacıların aslında aynı kaynaktan beslendiği, özde yatay ve dikey adalet anlayışıyla idealize edilen (İslam’daki) hakça yaşam, Marksizmdeki komünal yaşam iç içe geçmiş merdivenin basamaklarıydı.

Kıbrıslı Zenon’un öncülüğünü yaptığı Helenistik düşün sistemi olan Stoacılar, ise, dünya ile yani doğa ile barışık yaşamayı, genelde de dünya vatandaşlığını ön planda tutarlardı. Stoacılar ile, bizim bildiğimiz malum Sosyal Demokratlar, benzeri bir psiko-sosyal ruh ve yaşam kalıbının oyuncusu olmuşlardır yıllarca. Hatta geçenlerde bununla ilgili (16 Ekim 2010 tarihinde www.bilgiagi.net te) “Sosyal Demokratlar Niçin Farm Ville Oynarlar” başlığı ile bir makale kaleme almıştım. Onların içindeki doğayla özdeş ama bir o kadar da kozasal yaşamlarını Facebook taki sanal tarlalarda sürdürdüklerini ironik bir dile ifade etmiştim.

1990 öncesi bürokrasinin, devlet yönetiminin en seçkin yerlerine yerleşmiş, yer yer çöreklenmiş, yer yer yapışmış yer yer buraları parsellemiş sosyal demokrat zihniyetler, 90 sonrası her yıl tedrici olarak ellerinden iktidar gücünün alınmasıyla yer yer agresif, yer yer darbe yamakçılığıyla gereken legal veya illegal bütün yollara tevessül etmekten geri durmamışlar. Ki bunlardan birisi de (iddia olunan) “ergenekon” sürecidir.

Ne gariptir ki, her iki okulun birbirinin mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) olduğu gibi, her iki cephe hem 90 öncesi hem 90 sonrası aynı süreçleri farklı zaman ve mekanlarda yaşamışlardı. Bu süreç, bir zaman meydanlarda gerillacılık oynamayı, bir zaman kontrgerillaya dönüşmeyi bir zaman da iktidarın öldürürken gülümsemesini gerektirmiştir. Ne gariptir ki, her iki cephe de eşitlik ilkesinden yola çıkarken, yolculuğu seçkinci eşit olmayanların eşit kalmaması (sözde) idealiyle tamamlamışlardır.

SONUÇ:

2010 yılı itibarıyla dünün sinikleri (kinikleri) semirmiş sinme eylemini sona erdirmiş ve aksiyon üretmeye devam etmekteler. Yine dünün stoacıları ise, bu gün Farm Ville nin sanal tarlaları arasında Stoanın süslenmiş direklerini, sütunlarını sanal bahçede tecimsel (ticari) meta olarak kullanmaya başlamışlardır. 1990 öncesi aksiyoner stoacılar 1990 sonrası tedrici olarak iktidardan çekilirken 2005 li yıllardan itibaren sinik (saklanmış) bir stoacı durumuna gelmişlerdir.

2010 yılının sinmiş Stoacıları ile dünün siperlerinde şarj olmuş sinikler, bu günün aksiyoner lejyonerleri olmuş durumda. Toplumun bu iki kesimi başta başörtüsü olmak üzere ve yarınlarda çok daha temel can alıcı konularda şartları eşit olmayan oyun içinde aksiyoner ve reaksiyoner savaşımını sürdüreceklerdir.

Dünün entellektüelleri bu günün çeşme başı icraacıları olurken, dünün seçkinci dantellektüelleri bu günün saklambaç oyunundaki gizlenenleri haline gelmiştir. Bu oyundaki “EFE” ise, 2050 ila 2100 yılları arasında başta “ebe” olmak üzere kime ne rolü biçecek ve bu süreçte toplumsal yapı devingenliğini sulh ve sukun içinde mi, yalama ve yalpalama ile mi sürdürecek bunu zaman gösterecektir.

Biz bu süreçte saklambaç oynarken, oyunculuktan EFE  olmaya terfi edebilecek miyiz, yoksa körebe oyununda Ebe olurken sobelenecek miyiz, sobeleyecek miyiz, bu da ayrı bir konu.

Ülkemiz için, toplumumuz için, insanlık için hayır ve esenlik dileklerimizle.

Not:

Bu yazı, http://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.gazetecanik.com, http://www.kamudanhaber.com, http://www.siyasalforum.net, http://www.ahmetfidan.com ile, Gazete Canik vb. kağıt bası gazetelerde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş
Etiketler: devletdevrimcilerentelijensiyaentellektüaliteentrikaeşitlikeşitlikçilikhelenistik felsefeiktidarislamcılarkiniklerkomünal yaşammuhafazakalarlarmuktediroyunsiniklersiyasallaşmaSiyasetSosyal Demokrasisosyal şizofrenistoacılartoplumtoplumsal baskıtoplumsal muhalefetyönetim
Önceki Yazı

Semaverin Ruh Hali

Sonraki Yazı

Ahlak Kurallarına Uymayan İşçi Tazminatsız Çıkartılabilir

Dr. Ahmet FİDAN

Dr. Ahmet FİDAN

İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004). Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi. ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir. Eserleri: Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.

İlişkili Yazılar

Bilim & Teknoloji

Kültür Araştırma Doğa ve Çevre Dernekleri Federasyonu Kuruluyor

15 Kasım 2024
5k
Dr. Ahmet FİDAN

Kişisel Gelişim ve Öz Motivasyon Teknikleri Açısından Toksik Kişilerden Uzaklaşma Yöntemleri

12 Kasım 2024
5k
Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies
Çocuk Gelişimi

Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies

11 Kasım 2024
5k
Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler
Dr. Ahmet FİDAN

Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler

06 Ekim 2024
5k
Sonraki Yazı

Ahlak Kurallarına Uymayan İşçi Tazminatsız Çıkartılabilir

Yorumlar 2

  1. ünsal says:
    15 yıl önce

    güzel yazmışsınız hocam
    (redderek)(reddederek) yada (red ederek) o düzeltilecek.

    Konu doğru ergenekon ise muallak süreleri doluyor toplu tazminatlar bizim vergilerden ödenecek.
    Ne demişti 1990 yılların hanımağası
    “kurşunu atanda bizim, yiyende bizim”
    Yani attıranda biziz yedirtende biziz. Yediğinin hakkını vermeyene kurşun yediririz. Siyaset böyle birşey siyasi güç silahlı güç kadar etkili.
    Son cümle inanın hocam bu devletin bir sahibi var, hükümetler de değişse rejimlerde değişse ülkede devrim üstüne devrim onların üstünede on tane evrim geçirilse bu devletin bir sahibi var, gerektiğinde ülkenin başındaki yetkiliye
    Atanda bizim yiyende bizim
    Fatihte bizim Silivride bizim
    Dedirttirecek bir güç var 😉

  2. Uğur ÖZALTIN says:
    15 yıl önce

    Küresel aktörler çalıyor biz oynuyoruz vesselam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap