Büyük yapılarda hem riski azaltmak, hem de maliyeti düşürmek için kullanıcılara ‘dumb terminaller’ alınır…
Dumb terminaller, sadece servera veri girişi yapacağınız bir klavye ve ana bilgisayarın sonuç ve emirleri ileteceği bir ekrandan oluşur.
Bunların merkezden bağımsız hafızası olmadığından veri işleme özelliği yok. Yapabileceği tek şey, serverin talimat ve çıktılarına harfiyen uymak.
Yani ‘yat’ diyorsa yatmak, ‘kalk’ diyorsa kalkmak. Hafızası olmadığı veya bağımsızlığını kaybettiği için düşünemez, akledemez. Neyin iyi, neyin kötü olduğunu bil(e)mez. Sadece ana bilgisayarın çıktısını yansıtır.
Serverin fişini çektiniz mi, damb kapkara bir ekrana dönüşüverir.
Mesela, server “Erdoğan kötü”dür diyorsa, o “ne münasebet, o iyi biridir” diyemez. “Peygamber geldi” diyorsa, itiraz edemez, “sen geldi diyorsan geldi” demek zorunda.
“Bana vahiy geliyor” desen, onun ekranında da o gözükür. “Peygamberlik müessesi kapandı, sana vahiy nasıl gelsin?” diye soramaz.
“Doğru da, yalan da olsa fark etmez, verileri bana gönder, bu verilerle ülkeyi, milletin geleceğini darmaduman edeceğiz” desen, aptallığına doymayasıca “böyle şey mi olur” demez.
Üstüne bir kamera takıp, “git kimin ne kadar mahremi varsa kaydet” dersen, ramı/beyni olmadığı için “öyle şey mi olur, başkasının yatak odası görüntülenir mi” diyecek bir iradeye sahip değil.
Serverdan sinyal giderse çalışır, gitmezse trene bakar gibi bön bön bakar.
Üstüne bomba bağlayıp, “git meydanda patlat” desen, yapar.
Harama helâl, helâle haram desen, “ben servermiyim nereden bileyim, serverin bir bildiği vardır” diye itiraz edemez.
“Servera yanlış yazılım yüklenmiş olabilir mi?” diye, olmayan aklından geçiremez.
“Bakın çağ değişti, virüsü var, solucanı çıktı, hackerlar revaçta, servere korsanlar girmiş olabilir” deseniz ve bunun için milyonlarca delil gösterseniz inandıramazsınız.
Hadi format çekelim deseniz, format atacak diski ve hafızası yok. Onlarda sadece bir kez kaydedilip bir daha silinemeyen rom bulunur, o kadar!
Dumbla server arasında eskiden koaksiyel, Cat5, Cat6 kablolar vardı. Sonra fiber çıktı, hatta artık kablosuz bile haberleşebiliyor. Fiber dediğinizde 30-40 bin tünel çıkar karşınıza. Hangi delikte, bul bulabilirsen. Hele saf olanlar, bu kaosta nereden bulsun bunu.
Birde yüksek güvenlik protokolleri kullanıyor ise, illâki parolayı bilmeniz gerek. Çözmek için mücadele şart. Bu protokol siz ilerledikçe kendini imha eden türdense, iş hayli güçleşir.
Gayrı ne desek boş… Anlayan anladı!
Bu arada bir de uzaktan yönetilebilen switchler var. Artık bunlara “imam” mı deniliyor ne?
Server açısından önemli olan, yazılımın kodları… Mesela yazılım ‘Tavistock’ da yapılmışsa, alfabesi teslise aitse, operatör Roma, RAND veya CFR’dense, ekranın besmele ile açılması, rüyadan rüyaya koşması sonucu değiştirmez.
Routerlardan hiç söz etmediğimin farkındayım. Onları çözebilmek için barındırıldığı FBI’a yakın olmak gerekiyor.
