Düğün salonuna girdiklerinde soluk soluğaydılar. Nikah bitmiş takı töreni başlamıştı. Kerem hanımına, hediyeyi verir gideriz, dedi. Hanımı arkadaşımı da görürüz. Yıllarca beraber çalıştık, dedi.
Kerem, salonda tanıdığa rastlamadık. Çok garip, dedi.
Hanımı, arkadaşımı da göremedim, bir garip olay daha, dedi.
Kerem, hiç değilse bir tanıdık olmalıydı, diye cevap verdi. Hanımına sıraya gir, ben de dışarıya çıkayım, dedi. Hanımı sıra geldiğinde zarfın üzerini yazar veririm, dedi.
Kerem salon dışına çıktı. Bahçe düğün salonuna uygun çiçeklendirilmişti. Çiçeklere baktı. Ömer’in geldiğini fark etmedi. Ömer komşusunun oğluydu. Ağabeyi nasılsın sorusuna şaşkınlıkla cevap verdi.
Ömer, Seda teyze gelmedi mi diye sordu. Kerem, geldi de takı sırada bekliyor, dedi.
Ömer, ne takısı nikâha on beş dakika daha var, takı nereden çıktı, dedi. Kerem hemen içeriye girdi ve hanımına seslendi. İşaret etti ve hanımı çıkıp geldi. Kerem, bu takı merasimi bizimkilere ait değil. Nikâh on beş dakika sonra başlayacakmış, Ömer geldi de dedi. Hanımı boşuna kimseyi tanımadık, dedi.
Ömer’le birlikte ön koltuklara oturdular. Kerem, Ömer ikaz etmemiş olsa yabancıya hediye vermiş olacaktık, dedi. Hanımı onlara nasipmiş diyerek sineye çekecektik, dedi.
Zaman dolduğunda, gelin ve damat salona alkışlarla girdiler. Nikâh masasına geçmeleri zaman aldı. Bir hayli kalabalık vardı.
Fotoğraflar çekilmeye başlandı. Kalabalıkta kimsenin dediği anlaşılmıyordu. Fotoğraf sorumluları, kendilerinden başka kimse çekim yapamaz, dediler. Cep telefonları ellerinde olanlar kimseyi dinlemeyip çekim yapıyordu. Akılsız insanlar, akılsızlığını yaşantısında kesinlikle bir şekilde gösterir.
Bir iki itişip kakışma oldu. Salon biraz karıştı, peşinden yumruklar konuştu. Kerem ve hanımı Ömer’i alıp arkaya çekildiler. Olaylar büyüdü ve yarım saat sürdü. Yapılan uygunsuz bir hareket, sorumluların peşini bırakmaz. Karşındakini şartlarına zorlamana gerek yoktur. Onları pasifleştirme yolları aranmalıdır. Düzensiz işler daha kötü sonuç verir. Polis geldi ve olayı ancak yatıştırdı.
Olayın yatışmasına kadar cep telefonu kırılanların sayısı çoktu.
Bir anda anons kulakları tırmaladı. Nikah ertelenmiştir. Ertelenme olayı acil durumda olurdu. Kavga yatışmış ve herkes yerine geçebilirdi. Gelin ve damat çıktı. Baştakilerin sinir katsayısı artmıştı. Kerem ve hanımı fırsattan istifade, kaçtılar. Hanımı yolda, gülerek adamın yere düşmesini anlattı. Beyi, gülme komşuna gelir başına, dedi. Kerem, cahillik başa geldiğinde, kolay gitmez, dedi.
Havanın bozulması da olaya tuz biber olmuştu. Felaket yağmur, sele neden olmuştu. Ömer’le birlikte eve zor vardılar.
Düğün için yeniden gün alındı ve on beş gün sonraya atıldı.
Hasan TANRIVERDİ























