Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA

DR. Ârif Akşehirlioğlu’nun Ardından

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA Yazar Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA
04 Haziran 2008
Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
0
410
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Benim de tanımış olmaktan gurur duyduğum hem hemşehrim hem meslektaşım hem baba dostu Dr. Arif Akşehirlioğlu’ nun 92 yaşında vefatının ardından eski Erciyes Ünivers,tesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Şahin’ in kaleme aldığı yazıyı sizlere aktarmak istiyorum.Gençlerin ölümü bir başka, yaşlıların ölümü bir başka acı veriyor. Ben hep, birinde geleceğimizi, diğerinde geçmişimizi kaybetmiş, zamanda yolculuğumuz ve devamlılığımız sekteye uğramış gibi hissederim. Sayın Ârif Akşehirlioğlu’nun vefatını duyduğum zaman bir canlı tarihi kaybetmişlik duygusuyla sarsıldım.

O ne güzel bir insandı, toprağına, Anadolu insanının özüne bağlı, tarih ve kültür varlığımızın derinlerine kök salmış bir ulu çınar gibiydi. O, Cumhuriyet döneminin idealizmiyle ve memleket sevgisiyle dolu, tüm düşkünlere karşılıksız yardım eden bir doktor, makamının önüne koyduğu nice fırsatları asla şahsî çıkarı için kullanmayan bir yönetici ve gittikçe daha çok muhtaç olduğumuz asil bir insan idi.

1917 yılında doğdu, iki padişah ve on bir cumhurbaşkanı dönemi yaşadıktan sonra 06 Şubat 2009 günü, yaklaşık 92 yaşında vefat etti.

Kendisini, her yaz geldiği, Kıranardı’ndaki yarı harap bağ evinde, amcasının oğlu Sayın Osman Akşehirlioğlu vasıtasıyla tanımıştım. Yıllardır İstanbul’da yaşıyor olmasına rağmen, Kayseri’ye ve Kıranardı’na hasreti tükenmemişti. Havalar ısınınca, ileri yaşına ve hastalığına rağmen duramıyor, her yaz, hiç olmazsa birkaç haftalığına Kıranardı’na geliyordu. Belli ki orada, gençliğinin, göçüp gitmiş atalarının, arkadaşlarının, dostlarının hatıralarını yaşıyor, bir ömrün muhasebesini yapıyor, Erciyes Dağının geven ve keklik kokularından, bu dünyada bir yıl daha tutunmaya yetecek kadar hayat iksiri depolayıp, nerdeyse kimselere görünmeden, geldiği gibi sessizce gidiyordu. Zaten, hayat öylesine değişmişti ki, ne kendisini tanıyan ve ne de kendisinin tanıdığı, neredeyse kimsecikler kalmamış, ihtiras yoğunlaşmaları da vefa ve kadirşinaslık duygularını buharlaştırmıştı. Belki de Kıranardı’nda, Bayburtlu Zihni güftesinde, Nevres Paşa dîvan bestesinin duygusallığını yaşıyordu:

Vardım ki yurdumdan ayağ göçürmüş,

Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı,

Camlar şikest olmuş, meyler dökülmüş,

Sâkîler meclisten çekmiş ayağı.

O’nunla bahçesindeki çayırlıkta, etrafa rast gele serpilmiş, “dili olsa” diyeceğiniz tarihî taşların arasında, kalın gövdeli, ulu çam ağacının altında defalarca sohbet ettik. “Bu ağaç kaç yaşında?” diye sordum. İnsanın içini ısıtan, gevrek ve her an bir muziplik, bir nükte yapacağı intibaı veren gülüşüyle, “onu ben diktim, daha genç sayılır, henüz 60 yaşında” dedi. “Ama bu, Kayseri’deki en eski çam ağacıdır. Biliyor musun, eskiden, Kayseri’de iklim müsait değil, çam ağacı yetişmez, diye bir kanaat vardı. 1940’lı yılların başında, ben Kayseri Belediyesi’nde çalışırken, bu kanaati değiştirmek için birkaç kamyon çam ağacı getirip Cumhuriyet Meydanı’nda halka bedava dağıtmayı düşündük. Kurur, emeğimiz boşa gider diye kimsecikler almak istemedi. Birkaç tanıdığa âdeta zorla verdik. Geri kalanını da Vilâyet binasının önüne, Mimarsinan’ın yaptığı Kurşunlu Cami’nin etrafına ve şehrin çeşitli yerlerine diktik. Birkaç tanesini de ben Kıranardı’na getirip buraya diktim. İşte bu çam ağacı onlardan biridir…”

Yine O anlatıyor: “1936 yılında, leylî meccanî (ücretsiz ve yatılı) olarak tıp fakültesine girdim. 15–20 öğrenciyiz. Hepimize lacivert elbise, siyah ayakkabı, beyaz gömlek ve kravat verdiler. Atatürk’ün de doktoru olan Kayserili Âkil Muhtar Bey geldi ve bizi sıraya dizdi. Hepimiz pırıl pırıl donanmışız. Teker teker adımızı ve nereli olduğumuzu sordu. Kayserili, Yozgatlı, Erzurumlu, Diyarbakırlı, Konyalı vs. Hepsi saf, temiz, mahcup Anadolu çocukları. Doktor Âkil Muhtar’ın gözleri yaşardı ve Yarabbî çok şükür bu günleri bize gösterdin, dedi…”

Yakın dönem tarihimizin bütün acılarını ve Cumhuriyetle birlikte yeniden doğuşun bütün ümitlerini ve heyecanlarını yaşamıştı. İlâveten, bir doktor olarak, fukaralığın, veremin ve sıtmanın toplumu nasıl çaresiz bıraktığını ve ne büyük acılara yol açtığını görmüştü. Kardeşlerini vereme kurban vermiş, kendisi de kıl payı kurtulmuş ve bu nedenle tıbbiyedeki öğrencilik hayatı uzamıştı.

Dr. Ârif Akşehirlioğlu, 1938’de Atatürk’ün ölümüyle ve 1950’de Demokrat Parti’nin iktidara gelişiyle yaşanan dönüşümlerin, 1960 ve 1980 ihtilallerinin canlı şahidiydi. O dönemlerde yaşadıkları ve benim kendisinden dinlediklerim kitaplar doldurur. Bunların bir kısmını banta kaydetmiş olmaktan dolayı bahtiyarım. Yaşadığı en acı olayları bile nüktelerle, kahkahalarla süsler, masalımsı bir hayat oyun gibi anlatırdı. İyimserliğini ve yaşama sevincini hiç kaybetmediğini hissederdiniz. İleri yaşına rağmen, zekâsının pırıltısına ve hafızasının gücüne hayran kalırdınız.

Kayseri’de, doktor sayısının son derece yetersiz, hastalıkların yaygın ve çok ölümcül olduğu kırklı ve ellili yıllarda bir tek hastayı dahî ücretle muayene ettiğini duymadım. Asri mezarlık dâhil, şehrin modernleşmesi ve halk sağlığı konularında çok değerli katkılarda bulunduktan sonra, 1960 ihtilâlinin hoyrat atmosferinde, biraz da kalbi kırılmış olarak, Kayseri’den ayrılıp İstanbul’a gelmiş, 1962 yılında Belediye Başkan Yardımcılığı ve Sağlık Müdürlüğü görevlerini üstlenmiştir. Burada da, göçün ve hızlı şehirleşmenin, rant ve çıkar fırsatlarına ve kavgalarına bulaşmadan, sadece yarattığı sorunlara çözümler getirmek için yıllarca ve sessizce uğraşmıştır.

1973 yılında eşini kaybetmiş ve bir daha evlenmeyerek geri kalan ömrünü çocuklarının yetişmesine hasretmiştir. 1985 yılında emekli olduktan sonra, çok iyi yetiştirme imkânı bulduğu iki oğlu ile gelinlerinin ihtimamı ve torunlarının sevgi halesi içinde mutlu ve asude bir hayat yaşamıştır. Sağlığı, son birkaç yıldır, çok sevdiği Kayseri’ye ve Kıranardı’ndaki bağ evine gelmesine izin vermemiş ve belki de, bu hasretle, bu dünyadan göçüp gitmiştir. Onun gidişiyle birlikte yakın tarihimizin çok değerli bir parçası kopmuştur. Kendisine Tanrı’dan rahmet dilerim. Nur içinde yatsın. 

Yakınlarının ve tanıyanların, ondan dinlediklerini, bir an önce yazıya dökerek gelecek nesillere aktarmaları (ki basılması şart değil, bir defterde veya bir dosyada kalması bile yeter), onun bıraktığı boşluğu kısmen telâfi edecek, zamanın kopan ipliğine bir düğüm atacak ve onun aziz hatırasına karşı en büyük saygı olacaktır. Yâni, Şair Kâmi gibi, “Güle gûş ettiremez nâfile bülbül inler / Varak-ı mihr-i vefâyı kim okur kim dinler” demeyelim…

Paylaş
Etiketler: edebiyatkültürsanat
Önceki Yazı

Bir Dönem Zenginliğin Sembolüydü

Sonraki Yazı

Polis Olmak Da Çok Zor Bu Devirde

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

İlişkili Yazılar

Grip Aşısı Rezaleti
Genel Eğitim

Grip Aşısı Felç Riskini Artırıyor

08 Aralık 2024
5k
Günde 3 Bardak Süt Kemik Kırığı ve Ölüm Riskini Artırıyor
Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA

Günde 3 Bardak Süt Kemik Kırığı ve Ölüm Riskini Artırıyor

06 Aralık 2024
5k
Antiniyotikler Meme Kanseri Riskini Artırıyor
Genel Eğitim

Antiniyotikler Meme Kanseri Riskini Artırıyor

30 Kasım 2024
5k
Grip Aşısı Rezaleti
Genel Eğitim

Grip Aşısı Rezaleti

29 Kasım 2024
5k
Sonraki Yazı

Polis Olmak Da Çok Zor Bu Devirde

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap