Ayda bir toplanan dostlar meclisinde duygu ve düşünceler harmanlanırdı. Meclisindekiler çalışma alanlarıyla ilgili aktarımda bulunurlardı.
Yirmi birinci yüzyıl çok ilginç olaylarıyla gündemde olduğu için bu konuda söz alacaklar açıklayıcı konuşmalar yaparlardı. Misafirlerine ev sahipliğini de üyelerden, iki yazar gerçekleştirirdi.
İlk önce birbirini görmeyenlere dertleşme kısa bir süre verilirdi. Konuşmalar yarım saatte tutulurdu. Gerektiğinde kitaplar arasında kaybolmuşlarda söz alırdı. Köşe yazarları arasında tarihi bir dergi bulmuş gibi şaşıranlar olurdu. Bu devirde kitap bastırmak zor olduğu için yalnız yazmakla yetinirlerdi.
Konuşmacıların ufuk açan görüşleri ve olaylar hakkındaki analizleri öğreticiydi. Dostlar meclisinin özelliğini kavramamış olanların dinlemesinde bir sakınca olamazdı. Çünkü onları kimse dışlamak istemezdi.
Yaşanacak olayların iyiye gitmesi, insanların mantık ölçüsünde düşünmesiyle ortaya sunulan öneriler sayesinde başarılı yaklaşım sağlanacaktı. Ortaya atılan öneriler taraftar bulmasa da üzerinde durulmaya değer olduğu bilinmelidir.
Günümüzde dünyanın gözü önünde, “Ukrayna” işgal ediliyor, soykırım yapılıyor ve egemen güçler göstermelik de olsa “Dur” demiyor. İnsanların kırılması kimsenin umurunda değil. Demek ki insanlık ölmüş de haberimiz olmamış.
Egemen devletlerin umurunda olmaması, dünya tarihinde utanç sayfası olacaktır. Bugüne kadar böyle utanç sayfaları yok değil. Son yüz yılda; Bosna Hersek, Doğu Türkistan ve Kırım örnektir.
Dünya devletleri bu tür olaylara birlikte son vermezse, varsın batsın bu dünya.
İnsan sevmediği bir olayla karşılaştığında, nasıl kendine has tavır alırsa, bugün ki işgalde de aynı durum yaşanmaktadır.
Ayının karşısında, kedi yavrusunun yapacağı hiçbir şeyin olmaması doğaldır. Yalnız unutulmamalıdır ki, kedi yavrusunun sevimliliği günümüzün ve yarınların mutluluğu olacaktır.
Bu yüzyılda kork ayıdan, kork da pisliğinden durumuna düştük. Demek ki devletler yaşadığı acizliği açıklayamayacak kadar güçsüzler.
Dostlar meclisi dost konuşmalarla devam ederdi.
Hasan TANRIVERDİ





















