Acımasız kapitalizm bu arada küreselleşerek küresel sermaye gücünü bütün dünyada hakim kılmaya başlamıştır. Politik, ekonomik ideolojiler liberal, serbest Pazar terminolojileri altında küresel kapitalin tekeline girdi.
Liberal ekonomi, serbest pazar, özelleştirme her derde deva mucize ekonomik ilaç diye sunuldu. Sonuçları ortadadır. Hem ülke bazında hem kişi bazında zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu. Halkı, bankalar ve kredi kartına bağlı borçla yaşatmak, liberal ekonominin mucizelerinden biriydi.
21. yüzyıl idealist insanlarla beraber ideolojilerin yok olduğu yüzyıldır. Parası olmayan düzgünlüğü, adamlığı ile saygı görürdü para bunu da sildi süpürdü. Artık para her türlü ideolojiye yön vermektedir.
O da daha çok para kazanma ve bencilliktir. Şimdi tek hakim ideoloji ve başarının ölçüsü çok para kazanmakla ölçülür oldu. Diğer insani değerler ve meziyetler artık fazla önem arz etmez oldu.
Türkiye’de ABD darbeleri ile ülke sorunlarıyla ilgili genç nesil yok edildi. Yerine dogmatik eğitim sisteminde yetişen bir tek kanaldan yönlendirilen teslimiyetçi nesillerle toplumsal olaylara fazla duyarlılık göstermeyen, din adına robotlaşmış, dezenformasyonlarla yanlış yönlendirilen nesiller yetişmeye başladı. Duyarlı gençler hala var, fakat seslerini duyuracak kanalları demokratik şekilde örgütlenme olanakları ve güçleri yok.
İdeolojiler paramparça olunca buralardan arta kalan güce tapma eğilimli oportünist tayfası güç ne taraftaysa o tarafa meyil ederek bu odaklara hizmet vermeye başladılar. İdeolojiler ve idealist insanlar yavaş yavaş yok olurken devir kişiliksizliğin, dönekliğin ve omurgasızlığın her müziğe göre kıvrak danslar yapıp, çabuk dönüşler yapabilenlerin rahat bir yaşam sürdüğü ve ödüllendirildiği bir devir oldu.
Gittikçe daha bilinçli olan dünyada yaşamın merkezi insan ve insani değerler olması gerekirken kapitalin ve çıkarcılığın soğuk acımaz yüzü merkezde yerini alıp insani değerlerin üstünde oturdu.
Kamuoyu oluşturan ve küstahça, alçakça, utanmadan, alenen etkinlik ve eylem yapanları koruyan, kollayan, himaye eden, yardım ve yataklık yapan, onların avukatlıklarını üstlenen, olan bitenlere ilgisiz, duyarsız, bigane kalan kimliksiz ve kişiliksizleri, yüzlerinden sözlerinden, yazılarından icraatlarından anlamak mümkündür.
ABD ve AB’nin sahtekarlığı, yalanı ve iğrenç iftiralarına destek verip sahip çıkacak alçalan, küçülen ve yalancı, sahteci ve müfterilerin yanında yer alarak, insanlık onurunu hiçe sayan karanlık kişileri, dönmeleri, dönekleri en tehlikeli yaratıklar olarak görüyorum.
Halkı etkilemede bunların kullandığı en önemli silah araç ve gereç kutsal İslam değerleridir. Bunların yaptığı düpedüz vatana, millete devlete ihanet suçudur. Suçu önlemek için tedbir almayan, yasa, ahlak ve hukuk dışı eylemi men için müdahale etmeyen yetkili ve sorumlular da suç’a iştirak cürmünü işlemektedirler. Suç’u, suçluyu ve hainleri koruyanlar dönmeler ve döneklerdir.
Türkiye’ye ihanet eden vatan hainleri o kadar çoğaldı ki, deyip rota değiştirenler de dönektirler.
Düne kadar, solcu olup liberalliğe dönen, ateist olup İslamcılığa dönen, ya da İslamcı olup Amerikancı Avrupacılığa dönen, Yahudi Ermeni Rum karşıtı olup şimdi dinlerarası diyalogcu olan, açılımcı saçılımcı olan, ileri demokrasici olan, özgürlükçü olan bilumum tiplerin, bu dönüş süreçlerini değişim-gelişim olarak isimlendirmelerine şaşırıyoruz ya, aslında şaşırmamıza şaşırmak gerekir.
Duyarlı olanlar ortak kavram ve ortak ilkelerde tek ses olmadıktan sonra dönekler güçlü ve etkin olmaya devam edecektir
Günün Sözü: İyi olmak ya da güçlü olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır
