Saatin zembereği gibi kurulmuşçasına konuşuyordu. Yarın acilde, filmini çekip ilacını veririm.
Sıradaki şikâyetin? Dizim ağrıyor.
Yarın dahiliyeye gelirsen filmini çeker ilacını veririm.
Hasta, filmimi çektirdim.
Uzat ilaç yazayım. Ağrı diz bağlarından geliyor, aspirin günde bir defa içeceksin.
Aspirin de ne oluyor, doğru dürüst bir ağrı kesici verir misin?
O halde, kafana göre bir ağrı kesici alabilirsin.
Hasta dirseğim ağrıyor. Yarın acile gel filmini çekeyim. Burası acil şimdi çekersen iyi olur bir daha gelemem. Yalnız film sıranı kaybettin.
Hasta, çocuğum öksürüyor, nasıl bir ilaç almalıyım. Doktor baktı ve yarın gel, acilde film çekeyim. Doktor kendi kendine, insan bu kadar da geri zekalı olmaz. Hasta yakını, niçin geri zekâ, dedi. Doktor cevap vermedi ve güldü.
Hasta, başım ağrıyor, boynumu döndüremiyorum.
Doktor, yarın acile gel bağırsak filmini çekeyim. Hasta, bağırsakla ne ilgisi var. Doktor, bağırsak ikinci beyindir, dedi.
Hasta gülerek dışarı çıktı. Yakınına, bağırsağım ağrıyor, dediğinde ne diyecek diye tembihledi. Doktor, hastaya yarın acile gel, beyin filmini çekeyim, diyor.
Doktor kalktı ve çay molası dedi. Çıktı ve bir daha gelmedi. Hasta yakını onu dahiliyede görmüş. Dahiliyeye çağırmışlar onun için gitmiş. Bundan sonra dahiliyenin acilindeyim, demiş.
Doktor konusu ciddi şekilde ele alınacaktı. Çünkü hastaneyi karıştırdı. Doktorlar da takip edip onu gözlüyorlardı. Kafasının estiği gibi ilaç yazıyor ve nöbetteyim, diyormuş. Bir arkadaşına izine çıkıyorum, demiş.
Döndüğünde sorguya alınacaktı ama boşuna beklendi. Kayıplara karışan doktor sahte çıkmıştı. Sahte doktor, özel hastanelerde de arandı ve izine rastlanmadı.
Hastalar, beyin ve bağırsak filmiyle tedaviye alışacakları sırada kaybolmuştu. Doktor, komşu vilayette temizlikçi olarak çalışırken, yakalanmıştı.
Hasan TANRIVERDİ























