Ağır gündem içerisinde işdünyası iddialı organizasyonları adeta kendi halinde yapmaya çalışıyor.
İzmir’de 22. kez düzenlenen Marble Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nda bu yalnızlık duygusu açıktı.
Fuar İzmir’in açılışı geçen yıl Marble’a denk gelmiş ve siyasilerin akın ettiği fuar, hayli coşkulu bir kalabalıkla açılmıştı.
Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı bu yıl, kendi kabuğunda.
Ankara’nın fuarla ilgilenecek hali yok.
Firma katılımlarında sıkıntı yaşanmadı, hatta geçen yılı geçmiş durumda.
Ancak bir farkla; sektör keyifsiz. Şüphesiz, küresel karmaşa, patlayan bombalar, terör saldırıları, ekonomik daralma çoğu sektörde 2016’yı şimdiden kayıp yıl haline getirdi.
Sektörde ağırlıklı konuşulan konu ise Çinlilerin mermer ocağı ilgisi. Dünya mermer rezervlerinin üçte biri Türkiye’de ve Çinliler bu rezerve doğrudan gözdikmiş durumda.
Doğaltaşta blok mermer ithalatıyla Türkiye’nin büyük alıcısı ve umudu olan Çinliler’in bu ilgisi kimilerine göre ciddi soru işareti.
Çinli şirketlerin son 3-4 yılda Antalya, Burdur ve Isparta’da satın aldıkları blok mermer ocağının sayısı 100’e yaklaştı.
İlginin Afyon’a kaydığı belirtiliyor.
Sektör adeta ikiye bölünmüş durumda.
Çinliler’e geçen ocakların, Türkiye ve bölge için ekonomi ve doğa açısından tehdit oluşturduğunu düşünenlerin sayısı artıyor.
Çinlilerin mermerleri blok çıkartarak, işlenmesi için ülkelerine göndermesi, mermeri işleyerek katma değer sağlayacak Türk ihracatçıların önünü doğrudan kesiyor.
Ayrıca Çinli işletmelerin vergi boyutu ile faaliyet alanı sona eren mermer ocaklarının durumu da muğlak kalıyor.
Faaliyeti sona eren ocakların ağaçlandırma ve yeşillendirme yapılmadan terk edildiği öne sürülüyor.
Diğer görüşe göre önemli olan, Türkiye’nin dış ticaretinin artması; bunu Çinliler ya da Türklerin yapmasının farkı yok.
Biz İzmirliler’e göre ise vazgeçilmez olan, yıllar süren EXPO hayallarinin ardından bize kalan en gerçek sonuç Marble’ın başarısını katlayarak artırmak.
Şükür ki, herşeye rağmen sektör ve İzmir bunu başarıyor.
Gizli depresyona dikkat
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İzmir Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aysel Öztezel dikkat çekici etkinlikler gerçekleştiriyor. Fırsatı olanlara izlemelerini tavsiye ederim. İzmirli Dr. Ender Saraç’ın “Çalışan Kadının Ruhsal ve Bedensel Sağılığı konusunda verdiği brifing keyifliydi. Yılların birikimine sahip Saraç, çalışan kadın olmanın zorluğunu anlatırken, çoğunun/çoğumuzun gizli depresyon yaşadığına dikkat çekti.
Çalışan kadın üzerindeki yükleri kimi zaman kaldıramıyor, çocuklarından ayrılamayacağı için ya eşini ya işini bırakıyor. Doktorun bitkisel önerileri oldu. Aklımda kalanlar Adaçayı, soya, omega 3, gece çuha çiçeği bitkisi, magnezyum ve bitter çikolata. Ama ilgileniyorsanız siz yine de kişisel web sayfasından bakın. Bir uyarısı da var Saraç’ın.
Kadınlar sosyal medyaya erkeklerden daha düşkün ve reel ortamdan uzaklaşmanın yolu olarak görmeye başladılar. Oysa sanal dünyada ancak hayali mutluluklar yaşanıyor. Bu da bir süre sonra depresyonu tetikleyebiliyor. Ellerinden telefon düşürmeyen hemcinslerime önemle duyurulur.
