Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Sripad Ramaray DAS

Dinlerin Felsefesi

Sripad Ramaray DAS Yazar Sripad Ramaray DAS
10 Mayıs 2012
Sripad Ramaray DAS
1
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

HİÇ BU AÇIDAN BAKTINIZ MI?

Maddi eğitim tek doğru cevabı olan çoktan seçmeli sınav geleneğinin uzantısı olarak karşımıza çıkar. Gündelik yaşamımızda karşılaştığımız problemleri çözmek için izlediğimiz yol, önümüzdeki seçeneklerden, doğru olan cevabı bulmak fikrinin bir uzantısıdır. Maddi eğitim geleneği zihinlerimizde “cevap, çözüm tektir” gibi kalıplaşmış bir düşünce yerleştirmektedir. Fakat hedefe ulaşmak için tek bir doğru yolun olduğuna inanmak acaba ne kadar mantıklıdır? Gerçek, çözüm için sayısız yolun mevcut olduğudur. İki farklı şehirden Ankara’ya ulaşmak isteyen iki kişiyi düşünün. Hedefleri ya da ulaşacakları nokta aynı olmasına rağmen, iki farklı yol izlemeleri kaçınılmazdır. Yollar birbirinden değişik olsa bile, izlenen yolların yanlışlığından söz edemeyiz.

Aynı şekilde, Tanrı’ya giden birbirinden farklı sayısız yoldan söz edebiliriz. Her birey, Tanrı’ya olan konumlarına bağlı olarak kendi yolunu seçer ve bu doğrultuda ilerler. Her canlı varlığın bilinci ve dolayısıyla konumu farklılık gösterdiği için, seçilen ve izlenen yol asla diğerlerininkiyle aynı olmaz. Dolayısıyla, bu dünyadaki canlı varlık sayısı kadar, Tanrı’ya gitme yolu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Seçilen yolda ilerlemek için kullanılan araç ise kişinin bilinç seviyesine bağlı olarak belirlenecektir. Zaman kaybını önlemek için uçak ile seyahat etmeyi seçmek, ya da konforlu bir yolculuk için treni tercih etmek gibi, Tanrı’ya ulaşmak için de kişi Müslümanlık, Hristiyanlık, Musevilik, Budizm, Hinduizm gibi farklı din ve felsefelerden birini seçer ve bu dinlerin öngördüğü teknikleri uygulamaya başlar.

Dinlerin uygulamalarında görülen bazı farklılıklar, çelişkili olarak nitelendirilerek kafa karışıklığına neden olabilir. Ya da ortaya çıkış zamanlarına bağlı olarak üstün olduğu ilan edilebilir. Fakat bu tip görüşlerin tamamen yanlış olduğunu söylemek zorundayım. Çünkü her din farklı zaman ve toplum yapılarına hitap etmiştir. Bhagavan Sri Krishna’nın da Bhagavad-gita’da söylediği gibi; dünyada görülen dinsizlik, yolsuzluk, kötülük her ne zaman artarsa, düzeni sağlamak için ya şahsen Kendisi zuhur eder, ya da Kendi elçilerini gönderir (4.7-8). Dinler tarihine baktığımızda, her dinin ne zaman, nerede ortaya çıktığını ve hangi topluma hizmet ettiğini görmek mümkündür.

İslamiyet’i örnek alıp ortaya çıktığı döneme bir göz atalım. Toplumun ahlaki kurallardan görece yoksun olduğu bir dönemden söz etmekteyiz. Böyle bir dönemde, düzeni sağlayabilmek için bazı kurallar koyma ihtiyacı belirdi. Hz. Muhammed Tanrı tarafından düzeni sağlamak ile görevlendirildi. İslamiyet’in kutsal kitabı olan Kuran da bu vesile ile ortaya çıkmış oldu. Tarihe baktığımızda, tüm dinlerin yıllar boyunca bir toplumu sırtında taşıyarak farklı bilinç düzeylerine hitap ettiğini görebilir, Tevrat, İncil, Kuran, Zebur vb. başka birçok kutsal kitabın da benzer şekilde ortaya çıktığını söyleyebiliriz.

Dinler hakkındaki önyargılarımız genellikle yetersiz veri ve anlayışa dayanır. Tarihte bütün peygamberler, yer, mekân ve vaaz verdikleri ortama uygun olarak mesajlarını dinleyicilerine iletmişlerdir. İzledikleri yöntem ve ilkeleri anlamadan, aceleci bir şekilde öğretilerini yargılayabiliriz. Ama bu ne kadar doğru olur? Kutsal yazıtlar, Buda’nın Tanrı’nın zuhuru olduğunu beyan ederken, Buda Tanrı ve ruh kavramını kabul etmeyen bir din anlayışı aktarmıştır. Bu anlayıştaki vurgu daha çok zihin temizliği üzerinedir. Buda’nın amacı, o dönemdeki insanların seviye ve bilinç düzeylerinin yükselmesine yardımcı olmaktı ve bu amaca hizmet eden bir felsefenin vaazını verdi. Budizm, söz konusu zaman, mekân ve toplumsal yapı içindeki insanlar için mükemmel bir felsefeydi. Bu bağlamda, Tanrı’nın varlığından bahsetmediği için Budizm’e kötü bir din diyerek gerçeklere ne kadar sadık kalmış olabiliriz ki?

Unutmamalıyız ki, hiçbir din diğerinden üstün değildir. İzlenen yollar farklı olabilir, gideceğiniz yere ulaşmak için farklı araçlar kullanıyor olabilirsiniz. Ama asıl dikkat edilmesi gereken konu; hedef ve gidilecek yerin tek olduğudur. Bilmeliyiz ki bu amaç için kullanılan araç, yöntem ve yolun birbirinden üstünlüğünden söz edilemeyeceğidir.

Paylaş
Etiketler: dinyol
Önceki Yazı

İlaç Sağlık İçin Değil Para İçin Üretiliyor

Sonraki Yazı

10 -16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası kutlu olsun.

Sripad Ramaray DAS

Sripad Ramaray DAS

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Sripad Ramaray DAS

Yemek Yerken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar. Gıda-besin kombinasyonu…

31 Ocak 2013
5k
Sripad Ramaray DAS

Neden Bilgi Peşindeyiz…

20 Ocak 2013
5k
Sripad Ramaray DAS

Hey Zihnim Neredesin?

10 Ocak 2013
5k
Sripad Ramaray DAS

Tahta Olmayalım, Hortum Olalım

20 Aralık 2012
5k
Sonraki Yazı

10 -16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası kutlu olsun.

Yorumlar 1

  1. Cahit KARAÇ says:
    14 yıl önce

    ·   Dinin temeli, Allah’ı bir bilmektir. Bu temel üzere yaşayan her kes er geç sonunda cennetliktir. Ancak, kendileri için gönderilen peygamberlere uygun yaşayan her ümmet, Er geç sonunda Allah’ın kendileri için öngörüp oluşturduğu cennet makamlarına giderler. Ümmetler için amele göre oluşturulan tüm cennet makamları ise, peygamberler vasıtasıyla elde edilen ilme uygun takvaya / yaşantıya bağlı olarak kazanılıp ele edilir. Bu kazanım ilme, ilim de akla bağlıdır. Akla bağlı olarak elde edilen İlim ise, aklın tekâmül evrelerine bağlı Tekâmül; mekân üzerinde akıp giden zamana bağlı olarak insanların gelişip olgunlaşmalarını gösteren zaman aralıklarına tekâmül evreleri denir.) oluşup geliştiğinden, aklın ilmen oluşturduğu tekâmül evreleriyle ölçülür. Tekâmül evreleri de, insanların aklen ulaşıp gösterdikleri olgunlaşmayla ölçülüp değerlendirilir. Bu süreci, zaman içinde oluşturan Allah’tır. O nedenle de insanlığın tekâmül yolundaki ilerlemesine yönelik oluşturulan olgunlaşma süreci, Hz. Âdem’le başlar. Hz. Musa ve Hz. İsa ile belirli aşamalardan geçirerek gelişir. Hz. Muhammed’le de erginleştirilir.
    ·   Artık peygamber gelmeyeceği Allah tarafından ilan edilmiştir. Sırat-ı müstakim yolunda, akıl hikmetiyle ilerleyecek olan insanlığın son peygamberi, Hz. Muhammed olur. Bu aşamadan sonra artık peygambere gerek kalmaz. Çünkü artık dini (vahyi) anlayıp yaşayacak olan insan aklı, tekâmüldeki buluğa erer. Bu erişmeden sonra, insanlığın kıyamete kadar sürecek olan olgunlaştırılmasına yönelik tekâmül evresi de artık insan aklına bırakılır.
    ·   Dolayısıyla bizim yaşadığımız dönem artık, akıl evresi, akıl dönemidir. Onun için aklımızı çok iyi kullanmasını öğrenmeliyiz ki, doğru yaşayıp doğru gidelim. Bize öncülük edecek olan akıl, ata benzer, iyi yetiştirilip, iyi eğitilmiş bir at, sahibini gideceği yere doğru dürüst götürmeyi nasıl bilirse, akıl da öyle bilir. Çünkü aklımız Allah’a, düşüncemiz bize aittir. Onun için akıl içinde doğru düşünebilirsek, doğru düşünce bizi direkt O’na götürür. O’na gitmek için kendimizi yetiştirip aklımızı eğitmeliyiz. Eğitilen akıl insanı doğru yola sokar. Kendisini tanımasını sağlar. Aklın eğitilip, insanın doğru yola girmesi okuyup öğrenmekten geçer. Onun için okuyup aklı büyütmek gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap