Nedir şu gençlerin iktidarların elinden çektiği?
Nerede totaliter, faşist, ırkçı, dinci vb. sistemler varsa, gençlik onların ilk hedef kitlesidir. Çünkü gençlik, iktidarın kalıpları doğrultusunda eğilip bükülmeli, yeniden kalıplara dökülmelidir ki, sistemin bekçileri olsunlar!
Başbakan dindar gençlik yetiştireceğiz diyor.
Tabi bunu derken müthiş bir şark kurnazlığıyla, Kılıçdaroğlu’na seslenerek, “AK Partiden ateist bir nesil yetiştirilmesini mi bekliyorsun” diyor.
Korkunç bir çarpıtma!
Sizden hiç kimse ateist bir neslin yetiştirilmesini talep etmedi!
Ateizm sözünün toplumda uyandırdığı tepkiden hareketle, dindar gençlik yetiştirme sözünün ne denli doğru ve yerinde bir karar olduğuna gerekçe oluşturmak, kurnazlık değil de nedir?
Siz bir başbakansınız.
Hükümetin görevi dindar veya dinsiz, şu veya bu inanç kimliğine ait gençlik yetiştirmek değildir!
Devletin böyle bir görevi olamaz.
Siz bir Tayyip Erdoğan olarak inancınız doğrultusunda eğitim veren bir kurum kurabilirsiniz vs. ancak Başbakan Tayyip Erdoğan olarak buna hakkınız yok!
Demokratik ve laik bir devletin yurttaşlarının kimliklerinden din hanesinin kaldırılması gerekirken, hükümet dindar bir gençlik yetiştirmenin peşine düşmüş.
Siz Başbakan Erdoğan ve bu görüşü destekleyenler; dindar gençlik yetiştirmeden ne anlıyorsunuz?
İslam’ı mı?
Hangi İslam’ı?
Biliyoruz, mevcut haliyle devlet politikası haline gelmiş ve Diyanet kurumunda somutlanmış Sünniliğin Hanefi kolunun değil mi?
Hangi İslam anlayışını taşırsanız taşıyın, bu inancınızdır ve kimseyi ilgilendirmez!
Ancak o inancı dikte edemezsiniz!
Devlet olarak da dikte edemezsiniz, bir insan olarak başka bir insana da dikte demezsiniz!
Dindar gençlik yetiştireceğiz diyenler ve bu görüşün cazibesine kapılanlar; elinizi vicdanınıza koyun ve inancınız hakkı için şu soruya cevap verin:
Size Taliban anlayışının hâkim olduğu bir Müslümanlık dayatılsa ne hissedersiniz?
Size Şiilik dayatılsa ne yaparsınız?
Ya da size ateistlik dayatılsa, ne düşünürsünüz?
Şöyle dediğiniz duyar gibiyim: Türkiye %99’u Müslüman bir toplum. Böyle bir toplumda dindar gençlik yetiştirme amacının kime ne zararı var ki?
Velev ki bu oran doğru; siz bu %99’un tek tip Müslüman olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Kendi içinde bir yığın ara renkler taşıyan bu Müslüman toplumun, aynı kalıptan, aynı tipten olmadığını yine en iyi bilenlerden biri de Başbakan Erdoğan’dır!
Hem bu toplumda azınlıklar yok mu?
Bu toplumda Aleviler yok mu?
Bu toplumda Şiiler yok mu?
Bu toplumda sizin gibi düşünmeyen Müslümanlar yok mu?
Bu toplumda Hanefi mezhebinin dışında, diğer mezheplerden (örneğin Şafiler hiç de azımsanamayacak sayıdalar) kimseler yok mu?
Bu toplumda ateistler, deistler, agnostikler yok mu?
19 Mayıs törenleri, Andımız gibi totaliter uygulamalara karşı olan bir başbakanın ve hükümetin dindar gençlik yetiştireceğiz görüşünün bu faşizan anlayıştan ne farkı var?
Bu iki anlayış bir madalyonun iki yüzüdür: Bir yüzü etnik/ulusal milliyetçi militarizme dayanırken, diğer yüzü dinci faşizme dayanmaktadır. Madalyonun kendisi ise, totalitarizmdir!
AKP ateşle oynuyor.
AKP zaten demokratik bir parti değildi ama devletleştikçe demokrasi düşmanı kesiliyor.
Toplumda dini inançların özgürce ifadesinin, örgütlenmesinin ve icraatlarının yapılabilmesinin yolu, devletin bütün inançlara eşit mesafede durmasından, o inançlara güvence sağlamasından geçer.
Dindar gençlik yetiştirmek devletin değil, istiyorlarsa ailelerin, gençlerin kendi kararlarıyla olur. Devlet, hangi dinden/inançtan olursa olsun, o topluluğun inanç eğitimine istikamet vermekle, niteliğini belirlemekle değil, o inançlara güvence sağlamak ve eğitiminin önünü açmakla mükelleftir. Ötesi, o topluluğun işidir!
Gerçek laik devlette Diyanet’e de, zorunlu din derslerine de ve nüfus cüzdanlarındaki din hanesine de yer olmaz!
Bu ülkenin demokrasi yolundan bu engelleri kaldıralım derken, bir de karşımıza dindar gençlik yetiştireceğiz engeli çıktı!
İnandığınız değerler ve vicdanınız için şu soruya cevap veriniz: Dindar gençlik işi devletin işi midir? Eğer öyleyse, Kemalist gençlik yetiştireceğiz diyenler de, başka biçimde gençlik yetiştireceğiz diyenler de haklıdır! Özgürlük, demokrasi, adalet bunun neresinde?
