Geçen gün esnaf arkadaşımla dükkanının önünde oturuyorduk. Sıkıntılı bir
günüm. Pat diye bir dilenci belirdi önemde ve elini bana doğru açtı.
“Allah gönderdi” diye düşündüm ama yanımda kuruş yok. Arkadaşıma
döndüm ve,
“Şuna bir lira versene” dedim.
Arkadaşım bana bazı manalı kaş göz işaretleri yapıp,
“Olmaz” dedi.
“Ya ben verecem sana” dedim.
Oralı olmadı ve adama dönüp sert bir şekilde
“Yok.. hadi başka yere” dedi.
Ben biraz da utanarak adama,
“Yok” dedim.
Adam uzaklaşırken,
“Ben o parayı sana iki lira olarak verecektim. Sen beni onun yanında
küçük düşürdün” dedim kırgın.
Arkadaş hemen açıklamaya başladı.
“Ya o adam geçen gün geldi, bana ikiyüz lira bütünletti. Zengin o” dedi.
“Ama onun zengin olduğunu ben bilmiyordum ki! Ben ona para verince
rahatlayacaktım. Önemli olan niyettir. Hem ikiyüz lirayla da zengin olunmaz.
Sen sadece zannediyorsun. Diyelim ki zengin. Ne var bunda? Dilencilikle zengin
olduysa helal olsun. Sen dilencilik yapabilir misin?”
Başını dehşet ifadesiyle salladı ve,
“Dünyada yapamam””dedi
“Yaa.. kolay mı dilenmek? Hadi kolaysa dilen bakalım.”dedim
Sustu.
Ramazan yaklaşıyor. Belediyeler cami önlerinde dilenci avına hazırlanıyor.
Hiç düşündünüz mü dilenmek neden yasak?
Garibin biri bir kenarda, bedeni kadar bir yer işgal etmiş, sadece elini açıyor.
Dövmüyor sövmüyor, senin paranı zorla gasp etmiyor. Alan memnun, veren
daha memnun… Ufacık bir paraya dua satın alıyor.
HİÇ ÜZERİNDE DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
DİLENMEK NİÇİN YASAK?
Mukadder Şimşek- Temmuz-2011
Not: Kur'an'a göre Sadakayı bizzat sen vermelisin. Senin adına herhangi bir
aracı kurumun vermesi makbul değil.
