Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ERKAN

Dikenli Tarladan Gül Bahçesine:.(XX)

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
27 Aralık 2021
Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
Dikenli Tarladan Gül Bahçesine:.(XX)
415
Paylaşma
5.2k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İLK KONUĞUMUZ BİR KRAL

Silivri/Semizkumlar’daki Büyük Erseven Tatil Köyü’nden Kavaklı köyündeki “Küçük Çiftlik”imize taşındığımız yıllarda, İstanbul’da Florya’da oturuyorduk.

Aynı bahçedeki komşularımın yaşça başça en büyüğü “Plakçılar Kralı” adıyla ünlü Hilmi Coşkun âbimizdi.

Aynı köydendik ve akraba… Bana hep “Hısım!” diye hitap ederdi. Hemşerileriyle yakından ilgilenir, işlerinde başarılı olmaları için yol gösterip yüreklendirerek teşvik ederdi onları.

İşte bu yüzden Unkapanı’ndaki İMÇ çarşısında bulunan plakçı ve kasetçilerin nerdeyse hepsi Aksekili, çoğu da bizim köylüydü. Tabii onların en büyüğü, en ünlüsü de Coşkun Plak’tı.

Hilmi Âbi, 1980’li yıllarda Florya’da oturduğu Coşkun Villa’nın bahçesine dört villa daha yaptırmak ister. Yüzde 50 ile anlaştığı bir müteahhide verir işi. Kendi payına düşen iki villanın birini kızı Alev’e, birini büyük oğlu Kudret’e verecektir. İyi de öteki ikisi kimin olacak?

Tabii inşaatı yapan müteahhit kime satarsa…

İyi de, ya rahat ve huzurunu bozacak fitneci, yaramaz biri gelirse?

Her olasılığı düşünmek gerekir baştan, değil mi ya? İşi tesadüfe bırakmaz; akıllı hiçbir insan.       Öyleyse, gerekeni yapmalı, önlemini almalıydı şimdiden.

Ataköy’de bir apartman dairesinde oturuyorduk biz o sıra. Bir akşam, eşi İhsaniye Abla ile ziyaretimize gelirken, bunları düşünüyormuş; Hilmi Coşkun âbimiz. Ve o akşam bize, yapımına yeni başlanan o villalardan birini satın almayı teklif etti.

“Çok teşekkür ederiz âbi de birikmiş paramız yok henüz” dediysek de:

“Parası olduktan sonra herkes alır. Borç yiğidin kamçısıdır. Siz ikiniz de öğretmenlikten istifa edip bir yayınevi kurmuş cesur insanlarsınız. Çalışıyorsunuz, kazanacaksınız. Elinizdeki senetleri, çekleri verir, kalanını da takside bağlarsınız; olur biter.” deyince, itiraz edemedik artık.

Dördüncü villa için de Kapalıçarşı’dan tanıdığı Kürkçü Yaşar Tokalı’yı seçmişti.

Aynı bahçede olduğumuz için, her gün görüşebiliyorduk Hilmi Âbi’yle. Meraklı olduğu için, “Çiftlik ne durumda?” diye soruyordu sık sık.

Konuk ağırlayacak duruma da gelmiştik artık bahçemizde. İlk olarak Hilmi Âbi’lerle yüz metre kadar ilerimizde oturan Kapalıçarşı’daki Coşkun Plak’ın sahibi en küçük kardeşi Muhsin Coşkun’u davet edelim dedik.

Aslında yine plakçılık yapan ortanca kardeşleri Mehmet Coşkun ve Ayhan Coşkun da o civardaydı ama nedense onlarla Hilmi Âbi ve aynı yaşlarda olduğum Muhsin kardeşim kadar ailece yakın bir ilişkimiz yoktu.

Hilmi Âbi gülleri çok severdi. Coşkun Villa’sının bahçesinde her türlü gülü görebilirdiniz. Küçük Çiftlik’mize gelince de güller dikkatini çekti ilk kez. Kapıdan girince yolun sağı solu açmış güllerle doluydu çünkü.

“Küçük Çiftlik değil, gül bahçesi olmuş burası hısım!” demek oldu ilk sözü. Ve havuza yöneldi hemen.

“Evet, bunu iyi düşünmüşsünüz işte! Böyle güzel bir gül bahçesine, böyle bir havuz yakışırdı. Hısım, senin değil de akılı gelinimiz Güler Hanım’ın fikri sanki bu güzellikler!” dedi ki doğruydu elbet.

Güler Erkan gibi bir eşim olmasa, böyle bir bahçem olamazdı ki benim.

“Biraz küçük mü olmuş havuz?” diyecek oldum:

“Daha büyüğü güzel olmazdı. Palmiyeleri de iyi düşünmüşsünüz. Biraz büyüyünce, havuz ile birlikte çok güzel bir manzara olur. Evet, siz ne dersiniz?” diye sordu eşi İhsaniye Abla ile kardeşi Muhsin ve eşi Perihan Hanım’a.

Onlar da onayladılar.

“Evet, sıra geldi evinizi görmeye.” deyip balkon merdivenine yöneldi.

“Âbi, yoldan geldiniz; yorgunsunuz. Önce çayımızı, kahvemizi içelim; sonra gezelim evi” dediysem de:

“Hayır! Önce gezelim; çay, kahve sonra…” dedi.

Balkon duvarlarının ahşap lambri ile kaplanmasını çok beğendi. Balkon kapısından girdiğimiz salon duvarlarının da ahşap oluşunu ayrıca takdir etti.

Sanki satın alacakmış gibi, odalara tek tek girip baktı. “Çok güzel, çok güzel!” derken, eşim:        “Odalar biraz küçük olmuş, değil mi Âbi?” deyince:

“Hayır, hiç de değil… Yazlık burası. Bence en doğrusunu yapmış, her odaya banyo ve tuvalet koymuşsunuz. Bunu hanginiz düşündüyse, çok doğru! Tuvaleti ve banyosu olmayan büyük oda ne işime yarar benim?” deyip eleştiri yerine beğenisini dile getirdi hep.

Kızımız Dilem’in “çatı katı”nı da gezip üst balkondan denizi görünce, ayrıca memnun oldu.

“Evet… İşte şimdi çayımızı kahvemizi içebiliriz artık.” deyip balkondaki koltuklardan birini  havuza doğru çevirip oturdu.

Çaylarımızı içerken:

“Deniz kıyısındaki bir tatil köyünde, çok güzel bir villanız vardı sizin. Nerden aklınıza geldi, böyle bir düşünce?” diye sorunca Âbi’miz, anlattım öykümüzü. Bitince sözüm:

“Ben derim ya her zaman, benim hısımım akıllıdır ama gelinimiz Güler Hanım daha akıllı…”

Ben, İhsaniye Abla ve Perihan Hanım’ı da onurlandırmak için:

“Sözünüzü canı gönülden onaylıyorum Âbi de, ‘Bütün kadınlar erkeklerden daha akıllıdır.’ desek, daha doğru olmaz mı?” diye soruverdim.

Şöyle bir anlamlı anlamlı bakıp gözlerimin içine:

“Hayır hısım! Bütün kadınlar değil ama bazı kadınlar gerçekten erkeklerden daha akıllı.” deyip noktayı koydu. Kralın sözüne itiraz edecek babayiğit nerde?

On beş, on altı yaşlarındaki kızımız Dilem, yaşıtları Muhsin’in kızı Hicran, kardeşleri Yıldırım ve Burhan ile çoktan girmişlerdi havuza. Neşeyle yüzüyor, şakalaşıp gülüşüyorlardı.

Zevkle izledik, onları bir süre. 1990’lı yılların başları olduğuna göre, yaklaşık 30 yıl geçmiş aradan. O günlerin çocukları, anne – baba oldular çoktan. Dahası, lise ve üniversiteye gidiyor şimdi, onların çocukları. Üniversiteyi bitirip işe atılanlar bile var.

Biz dursak bile yerimizde, dünya dönüyor; dönüyor durmadan.

Yan tarafta mangalı çoktan yakmış olmalı ki bahçıvanımız İlyas Efendi, pirzola kokusu geldi burnumuza.

Vakit öğleyi çoktan geçtiğine göre, yemek masası kurulmalıydı artık. (Devam edecek)

Paylaş
Etiketler: Dikenli Tarlagül bahçesiHüseyin Erkan
Önceki Yazı

Canca Sevgi

Sonraki Yazı

Hüdaverdi Doğanlı ve 12 Eylül’de Öğrenciydim İsimli Kitabı…

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Hüdaverdi Doğanlı ve 12 Eylül'de Öğrenciydim İsimli Kitabı...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap