Evet doğru, Didim’in turizmde fazla bir geçmişi yok!
Belki de turizm beldeleri içerisinde en yenisiyiz…
Olabilir Kuşadsı’ndan en az 50 yıl gerideyiz..
Amma bunlar SORUNA ÇARE değil!
Bunları konuşmak ÇÖZÜM değil!
Çok basit ve açık olmasına rağmen; “AÇ GÖZLÜLÜK” nedeniyle olsa gerek, kuralları bilmeyebiliriz! Daha doğrusu çiğneyebileceklerimiz olacaktır… Bu gayet normaldir! İnsanoğlunun yapısında var bu… Daha fazla… Kısa yoldan…vs.
Normal olmayan ise UYGULAYICILARIMIZIN her yıl “havanda su döğdüğüdür!” Cennet diyardan, bir başka yere atanma korkusudur. Seçmenin menfaatine dokunur çekincesinde olmak ve seçilememe korkusudur. Alınacak tedbirlerden veya uygulanacak kurallardan dolayı YEREL – GENEL iktidar yanlısı bir muhteremin (!!) menfaatlerine BİLEREK – BİLMEYEREK engel olabilecek olmasıdır. “HIMMMM” dedirtecek bir KRALCI ile ola ki muhatap olunmasıdır. V.s.Gibi gerekçelerle KARARLI olunmamasından kaynaklanıyor !
Yoksa; HANUTÇULUK yapan birinin, SÖZLÜ TACİZDE bulunan birinin, ADALETSİZ işgalci olan birinin, yol – mekan, cadde – sokak İŞGAL ederek YAYANIN hakkına tecavüz eden birilerinin, GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ YARATARAK başkasının DİNLENME – UYUMA özgürlüklerini kısıtlayan işletmelerin, SES GETİRECEK bir şekilde cezai işleme maruz bırakılmasını sağlayacak olan UYGULAYICILARIN, kararlı ve istikrarlı olmaları halinde, sorunların bu yönü kesinlikle bitirilmiş olacaktır!
Teknoloji çağındayız… 7 yaşından 70’e herkesin elinde bırakınız cep telefonunu, artık gizli – saklı KAMERA var! Tespit, tarih hepsi kaydediliyor! Kaldı ki görevlilerin sözleri de zaten KANUN kadar geçerli ve etkili…
Tüm bunlara rağmen her yıl, özellikle HANUTÇULUK, adaletsiz İŞGALİYE, her türlü TACİZ konusu işleniyorsa; ayıp edenler, yanlış yapanlar, o suçları işleyenler değildir!
Evet onlara bu meydanda CİRİT attıranlar 1.derecede sorumludur! Dediğim gibi her şey UYGULAYICIDA biter!
Alkışlıyorum sizi Kuşadası…
En azından bu konuları bitirmek için KARARLI olmanızı alkışlıyorum! Darısı biz Didimlilere diyorum amma; nedense bir SIĞINTIMIZ dillerden düşmüyor! Turizmin bu sorunları konuşulduğunda hemen hepimiz birlikte koro halinde; “KUŞADASI BİZDEN 50 YIL ÖNDE” diyerek, limanınıza sığınıyor, sorunları zamana bırakıp gidiyoruz.
Oysa aynı sorunları 50 yıl sonra halledeceğiz diye bir kural olmamalı..
Kuşadası’nın, Antalya’nın, Alanya’nın, Bodrum’un, Çeşme’nin önüne geçmememiz için hiç bir neden yok! Bu konu şehrin imarı, altyapısı – üstyapısı değil ki, çok basit olan HANUTÇULUK – TACİZ – İŞGAL vs. ve de UYGULAYICILARIMIZIN kararlılığına bağlı…
Bakınız; hemen her gün ilçemizde çeşitli gazetelerde bir çok sorunu dile getiren köşe yazarlarımız var! Örneğin ENGELLİ vatandaşlarımızın ve ÇOCUK ARABALI kadınlarımızın karşı tarafa geçmek için konulmuş geçitlerine PARK EDEN ARAÇLAR var! Bu geçitin muhatapları ne yazık ki araçların arkasından ya da önünden kaldırımdan inmek, yaya geçidine doğru en azından 5 -10 metre araç trafiğini engelleyerek uzakta kalan geçit yerine gelmek için UTANMAZ – SIKILMAZ – ARLANMAZ – LAFTAN ANLAMAZ olan biz SÜRÜCÜLERİN – UYGULAYICILARIN, BAKIŞLARI altında karşıya geçiyor!!
Hem de ne zorluklarla.. Hem de ne işkencelerle.. Ne eziyetlerle… İşlerini kolaylaştırmamız gereken yerde, zorlaştırarak, trafik riskine atarak!
Neden?
Görevlilerin görevini yapmadığından tabii ki!
Geçişi i kapatanlara ceza yağdırsa böyle olur mu?
Aracı kaldırılıp trafiğe çekilse bir daha tekerrür eder mi? ETMEZ.
Sözün Özü!
Korkmayın Didim’in yönetiminde söz sahibi olanlar. Korkunuz oy kaybı ise bu işgalcilerin tamamı dışarıdan geliyor! Yani size oy vermeyecekler. Korkunuz atanma ise hepimiz sahip çıkmasını biliriz. Zaten bu sorunu ortadan kaldırmak bile sizlere huzur verecektir, güven verecektir, Yaradan’dan razılık getirecek ve inanın sevapların en büyüğünü kazanacaksınızdır.. Ruhunuz ferahlayacaktır.
İnşallah nasip olurda bir engellinin veya annenin geçişini izleme şansınız olursa; izlediğinizde, RUHUNUZUN ne kadar KARARDIĞINI – DARALDIĞINI, NEFES ALAMADIĞINIZI görecek, UTANACAK, belk de buna İMKAN tanıdığınız için kendinize LANET edeceksiniz! Çünkü geçenler ne yazık ki bu LANETİ okuyor…
Laneti def etmeniz sizin elinizde!
İşte Didim yaya ve engelli geçiş yolları…
İşte zatı alileriniz… Gücünüz… Nüfusunuz. Ya bu geçişleri açarsınız ya da boğulur gidersiniz… Keyfiyet sizin.
