Şam ile Türkiye arasında bağlar kopunca, hem çok insan hayatını kaybetti, hem de, Amerika bölgede manevra kabiliyeti kazandı. Suriye’nin kuzeyinde, Amerika Kürt koridoru kurma olanağına ulaştı.
Türkiye işin içinden çıkamayınca, Rusya’dan destek istedi. Rusya Erdoğan’a dedi ki, Halep’in fethinden vaz geç, Rusya da sana, Amerika’ya karşı destek versin.
Bir başka şekilde, daha çıplak söylesek, desteğimi alabilmen için Suriye devleti ile koordineli hareket edeceksin. Rusya’nın durduğu yer burasıdır.
Suriye’nin toprak bütünlüğü, Rusya’nın bölgede var olması halinde güvencededir.
Eğer Türkiye bu antlaşmaya sadık kalmaz, Suriye’nin topraklarında, Amerika gibi, emperyal amaçlarla var olmak isterse, eninde sonunda Rusya ile de karşı karşıya gelir.
Orgeneral Hulusi Akar’ın Moskova ziyareti birçok bakımdan çok önemlidir.
Türkiye’nin Şam’dan uzatılan barış elini, tutmaktan uzak durması, Türkiye Rusya ilişkilerini de zora sokmaktadır.
Türk uçakları 15 gündür, Suriye semalarına giremiyordu. Akar’ın Moskova ziyaretinin, bu sorunu çözmeye yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Rusya medyasının anlatısına bakılırsa; Türkiye Rusya anlaşmasının temeli; Kürt Koridoru planının engellenmesine karşılık, Halep’te silahlı muhaliflerin desteklenmemesi temelinde yürüyor.
Suriye devleti ile ilişki kurmak yerine, gayri-meşru yapılarla ilişkiler, eninde sonunda Türk Rus ilişkilerine kötü etkiler yapacaktır.
Devletler arsında düşmanlık kalıcı değildir. Devletlerin çıkarları vardır. Duyguları yoktur. Türkiye’nin Kuzeyinde bir Kürt oluşumunun engellenmesi; Suriye ile Türkiye’nin ortak çıkarıdır.
Rusya’nın sabırlı hareket ediyor olmasının temel nedeni; Amerika ve Batı ile yaşadığı çatışmadır. Amerika Rusya’yı Suriye’den çıkarmadan, bölgede hiçbir çıkarını yoluna koyamaz.
Bölgede, Türkiye’yi yanına alan Rusya, Amerika’ya karşı daha güçlü durabilir. Türkiye Rusya ilişkileri de, Türkiye’nin Suriye’de aldığı tutuma bağlıdır.
Rakka’da Amerika ile birlikte hareket etmek, Türkiye’yi Rusya ve Suriye ile karşı karşıya getirir.
Bu denklem Türkiye’nin mecburiyetlerinin sonucudur.
Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz demek yeterli değildir. Bu sözün aynısını Amerika işgal ettiği ülkeler için bile ifade ediyor. İfade etmek başka gereğini yapmak başka bir şeydir.
Toprak bütünlüğüne saygılıyız sözü; uluslar arası kamu oyu için ifade edilen sıradan bir diplomatik manevradır.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr
