Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

Devlet Referanslı Dolandırıcılık

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
30 Kasım 2015
Hüseyin ŞENGÜL
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İnsanın kadim eyleminden biri de dolandırıcılıktır. Dolandırıcılığın temel dayanağı yalandır. Yalan ise, hep vardı ve hep var olacak.

Yalan temeli üzerine inşa edilen dolandırıcılığın konusu ve yöntemleri koşullara göre değişir. Galata köprüsünü, Galata Kulesi’ni, şehir hatları vapurlarını, saat kulelerini satan veya kiraya veren Sülün Osman hikâyeleri tamamen karşısındaki kişiyi kandırma becerisine dayanır. Dolandıran ile dolandırılan arasında eşitsiz bir durum olsa da, ortada bir korku, dolaylı tehdit vs. yoktur. Birçok dolandırma olayı, dolandıran taraf ile dolandırılan tarafın özel alanında gerçekleşir.

Bir sorun nedeniyle devlet kapısına düşmüş kişilerin, kendini devletin bir görevlisi olarak veya o sorunla ilgili devlet birimini yakinen tanıyan etkili biri gibi tanıtarak sorunu çözeceğini söyleyen kişiler tarafından dolandırılması da, bu toplumda eskiden beri bir ölçüde var oldu. Toplum, devlet kapısına düşmenin bir sürünme olduğunu, devlet katında rüşvet ve iltimasla kimi sorunların çözüldüğünü, nice suçluların suçsuz çıkarıldığını bildiğinden, kişiler çoğu kez bu türden dolandırıcılığa kolayca düşer. Devletin adını kullanarak yapılan bu tür dolandırıcılığa devlet referanslı dolandırıcılık diyebiliriz.

Ancak devlet referanslı dolandırıcılık, asıl anlamını şu son yıllarda kazandı. Kürt sorununun doğurduğu PKK örgütünün devletle 30 yıldır çatışma gücüne sahip olması, toplumun sosyolojisinde köklü değişiklikler yarattı. Bu iç çatışma veya düşük yoğunluklu savaş, toplum katmanlarında var olan siyasal yarılmaları derinleştirdi ve yeni siyasal yarılmalar oluşturdu. Kürt sorunu (buna Türk sorunu da denilebilir), Türkiye’nin son otuz yıllık siyasetini şekillendirmede etkin bir değişkeni oldu.

Anti-demokratik bir yapıya sahip olan devlet, 12 Eylül faşist darbesiyle yeniden organize edildi. 90’lı yılların başından itibaren PKK’nin Kürt sorununu dostun-düşmanın gözlerinin içine sokmasıyla birlikte devlet daha bir baskıcı hale geldi. Devlet her türlü sivil protestoları, direnişleri dahi yasal sınırların ötesine geçerek şiddetle bastırdı.

Türkiye toplumu, jandarmanın ve polisin ne demek olduğunu iyi bilir. Nahiyedeki iki pırpırlı bir jandarma çavuşunun karşısında o nahiyeye bağlı köylüler titrer! İşkence yasalarda yasaktır ama bu toplum, işkencenin yaygın olarak uygulandığını bilir. Hatta hukuksuz devletlerde işkence edenlerin bir başka zamanda işkenceye çekilmeleri bile yaşanmıştır.

Devlet destekli dolandırmanın altında esas olarak, dolandırılan kişinin devletten korkusu yatar. Kişi bu devletin polisinden, savcısından, jandarmasından korkar. Bu korkunun tarihsel bir arka planı vardır. Bu devletin yurttaşına hiçbir zaman güvenmediğine ve sevecen davranmadığına, tersine hep bir baskı ve korku aygıtlarıyla (yasa, silah, şiddet, hapishane, biat temelli saygı, eğitim vb.) toplum üzerinde bir karabulut gibi dolandığına dedelerimizin dedelerinden bu yana her kuşak tanığız!

“Biz polisiz, MİT’iz veya savcıyız” diye arayarak “PKK hesaplarınızı ele geçirdi, sizi takibe aldık, Bu operasyon gizlidir, kimseye haber vermeden şu kadar parayı falan yere getir, filan hesaba yatır, yoksa paranı PKK ele geçirir ve size, PKK’ye yardımdan dava açılır” vs. biçiminde telefon yoluyla yapılan dolandırıcılık, değişik zamanlarda haber konusu olmasına rağmen yine de tutmaktadır. Telefon konuşmalarındaki öznelere baktığımızda, bunun basında çıkan onca habere rağmen bu dolandırılma numarasının hala neden tuttuğunu anlayabiliriz. Görüldüğü üzere dolandıran taraf devletin kurumlarının, görevlilerinin adlarını kullanarak kendini olumlu/koruyucu pozisyonda ifade ediyor. İkincisi, dolandırıcı devletin can düşmanı olan PKK’nin adını kullanarak dolandırılacak kişinin büyük bir tehlikenin içinde olduğu bildiriliyor. Polis, savcı, PKK; eh bunlar yan yana gelince ne olur? Aman ben bu üçgene sakın düşmeyeyim, denilenleri yaparak hem bu beladan kurtulayım hem de paramı kaptırmayayım biçiminde oluşan korku psikolojisi kişiyi teslim alıyor. Teslim alınan kişi, artık bir robot pozisyonunda yönlendiriliyor. Çünkü korku, düşünmeyi kilitler. Korku, mantığın önünü tıkar, şaşkınlık ve telaş oluşturur. Korku, insana çaresizlik bulutları salarken onu tam bir kaygı ortamına sokar. Zaten korkutan tarafın amacı da, bu ortamı oluşturmak ve korkan kişi bu ortamdan sıyrılmadan, ondan amaç edindiği çıkarı sağlamaktır.

Polis, yurttaşların telefonlarına bu tür dolandırıcılara inanmayın, telefonlarına cevap vermeyin, onların dediklerini sakın yapmayın ve derhal bizi arayın şeklinde sıkça mesaj göndermesine rağmen, bu dolandırıcıların tuzağına yine birçok insan düşmekte.

Bu tuzağa düşen kişiler yalnızca emekliler, ev hanımları, küçük esnaf, memur gibi gelir ve eğitim düzeyi düşük insanlar değil. Az sayıda olsa da profesör, doktor, üst düzey bürokrat gibi kişilerden de bu dolandırıcıların tuzağına düşenler oldu.

Bütün bu olanlar bize, bu dolandırıcılığın başarısının altında esas olarak devlet korkusunun yattığını gösteriyor. Elbette dolandırılan kişilerin başka nedenleri de olabilir; devletin kurumlarına güvenerek onların söylediklerini doğru kabul etme, banka hesaplarını PKK’nin boşaltmasına inanma vs.

Sanıyorum birçok insan da, dolandırıldığını utandığından dolayı gizliyor. Gizlemesi de normal, çünkü kendine yediremiyor, böyle bir hatayı yapmasını kabullenemiyor ve başkalarının alaya alacağını düşünüyor.

Mahremiyetin kalın siyah örtüsü altına yollanan bu hatanın hem aldatılma hem de kaptırılan para olarak acısını kişi içten içe yaşıyor. Hâlbuki bunun alaya alınacak bir tarafı yok, tersine, ciddiye alınması ve bu sürecin siyasal ve psişik olarak incelenmesini gerektiren bir durum var ortada. (HŞ/ÇT)

Paylaş
Etiketler: Galata köprüsünüGalata Kulesi’nişehir hatları
Önceki Yazı

Kurtar Bizi Amerika!

Sonraki Yazı

Kadir Kıymet Bilmek

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Yeni Bir Anayasa (mı?)
Hüseyin ŞENGÜL

Yeni Bir Anayasa (mı?)

17 Eylül 2023
5k
Çivisi Çıkmış Dünya
Hüseyin ŞENGÜL

Çivisi Çıkmış Dünya

09 Temmuz 2023
5k
Prens ve Hayal Kırıklıkları
Hüseyin ŞENGÜL

Prens ve Hayal Kırıklıkları

11 Haziran 2023
5k
28 Mayıs Seçimi Üzerine
Hüseyin ŞENGÜL

28 Mayıs Seçimi Üzerine

01 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Kadir Kıymet Bilmek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap