Bir ülke, toprakla vatan olur, bayrakla özgürleşir, milletle yaşar, hukukla kurumsallaşır ve adaletli hukukla da “DEVLET” olur.
Devleti geleceğe aktaran en yüce güçtür hukuk. Güvenini yitirmiş hukuk çatısı altında ülkelerin varlığını sürdürebildiğine tarihler şahit olmamıştır.
Hukukun birincil kanıtı bağımsız ve tarafsızlığıdır. Ancak ülkelerin Anayasalarında “bağımsız ve tarafsız” yazmasından daha önemlisi, işlerliği ile bunun kanıtlanmasıdır. Ne yazık ki; her gün yasaların çiğnendiği ve hukukun sessiz kaldığı bir ülkede kişilerin hukuk içinde varlığı kadar devletin geleceği de tehlikededir.
Yasa çiğneyerek yaratılan fiili duruma yasallık kazandırmanın yolu yasaları kişiye uyarlamak değil, kişiyi yasalara uymaya zorlamak olmalıydı.
Ne yazık ki; bizleri de karamsarlığa iten işte bu ters işleyen uygulamadır. Yasa tanımazlıkların yasalara uyarlanmasıyla sözde yasallık ve işlerlik kazandırılması demokrasilerin kabullenebileceği bir durum değildir. Ülkemizi dışarıda zora sokan en temel etken de işte budur. Parmak çoğunluğu ile böylesi uygulamayı yurt içinde “demokrasinin gereği” diye yutturmak olası görünse de, böyle bir “demokrasinin(!)” uygulama alanı bulduğu bir ülkenin yeterince ciddiye alınmayacağı açıktır.
Her gün farklı ülkelerden aleyhimize yükselen seslerin temelinde işte bu çarpık demokrasi ve hukuk anlayışının yattığı inkâr götürmez bir gerçektir.
Hukuka güveni sıfırlayan yeni bir sistemin dayatılmasına elbette “HAYIR!”
Devletin başı, cumhurun başı, hükümetin başı, hazinenin başı, ordunun başı, yürütmenin başı… Ve sayılıp dökülmesi mümkün olan yenilerinin en tepesinde parti genel başkanlığı, – parmak çoğunluğuyla yasallık kazandırılmış olsa bile – geçerli demokrasi ilkeleri arasında hangi demokratik ülkede yeri vardır bunun?.
Bu çarpık uygulamalarla yara alan hukuktur, zarar gören devlettir.
*
Avukatlar gününün “hukukun üstünlüğünün tescillendiği” herkesin yasalar önünde mutlak eşitliğe kavuşturulduğu, hiç kimsenin gücünü yasalardan almadığı bir güçle ayrıcalıklı kılınmadığı bir ortamda kutlanabildiği günlere kavuşmak dileğiyle….
Adaleti, yargı bağımsızlığını ve kuvvetler ayrılığını yeniden sağlamak, OHAL düzensizliğinden kurtulup hukuk devletine ulaşmak için ortak mücadele veren tüm meslek üyelerinin Avukatlar Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum.
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ
mehmethalilarik@gmail.com