Konu, “Gençlerle baş başa, “içeriği ise “Gençlerde psikolojisi” olarak belirlenmiş. Konu soru cevap şeklinde işlenecekmiş ve eni boyu tartışılırken, hocaya her şey sorulabiliyormuş. Arkadaşım onun için dersi dinlememi istedi.
Salonda öğrencilerin konuşması birden kesildi. Hoca içeri girdi, “Günaydın arkadaşlar” Dedi.
Hoca normal boyda, biraz şişmanca, beyazlamış saçları ön taraftan kaçmış. Güler yüzlüydü. Samimi bir görünüşü vardı. Öğrenciler üzerine samimi bir şekilde, gözlerini gezdirdi. Yakası açık ve önlüklüydü. Kitaplarını masanın üzerine bıraktı. Sessizlik yine salona hâkimdi. “Eğitim ciddi insanların işidir.” Diye düşündüm ve o ciddiyeti yaşadım.
Öğrencilerin ayağa kalktığını hatırlamıyorum. “Tıp öğrencisi başka” diye ekledim.
Bir çift göz, öğrencileri; sağlığınız yerinde mi? Kahvaltı ettiniz mi? dercesine taradı.
“Gençlerde psikoloji ve etkenleri konumuz için, soru ve görüşlerinizi almak istiyorum,” dedi. Öğrenciler söz alıp soru ve görüşlerini yönelttiler. Hoca, sorulara cevap vererek, görüşlerini açıkladı ve konuyla ilgili yorumlarını yaptı. Böylece öğrencilerin kafalarında oluşan kendilerine göre çözümü olmayan karışıklığı gidermiş oldu.
Haliyle dersten koptum fakat konu işleme şekli, anlaşılmayan yerlerin vurgulanması. Ses tonu, vurgusundaki ahenk ve vücut dilini kullanması harikaydı. Hoca ve öğrenci arasındaki ilişkiyi bu yönüyle gözledim.
Konu anlatımında, ayrıntı ve incelikler bu kadar şık bir sesle ifade edilebilirdi.
Gençlerde zekâ gelişiminin çevresel etkenlere bağlı olarak, on sekiz yaşına kadar geliştiğini, sonrası ise duraklama geçirdiğini güzel bir ifadeyle açıkladı. Kitaplarından örnekler verdi. Öğrenmek ciddi olmayı gerektirir, ona göre daha dikkatli çalışmalısınız, dedi.
Öğrencilerin; sevmek ve âşık olmak konularındaki sorularını, geçen haftaki başlıkları tekrar edeyim, diyerek kısa geçti.
Öğrencinin biri ayağa kalktı ve zekâ on sekiz yaşına kadar gelişiyorsa, bir konuda daralırsanız, bize danışmalısınız, dedi. Hoca sustu ve sınıfa baktı.
“Zekânın gelişmesinden sonra da “Deneyim” konuşur,” Dedi.
