Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cihan HAYIRSEVENER

Demokrasinin de Sesini Kesin

Cihan HAYIRSEVENER Yazar Cihan HAYIRSEVENER
15 Haziran 2008
Cihan HAYIRSEVENER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bandırma’nın kanaat önderlerinden bir hukukçu ile konuşuyorum… Diyor ki; “Bizim ülkemizde demokrasinin Avrupa kriterlerinde yerleşebilmesi için en azından 200 yıl geçmesi gerekir!..”

Doğru söze ne denir ki? Gerçekten doğru.

Eğer, şu ortamda demokrasi ile idare edildiğimizi kim iddia ediyorsa, vallahi de billahi de yalan konuşuyor.

Bunu bilirim, hep bunu söylerim. Bizdeki demokrasi ise Amerika’da, İngiltere’de, diğer gelişmiş ülkelerde uygulananın adı da başka olmalı…

Yıllar yılı söylenir demokrasi çok seslilik rejimidir diye, ama her nedense bunu söyleyen önce kendisi inanmaz, söylediklerine…

Bir zamanlar düşünce özgürlüğü diye diye neredeyse davul zurna çalıyorduk, ama bir de baktık ki hapishaneler düşünce özgürlüğü suçu işleyenlerle dolmuş, taşıyor!..

Herhalde, düşüncesinden dolayı bu kadar kişiyi demirparmaklıklar arkasına atmayı uygun gören ender ülkelerden biriyizdir.

Dünya literatürüne “düşünce suçlusu” diye bir deyimi hediye eden bir ülke olduğumuzu da unutmayalım bu arada!..

Baktık olmuyor, bu kez de ifade özgürlüğü deyimini buluverdik!..

Sırf, “düşündükleri” için suç işlediklerini öne sürmeyelim, Avrupa’ya rezil olmayalım diye, ifade özgürlüğü, ifade hürriyeti gibi bugün halen ne anlama geldiğini dahi bilmediğimiz bir deyimler zinciri oluşturup, düşüncesini ifadeye eden, açıklayanları tıkmaya başladık hapishanelere…

Yahu, öyle de böyle de bu insanları sonunda düşüncelerinden dolayı içeri tıkacaksak, neden olmadık ümitler veriyoruz ki insanlarımıza?

Düşünce özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne, bir başkasını karalamamak, namus ve haysiyetiyle oynamamak, iftira atmamak, cumhuriyete ve devlete ağır hakaretler içermemek koşuluyla gerçek anlamda özgürlük tanınmasından yanayım. Ama kanaat önderi hukukçunun dediği gibi, bizim bunları görmemiz çok zor.

Demokrasilerde, çok sesliliği istiyorsak, -ki ben bundan da emin değilim- bunun için basın özgürlüğünün de ön planda tutulması gerekir.

Bakın, basının özgür olduğu ülkeler, demokratik açıdan en gelişmiş ülkelerdir. Oradaki basında, ister düşünce özgürlüğü deyin, ister ifade özgürlüğü deyin, alabildiğine kendini anlatma imkanına sahiptir. Ve, yine bu özgürlüklerini de alabildiğine, hiç kimseden korkmadan kullanabilirler.

Bizde, adı vardır, uygulaması yoktur.

Her ne kadar zaman zaman basın özgürdür, engellenemez gibi kendi kendimizi tatmin etmekten başka bir işe yaramayan yazılar yazsak da, kimi siyasetçiler de, basının özgürlüğüne yönelik kamuoyunu aldatmaktan başka bir anlam taşımayan açıklamalarda bulunsa da, Türkiye’de basın özgür falan da değildir.

Belki yeri, belki değil, ama aklıma gelmişken, mahkeme aşamasında görülmekte olan dava ile ilgili olarak yorum yapılamamasını, çok detaylı olarak haber amaçlı kullanılamamasını da anlayabilmiş değilim.

Hani, diyorlar ya mahkemeyi etki altında bırakacak herhangi bir açıklama, yorum, haber vs. yapılamaz diye…

Allah aşkına, bizde mahkemeler, yargıçlar, bu kadar kolay etki altında kalabiliyor mu?

Önlerine en ince detayına kadar cumhuriyet savcıları tarafından araştırılıp soruşturularak, hazırlanan dosyalar geliyor, onunla yetinmiyorlar, üstüne üstlük bir de kendileri sorgu sualden geçiriyorlar, bunlardan etkilenmiyorlar da, basında çıkan haber ve yorumlardan mı etkileniyorlar, hep merak etmişimdir!..

Tabii bir de ne şekilde etkileniyorlar?

Doğrusu, bana göre böylesine bir yasaklama, önce Türk adalet sistemine, ardından da bu sistemin en önemli mekanizmasını oluşturan hakim ve savcılara güvenmemek demektir. Yani, onların verdiği kararları, etki altında kalarak verdiklerini kabul etmek anlamına gelmektedir.

Ve, iki haber üç yorum ile etki altında kalabileceğine inandığınız insanları neden böylesine son derece önemli görevlere getirirsiniz ki?

Madem getiriyorsunuz, bu insanların ne olursa olsun, hiçbir etki altında kalamayacağını düşünmek çok zor mu?

Anlaşılan, bizim ülkemizde halen bir güven sorunu, halen bir güven bunalımı yaşanıyor. Devlet bile kendi adli mekanizmalarına güvenmekte zorlanıyor, onları bir kalemde böylesine harcıyor.

Gelelim, demokrasinin diğer bir olmazsa olmazını oluşturan olguya… Basına…

Hani diyorlar ya, demokrasilerde kuvvetler ayrılığı vardır ve bu erkleri de yasama, yürütme ve yargı oluşturur. Basın da dördüncü güçtür…

Hatta birileri de iddia eder, basın zaman zaman bu üç gücün önüne geçip, birinci güç olduğunu ortaya koyar diye…

Ben böyle bir basın gücüne inanmıyorum.

Evet, basın güçtür, ama kamuoyu adına doğruların, gerçeklerin gösterilmesi, ortaya konulması adına bir güçtür. Yoksa, herhangi bir yaptırımı olan bir güç falan da değildir.

Belki kimileri kendilerine durumdan vazife çıkartarak, haddini bilmeden kendini bu üç erkin önünde görebilir. Bu yönde bir takım yayınlar yapabilir. De, nereye kadar etkili olabilir?

Yine, kimilerinin iddia ettiği gibi bir takım darbeleri, bir takım hükümet düşürülmelerini, bir takım hükümet kurulmalarını basın organize ediyormuş!..

En belirgin örneğini de, koalisyon hükümeti zamanında Almanya’da yapılan pazarlıklar olarak gösteriyorlar ya!..

Aslında, orada siyasetçilerin basiretsizliği, dış güçlerin etkisi olmasaydı, basın ne yapabilirdi ki?

Neyse aslında bugünkü konumuz bu değil, benim asıl değinmek istediğim, demokrasilerin olmazsa olmazlarından biri olan basının, ama yerel basının son zamanlarda susturulmaya yönelik girişimlerine karşı, okurların da üzerine önemli görevler düştüğü ile ilgili olacak.

Hemen yan sayfada Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti’nin bir açıklaması var. Mutlaka okumanızı öneririm. Dünkü sayımızda da, Cemiyet Başkanı Ramazan Demir’in konu ile ilgili geniş bir açıklaması yayınlanmıştı.

İşte, hükümet şimdi ülke için önemli bir görev üstlenen yerel basını susturmaya yönelik bir takım girişimlerde bulunuyor. Bir takım kanunları yürürlüğe koyarak da, bu amacına adım adım ulaşmaya çalışıyor.

Herkes biliyor ki, bugün yerel basın ayakta durabilmek için, resmi ilana ihtiyacı var. Aksi takdirde, bu zor koşullarda, yaşamlarını sürdürebilmeleri mümkün değil.

Aboneliklerle, bayram ve yılbaşı ilanları ile, ya da kırk yılda bir açılacak yeni bir takım işletmelerin verecekleri teşekkür ilanları ile yerel basının yaşamasını kabul etmek, Türkiye gerçeklerini görmemekle eş değerdedir.

Çünkü, bizlere ilan veya reklam veren esnafın durumu ortada. Onlar bizden beter can çekişir durumda. İşadamları deseniz, ya yaygın basını tercih ediyor, bizleri görmezden geliyor, ya da yılda bir kere büyük pazarlıklarla reklamlarını veriyor.

Sonuçta, yerel basın organları da birer ticari işletmedir. Bizler de hava ve su ile yaşayamayacağımıza göre, bizlerin de gelirleri olması şart. Yerel basında hiç kimse, yaygın basındaki gibi binlerce dolar maaşla çalışmıyor. Sigortalı olanlar asgari ücretle, en kabadayısı ise ise bir iki bin lira maaşla yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

Yerel basın, bugün yaygın basına göre çok daha önemli görev üstleniyor, ülke genelinde. Halkın sesini, kamuoyunun beklentilerini en iyi dile getiren yine yerel basındır.

Bir yaygın basın gazetesi ile bir yerel basın gazetesini alın karşılaştırın. Kendinizi en çok hangisinde bulacaksınız? Her ne kadar bölge sayfaları olursa olsun, üstelik.

İhale yasa tasarısının yasalaşması halinde, işte sizlerin sesi, soluğu olan bu yerel basın organları birer ikişer kapanıp, bizler ile birlikte sizlerin de sesinizin, soluğunuzun kesilmesi amaçlanıyor.

Eğer ki, bu ülkede demokrasinin yeşermesini, demokrasinin kök salmasını istiyorsak, yerel basının sesinin kesilmesine, yaşamlarına son verilmesine sizlerin de sessiz kalmaması gerekir.

Yok eğer, “Ben demokrasi falan istemiyorum, demokrasi bizim ülke için lüks bir yönetim şeklidir” diyorsanız, o başka!.. Hiç sesinizi çıkarmayın…

Paylaş
Etiketler: basının özgür olduğu ülkelerBizdeki demokrasi ise Amerika’dademokrasiDüşünce özgürlüğüneifadeİngiltere’de
Önceki Yazı

Festivaller Can Simidimiz

Sonraki Yazı

Ağızda Sık Tekrarlayan Ağrılı Yaralar Çıkıyor Mu?

Cihan HAYIRSEVENER

Cihan HAYIRSEVENER

Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

İlişkili Yazılar

Cihan HAYIRSEVENER

Başkan Adaylarını Açıklayın

30 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

ATV’nin Nasıl Bir Ayrıcalığı Var?..

29 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

Fırsatçılara Fırsat Tanıyanlar!..

28 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

Kim Durduracak Bunları?

27 Ağustos 2008
5k
Sonraki Yazı

Ağızda Sık Tekrarlayan Ağrılı Yaralar Çıkıyor Mu?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap