Batı’da; demokrasi, özgürlük, insan hakları ve aydınlanmanın yaratıcı ülkelerinden biri olan Fransa’da, sanayi devrimi yaşanmış, burjuva ve proletarya doğmuş olmasına rağmen, cumhuriyetin yerleşmesi büyük badirelerden sonra gerçekleştirilebilmiştir.
Batı bunları biliyor. Batı için Türk, Orta Asya steplerinin metafizikten habersiz, aydınlık, akıl ve bilim nedir bilmez vahşilerini, tarihsel süreç anlayışlarının hiçbiriyle izah edilemeyecek bir maharetle, aydınlanmanın doruğuna taşıyan, cumhuriyet ve laiklikle donatan aydınlar, affedilemez bir düşmandır.
Türkiye, 1930’larda sanayi devrimini gerçekleştirmemiş, bunun için de, cumhuriyet ve demokrasiyi taşıyan temel iki sınıf olan burjuva ve proleteryayı oluşturamamış bir ülke idi.
Şimdi Türkiye’de burujuvazi de var proleterya da var. Demokrasi oyuncağı ile oynayanlar, yığınları, semirmeye, sömürmeye devam ediyorlar
61. hükümette yer alan 4 bakan kalpazanlık, zimmet, sahtecilik ve ihaleye fesat karıştırmak dosyalarından dokunulmazlıkları nedeniyle yargılanamıyorlar.
Bugün öngörülen demokrasinin kökenleri ve neden işlemediği ortadadır.
Bugün varolan demokrasi veya adı modern demokrasi olan demokrasi kapitalizmin sunduğu bir demokrasidir. Bir fazlanın kesin egemenliğini yönetim erki olarak dayatır. Bu günkü anlı şanlı demokrasi havarisi kesilenlerin muhalefete gerek bile yok.benim çoğunluğum tek başına yönetmeye yetiyor diyebildikleri bir demokrasi bu.
ABD’li yazar Norman Mailer bu demokrasi hakkında.der ki: modern demokrasi,sınırları belli olmayan bir zorbalık rejimidir. İnsan, nereye kadar gidebileceğini ancak, dosdoğru yolda ilerlerken durdurulduğu zaman anlar.
Makyavelist yani zafer için her şey mubahtır taktiğini kullananlar zafer kazanıyor.
Çünkü Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz! İki Makyavelist aynı anda kazanamaz.
Şimdiden, iktidarıyla muhalifi ile istismarcı çıkarcılar güruhuna el uzatarak, anayasayı değiştirelim, diyorlar. Demokrasinin azınlık refahının halk yığınlarınca algılanmaması için yasal düzenleme değişiklikleri yapılmaya devam edilecek.
Demokrasi; herkesin eşit haklardan yararlandığı, ve hukuk kurallarının da herkese eşit uygulandığı ayrıcalıklı kişi, sınıf, zümre olmadığı, farklıklarla hoşgörünün hakim olduğu sistemdir. Ancak uygulamada zenginlerin halk yığınlarını sindirme susturma ile yönettiği sistemdir. Yani halkın oyuncağı haline dönüştürülmüştür. Aynen aile gibidir.
Çayın Alt Demliği (Çaydanlık): KAYNANADIR. Sürekli Kaynar Durur. Hatta dikkat edilmezse taşabilir.
Üst demlik: GELİNDİR: Çaydanlık kaynadıkça onunda harareti artar. Ama zamanla da olgunlaşır ve demlenir…….
GELİNİN KOCASI: ise, BARDAKTIR. her iki çaydanlıktan da yeterince nasibini alır.
Biraz kaynana doldurur onu biraz da Gelin…Bu nedenle de, denge unsurudur. Açık yada demli çayın hoşa gitmemesi bundandır.
ÇOCUKLAR: Çayın şekeridir, tat verir. Çok şeker çayın lezzetini bozar. Şekersiz çaya alışanlara ise bir tanesi bile fazla Gelir….
GÖRÜMCE ise çay kaşığıdır arada bir gelir karıştırıp gider….
KAYINPEDERE GELİNCE o da çay tabağıdır. Çayın demine, suyuna Karışmaz. Bir kenarda lök gibi oturur. Sadece dökülenleri toplar ve çevreye zarar vermesini engeller. Ancak; Ara sıra boşaltılması gerekir, yoksa taşıp herşeyi berbat edebilir.
ÇAY SÜZGECİ Ailenin Sahip olduğu Değerlerdir. Aileyi dış müdahalelerden korur. Delikleri büyük olursa! çayın tadı kaçar.
Suyu Isıtan ATEŞ ise; HOŞGÖRÜDÜR. O olmadan çay da olmaz.
KISACASI; Bir Bardak Çay, AİLEDİR ve ağız tadıyla içilen bir bardak çayın üstüne yoktur.
Günün Sözü: Bilgilendirilmeyen insan, insanı üzer.
