Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan GENÇAY

Dedem ve Amcam

Hasan GENÇAY Yazar Hasan GENÇAY
19 Mart 2020
Hasan GENÇAY
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Dedem Hacı Feyzi ve oğlu Mehmet her ikisi de ülke savunmasında birçok cephede görev yapmışlardır. Çok ilginç bir tesadüf sonucu her ikisi de sakaya meydan savaşlarında haymanada askerdir.
Kısaca Sakarya Meydan Savaşları’ndan bahsederek devam edeceğim.

SAKARYA Meydan Savaşları 23 Ağustos 1921′ de başlayan ve 12 Eylül 1921′ de sona eren ve 22 gün 22 gece süren dünya meydan savaşları içerisinde en uzun süreli olan,
Sakarya Meydan Savaşı’nda Haymana’da askerdir.
Haymana Kurtuluş Savaşının önemini açıklayan bir delildir. Mustafa Kemal, meclisi Ankara’ da toplayarak Ankara’yı Türk devletinin başkenti yapmış İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunanlılar yeni bir devletin kuruluşunu baştan engellemek için işgal ettikleri batı topraklarımızdan Ankara’ ya doğru büyük bir harekât başlatmışlar. Bu harekâtın sonunda Türk ordusu aldığı bir kararla birliklerini geri çekmeye başlamıştır,
Ta ki Haymana’ ya kadar…
Başkomutanlık karargâhı Ankara -Polatlı karayolu üzerindeki Alagöz köyünde kurulur. Haymana’nın kaltaklı mıntıkasını koruyacaktı. 24.Ağustos’ ta muharebe 90 Km.lik bir cephede şiddetine ulaştı. Ağırlık merkezi Beylik köprü’den itibaren güneye doğru idi. Mevziler sürekli olarak el değiştiriyordu. Yunanlıların karşılaştıkları bu inatçı direniş karşısında ilk ümit kırıklarını 25.ağustos’ ta duydukları sanılır
Fakat Türk birlikleri yine de çekilmedi. Türk ordusu savaşın en kritik gününü 1 Eylül 1921′ de yaşamıştır. Yunan ordusu Haymana ve Çaldağ yönlerinde önemli gelişmeler göstermiştir. Türk Baş Komutanlığı bütün yedek birliklerini bu bölge de savaşa sürmüştür. Türk birlikleri haymana’nın elden çıkmaması için çok kan dökmüştür,

İşte bu savaşta Feyzi Gençay ve oğlu Mehmet’in yaşanmış bir anısını paylaşarak devam etmek istiyorum. Her insanın hayatında anlatılacak çok anılar vardır, bu anılar bazen güldürür, bazen ağlatır. İnsan aklına gelince gözyaşlarına hâkim olamaz. İşte bizim ailenin bu anısı da her aklımıza düştüğünde gözyaşlarımızı tutamadığımız türdendir.
HACI FEYZİ VE OĞLU MEHMET her ikisi de Kurtuluş Savaşı’nda Ankara Haymanada askerdir,
Ama ikisinin de birbirinden hiç haberleri yoktur.
Birlikler arası posta dağıtımı yapan posta askeri, her ikisiyle yaptığı ayrı görüşmeler ve sohbetlerden bunların baba oğul olduğunu düşünür,
Baba Feyzi’ye bir gün derki, senin bir oğlun var mı adı Mehmet?
Oda evet var der.
Posta askeride ona falanca birlikte bir asker var o senin oğlun Mehmet olabilir, lakabı da garip Mehmet.
Feyzi bu sözü duyunca şok olur ama yinede emin olmak için ona bir liste hazırlar bu arada Hacı Feyzi okuryazardır. O dönemlerde okuryazar çok azdır.  O listeye kaç kardeşin var, isimleri sırayla nedir, annesinin adı ne, birde tarlaların isimlerini sor yaz, getir der.
O posta askeri bir zaman sonra gelir, ve o dediği gerçekten oğlu Mehmet’tir.
İlk fırsatta oğlu Mehmet’in olduğu birliğe gitmeye karar verir.
Bir gün bir fırsatını bulur izin alır. Çokta heyecanlıdır, oğlunu, kuzusunu yani Mehmet’ini görecekti onu koklayacaktı kolay mı?
Yıllardır görmediği Mehmet’i çok yakındaydı baba haberini almıştı baba yüreği kolay dayanır mı?
Feyzi kendisi levazım çavuşudur. Giderken eli boş gitmez. Oğluna elbise, bot, iç çamaşırı gibi giysiler alır.
Baba düşer yola, o birliği bulur ve oradaki askerlere oğlunu tarif eder.
Aldığım bir habere göre buradaymış der. Oradaki askerlerde duyduklarınız doğru şuanda nöbette, az sonra nöbeti biter gelir derler.
Ama derler bizim senden küçük bir isteğimiz var
Babada buyurun der sen bizim aramıza otur. Mehmet fark edecek mi bakalım ne yapacak maksadımız az şakalaşmak.
Babada bunu kabul eder garip Mehmet bütün masumluğu üzerinde gelir, bir köşeye çekilir çarıklarını soyar onları dikmeye başlar arkadaşları Mehmet ne yapıyorsun az başını kaldır yüzünü görelim diye takılırlar oda az işim var çarıklarımı sırımlıyorum der.
Komutanda hafif gülümseyerek garip Mehmet baban geldi der.
Ama garip Mehmet inanamaz. Komutanım babam kim bilir nerede, hangi cephede, şehit mi gazimi, yaşıyor mu? Yaşasa da beni burada nasıl bulur der ve başını kaldırır ki babası tam karşısında.
Babasını gören Mehmet şaşkınlık içinde ne yapacağını bilemez koşar babasına sarılır.
Ve baba oğul başlarlar ağlamaya,
Baba bakar Mehmet’ine masum garip üstü başı perişandır.
Baba bir teneke kap bulur su ısıtır Mehmet’ini yıkar temizler giyindirir. Sonra komutanından izin alır araziye doğru yürürler. Baba oğul sohbete başlarlar.
Çünkü baba köyden ayrılalı uzun bir zaman olmuştur. Köyden haber almak ister. Sen ne zaman geldin, ne kadar oldu der Mehmet’e. Beş altı ay önce hastalandım köye hava değişimine gittim geldim.
Evdekiler nasıl konu komşu iyiler mi nasıllar der
Herkes çok iyi der, insanların tek korkusu geceleri eşkiyalar köye baskın yapıyorlarmış, evlerden yiyecek içecek istiyorlarmış. Vermezler ise fırsat bulurlarsa zulüm ettiklerini anlatır der.
Baba biraz durgun, nenen nasıl, oda iyimi der. Mehmet’e oda iyi der.
Nenen dediği babasının eşidir. Mehmet’in annesi öldüğü için babasının sonraki eşidir yani. Annesine
Anne değil de nene derlerdi. Hatta bende nene derdim.
Mehmet cevap verir, oda çok iyi hatta konu komşuya da sahip çıkıyor. Evde mavzeri var. Eşkiya baskın yaptığında kendini sipere alıp onları evin etrafından o mavzeri ile kovalıyor.
Hatta ben köydeyken eşkıyalar komşuların evini basmışlardı bir ses duyduk yataktan fırladım nenem yavaş ol diye işret etti ses komşulardı onlar neneme bağırıyorlardı arif yetiş diye
Nenemde onları beşli mavzerle kovaladı
Nenemin gerçek adı Arife ama o zamanlar komşular Arif diye seslenirmiş çünkü eşkıyalar onu erkek sansınlar diye düşünürlermiş.
Sonra Mehmet baba sen nasılsın baba nasıl iyi misin diye hal hatır ederler
Bu güzel buluşmanın ardında biraz burukta olsa ayrılık vakti yaklaşmıştır.
Döner Mehmet’ine oğlum gitme vakti geldi, hakkını helal et, ben fırsat buldukça yine gelirim. Kendine dikkat et, kazamız mübarek olsun, rabbimiz yardımcımız olsun. Olur ya benden önce gidersen herkese selam söyle kısmette varsa görüşürüz olur ya ben dönemezsem kardeşlerine ve nene sahip ol onlar sana emanetimdir der ve yavaş, yavaş uzaklaşırken Mehmet ardından garip, garip bakar ve içlenir. Ama kader der sineye çeker
Her ikisi de yunanlıları İzmir de denize döküldükten sonra sağ salim memlekete dönerler
Yıllar sonra Mehmet’e gazilik unvanını ve madalyası verilir amma aradan geçen zaman içinde Mehmet’in hava değişiminden geç dönmesi askerden firar kabul edilir ve Mehmet’in madalyası geri alınır hatta gazilik maaşı da kesilir
Bu olayı her dinlediğimde ve her aklıma geldiğinde duygulanır ağlarım

Hasan Gençay

Paylaş
Etiketler: eşkıyalarHaymanalevazım çavuşuMehmet’in madalyasıSakarya Meydan Savaşı'nda
Önceki Yazı

Can Tatlı Ama Şehitlik Ödülü de Büyük

Sonraki Yazı

Çanakkale Zaferimiz Kutlu Olsun

Hasan GENÇAY

Hasan GENÇAY

İlişkili Yazılar

Hasan GENÇAY

Kendini Tanı

16 Aralık 2020
5k
Hasan GENÇAY

Konuşmak mı Yapmak mı?

08 Kasım 2020
5k
Hasan GENÇAY

Yine mi Deprem

01 Kasım 2020
5k
Hasan GENÇAY

Cahiliye Devrinde Gibiyiz

25 Ekim 2020
5k
Sonraki Yazı

Çanakkale Zaferimiz Kutlu Olsun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap