Ülkemiz, gerek üzerinde bulunduğu konumu ve yeri itibariyle, netameli bir yer olan Ortadoğu ve Avrupayı boğazlarla birbirine bağlayan stratejik öneme haiz bir yerde olmasından, tarihi ve doğal güzellikleri olan dört mevsimin yaşandığı bir coğrafyaya sahip olmasından, gerekse dörtte üçünü gençlerin oluşturduğu nüfusumuzun, bir kültürel zenginlik olan çok çeşitli etnik kökenden terkip olması hasebiyle, ülkemizde siyasi çalkantılar, dış mihrakların kışkırtmaları ve ektiği nifak tohumları, pompaladığı zıt akım ve görüşler ülkemize ve insanımıza birçok çalkantılar, zikzaklar, arayışlar, sorunlar yaşatmış ve bunların neticesinde de gerekliliği, fayda ve zararları halen tartışılan hep tartışılacak olan askeri ve siyasi darbeler yaşanmıştır.
Elli dokuz yıllık ömrümde, gördüğüm yaşadığım darbelerin ve muhtıraların müdahalelerin bana öğrettiği:
Ey gençlik!
Yerli ve milli olmayan hiçbir siyasi, dini, içtimai, beşeri akıma kapılmayın, yalınkılıç koşmayın, sizi kendinizden başka kimse kurtaramaz, kullanır. Türkiye Cumhuriyetine Devletine sahip çıkın, gözünüz gibi koruyun.
Ülkenizi sevin zira dünya üzerindeki her millet ülkesini sever ve korur. Ülkenizin kültürel değerlerine sahip çıkın, kültürel değerler milletleri ayakta tutar.
Yaşadığınız eve, şehre, ülkeye, dünyaya değer verin ve sevin. Yaşam bize bir ödüldür ve buralarda geçer çünkü.
Ailenizden kopmayın, onlardan çok sizi kimse düşünmez. Ağaç kökten, insan aileden gelen yaşam kaynağı ile beslenir.
Alacağınız eğitimin dışında bir iş uğraş edinin, basit el ve evişlerini öğrenin kendiniz için gerekli. Bu uğraşlar yaşamınıza kalite kadar, yaşam standardını yükseltir.
Mutlaka okuyun, kimim? Nerden geldim? Nereye gitmekteyim? Sorun kendinize. Bir etkinliğe onur konuğu olarak davet edilen bir Amerikalı yazarın gençlere söylediği şu sözünü hiç unutmam ‘gezin, gezin, gezin. Bedeninizi gezdiremiyorsanız, okuyarak beyninizi gezdirin’ çok okuyan herkes bunun yararını görmüştür.
Her birşeyin bir sebebi vardır, sebep sonuç ilişkisini öğrenin. Olayları araştırıp aslını okuyup anlayıp dinlemeden öğrenmeden körü körüne inanmayın.
Bir konu hakkında farklı siyasi görüşleri okuyun ve karşılaştırın. Sürekli tek taraflı yayın ve bilgi okuyup sadece her konuda sizin gibi düşünenlerle zaman geçirmeyin.
Zıt fikirlerden yeni ve sağlam fikirler doğar.
Empati yapın. Kimsenin yanlışına sahip çıkıp savunmayın. Yoksa onun bunun maşası, kuklası, marabası olursunuz.
Darbesiz, baskısız, kavgasız gürültüsüz, dalgasız dümensiz onurlu; çalışmaya, bilmeye ve öğrenmeye dayalı bir yaşam diliyorum hepimize.
Arşivimden…
Bir eylül nasihati…
Şükran Uçkaç Yargı
12 Eylül 2021 Ankara























