‘’Çukurova Üniversitesinde Zeytin Katliamı ‘’ dedi isek de zeytin katliamını yapan ne üniveriste rektörü ne de öğrenciler ne de köylüler!
Okullarda çocuklara ağaç sevgisini öğretmek için onları öğretmenleri ağaç dikimine götürür. Otoban kenarlarında ‘’ … İlköğretim okulu, … lisesi ağaçlandırma sahası ‘’ levhaları da bize bunu hatırlatır. Eski okul müfredatlarında ormanları, ağaçları korumak için ‘’ yaş ağaca balta vuran el onmaz ‘’ özdeyişi kompozisyon ödevi olarak öğrencilere verilirdi.
Çevre bilincinin oluşturulmaya başladığı çağımızda ağaç sevgisi, önemi daha çok ön planda tutulduğunu biliyoruz.
Ormanlık alanın içinde bir köy düşünün ve köylümüzün ormanlık alanda ihtiyacı olan odunu yanlış da olsa kestiğini görürüz, duyarız.
Ama bir tek zeytin ağacını bir köylünün kestiğini göremezsiniz, duyamazsınız. Köylümüz zeytin ağacının ancak budanmış çalısını çırpısını toplar yakar. Köylümüz kendi arazisine kendi ektiği zeytin ağacını bile kesmeye korkar. Korkusu ona hürmettendir. Narenciye, diğer meyve bahçesi bozulur ama ‘’zeytin tarlası bozulmaz.’’ Bu kırsal toplumun yazılı olmayan yasasıdır.
Biz cahil köylüler bunu biliriz ama, okumuş,yazmış, mektep medrese okumuş Adana Vali’miz İlhan Atış bilmez.
İşte Dogan Haber Ajansı’ ndan Kübra Polat’ın Hürriyet Gazetesindeki ‘’ Zeytin katliam’’ının haberi:
Çukurova Üniversitesi Zeytin Gen Bahçesi’ndeki ağaçların ve fidanların kesilmesine isyan eden Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayzin Küden “Katliam yaptılar, sökümün engellenmesi için destek bekliyoruz” dedi. Bahçede 386 çeşit zeytin ağacı geni bulunuyor.
ADANA’da okul yaptırılacağı için 35 yıllık Çukurova Üniversitesi Zeytin Gen Bahçesi’ndeki ağaçların kesilmesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ayzin Küden, okul yapılmak istenen arazinin Türkiye’nin 2’nci büyük gen bahçesi olduğunu ve 386 çeşit zeytin ağaç genini barındırdığını belirtti. Prof. Dr. Küden, arazinin tapusunun kendilerinde olduğunu, 2008’de, İl Özel İdaresi tarafından bilgilerinin dışında, imar değişikliği yapıldığını söyledi.
Nöbetteler
Küden, şöyle konuştu: “Başka alanları gösterdik. Fakat çok değerli olan gen bahçesinde ısrar ediliyor. Sayın Valim İlhan Atış burada eşiyle birlikte ağaç dikmişti, güzel sözler söylemişti. O dönemde o alana İlhan Atış parseli adını vermiştik. Tesadüf odur ki işçiler direkt bu alanları söküme başlamışlar. Yeni fidanlarla birlikte 35 yıllık ağaçları da kökleriyle birlikte devirerek, katliam yaptılar. Bu sökümün engellenmesi için destek bekliyoruz.” Vali Yardımcısı Reşat Özdemir’in, burasının gen bahçesi olduğunun ispat edilmesini isterken, “Bu mesleği bırakır giderim. Kendimi oraya toprağa gömerim” sözü de tartışmalara neden oldu. Öğretim üyeleri, öğrenciler, ziraat mühendisleri de söküme karşı iş makineleri önünde nöbet beklemeye başladı. Yıkım ekipleri yarına kadar çalışmaya ara verdiler.
3 gündür ağlıyorum
ZİRAAT Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ayzin Küden, Vali İlhan Atış’ın aynı yerde daha önce zeytin fidanı diktiğini hatırlattı. Okul yapımına karşı olmadıklarını, amaçlarının gen merkezini kurtarmak olduğunu vurgulayan Küden, ağaçlar için 3 gündür ağladığını söyledi.
Bu zeytinlerin kesilmesi engellenemez ise o okulun ilk öğretime açılışının töreninde ‘’ Bu okul zeytin ağacı katliamı sonucunda yapıldı‘’ anlamında bir levhayı veya afişi Sayın Vali İlhan Atış’a ithaf etmek üzere asmalı!
Meselelere aşırı tepkisel, boş inançlar çerçevesinde önünü ardını öğrenmeden yaklaşımlar kasıtlı değilse mutlaka kısıtlı. Yazıyı okudum. Tarafların zeytin ağacının önemini bilmemelerine olanak yok. O zaman 3 gün ağlamakla yüreğimizi parçalama gereği gören Sn. dekan, bu denli önemli bu kadar açık bir konuyu dahi anlatamadığı atanmış valiyi seçilmiş Bakan’a şikayet etme yolunu da izlemektedir şüphesiz. Allah, Allah