Alman Şansölyesi Merkel; “ Bulaştırma oranı 1.1 olursa Ekim ayında, 1.2 olursa Temmuz’da, ama eğer 1.3 olursa Haziran ayında Sağlık kuruluşlarımız tıkanacaktır. Dolayısıyla ona göre tedbirlerimizi almalıyız.”
Almanya burası, sırf hesap adamları… Halkına “ işte Halep, işte arşın” diyor… Yerseniz.
Ve… Görünen o ki,
Corona hazretleri siyasallaştı. Her bir ülke kendi meşrebine göre müdahale ediyor. Kimisi olmayan imkanlarla oluru yapmaya çalışıyor… Kimi ülke ise ölen gider, kalan sağlar bizimdir hesabında. Bizimkilerde ABD’ye bakıp şişiniyor. Bilmem kaç ülkeye maske yardımı yapmışız. Helal olsun bize…
On gün önce yazıldığım maske siparişi internette bilmem kaç milyonuncu sırada. Beni maske sefilliğinden sağ olsun hanım kurtardı. Hem de gerçeğinden on kat daha sağlam ve hijyen.
Demen o ki… Kimseye güvenmeyin, kendi göbeğinizi kendiniz kesin.
Gerçi rahmetli Ulu Dedem” iş olacağına varır” derdi. İş olacağına varacak gibi geliyor bana. Size pek mantıklı gelmese de… Buna da Türk usulü teselli deyiverin sizde.
Bundan on beş gün kadar evvel bir dostuma “ulan bu işin içinde bir iş var” demiştim.
Neden? Diye gayet sakince sordu. Çünkü benim böyle komplo teorisi kokan uçuk- kaçık fikirlerime alışıktı. Ama üç gün önce “abi galiba sen haklısın” deyiverdi. Pek de alışık olmadığım itiraftı.
Ona bir soru sormuştum vaktiyle… Yahu Çinin Whuan kentinden Pekin’e gidemeyen Corona melunu nasıl oldu da Brezilya’nın yağmur ormanlarına jet hızı ile gidebildi.
Abi “Corona bu, hikmetinden sual olunmaz” demişti. Pek de sol ağıza uymayan bu cevabın çok da inandırıcı olmadığını o da gayet iyi biliyordu ya…
Ama iş ABD Genelkurmayına kürsüde sorulacak ve cevabı için birkaç dakika zaman ayrılmaya varacak kadar olmuşsa, bu işte bir iş var demektir. Derim.
Vaktiyle,
İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerika yönetimi savaşa girelim mi? Diye kamuoyu araştırması yaptırıyor. Yüzde doksan kusür gibi ezici bir çoğunluk, eski kıtanın ahvalinden bize ne? Diyor.
Birkaç ay sonra ABD Pearl harbor baskınına uğruyor. İki bin kusür asker ile birkaç gemisi helak oluyor. Ama baskından bir gün önce donanmanın büyük bir kısmı limandan tatbikat için çıkıyor.
Bu baskından sonra yapılan kamuoyu yoklaması bu sefer yüzde doksan gibi yine ezici bir çoğunlukla şu “Alamanlarla kankası Çekik Gözlülere” hadlerini bildirelim oluyor.
ABD yönetiminin de aradığı bu imiş, hazırlıklar çoktan yapılmış zaten.
Yine bundan on bir yıl kadar evvel ikiz kuleler ve hele Pentagonun vurulmasından sonra “ulan bu Amerikalılar ne kadar da kofmuşlar demedik mi?
Sonra ne oldu? Afganistan ve Irak yandı gülüm keten helvası… Milyonlarca ölü, sönmüş aile ocakları ve yetimler…
Ehhh… Büyük bedel ödettirmek için zaiyatın da azacık ele avuca gelmesi lazım tabi ki…
Ne imiş efendim… Amerika salgın konusunda avanakça davranmışmış… Bırakalım sağlık kuruluşlarının organizesini, maske bile tedarik edememişler.
Hay gidi hay… Çok da mıkırlar ve katmerli beceriksizler. Yahu ha dediği yere han kuran bir devlet nasıl oluyor da bu konuda yavan kalıyor.
Açlıktan nefesi kokan devletler bu konuda dostlar alışverişte görsün kabili Corona turistik geziye çıkmış. Amerika ve diğer gelişmiş ülkelerde kan gövdeyi götürüyor.
Ama benim bu konuda öyle boş oturmamı bekleyemezsiniz.
Yine rahmetli Ulu Dedemin sözlerini buraya nakletmek farz oldu. “Evlat bir köyün iki ağası olmaz. Olursa ya akarı bölecekler, ya testileri kıracaklar.”
Peki,
Biz bu işin neresindeyiz? Merak etmiyor değilim hani… Hele de benim gibi biri bunun için kırk takla atmaz mı?
Bana ifşa edene yeni seramın mahsullerine bir yıl abone yapacağım… Söz.
Lakin, bilsem de ifşa etmezdim zaten. Devlet sırrını açığa vurmanın çekeri kaç yıldan başlıyor biliyor musunuz? Ne nedir, ne değildir? Bunu devletimizin büyüklerine bırakalım. Onlar bizden çok daha akıllı ve bilgililer.
Eşeği güle oynaya aramasını da gayet iyi bilirler.
Benim asıl merak ettiğim, bizim dünyaca ün yapmış, yedi düvele nam salmış hekimlerimizin bu Corona iblisinin tarumar edilmesi konusunda ne yapacakları.
Bu Face denilen kırk ambar var ya… Bazen çok eğlenceli olduğu kadar enteresan bilgiler de veriyor.
Bizim Corona’ya karşı başarımızı elin ecnebisi hekimlerine “yuh olsun size, sefillikten gına gelmiş Türkiye bu işte bizden kat be kat başarılı.”
Vatandaşı ecnebi hekim de adama ağzının payını vermiş “ senin haberin var mı? Onların İbn-i Sinaları, Behçetleri ve bir sürü nam salmış hekimleri var. Hem onlar savaşçı bir millet oldukları için insan ve hayvan tedavisinden çok iyi anlarlar.”
Hadi insanı anladık da… Hayvan da neyin nesi? İşte… O konuda pek emin değilim…
