Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

Çorak Cumhuriyet

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
03 Kasım 2021
Hüseyin ŞENGÜL, Siyaset & Politika
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Cumhuriyet tek başına bir ülkenin muasır medeniyete ulaşmasını sağlayamaz. Muasır medeniyetin gereği olan hukuki, siyasal, sosyal, ekonomik ve evrensel insan hakları temelli bir toplum yapısına Cumhuriyet’le değil, demokrasiyle ulaşılır.

29 Ekim Cuma günü Cumhuriyet’in 98. yılı kutlandı. Her zamanki gibi birbirini tekrarlayan hamasi nutuklar atıldı. Hepsi bu kadar!

Monarşiden (Padişahlıktan) Cumhuriyet’e geçtik. Cumhuriyet, kuruluş ve inşa sürecine dair bir kısım önemli sorunları içinde taşısa da ülkenin geleceğinin önünü açan ve sahip çıkılması gereken tarihsel bir adımdır.

Bu tarihsel adımın gerektirdiği bazı uygulamalar gerçekleşse de Cumhuriyet, 98 yıldır çorak bir ülkenin çorak bir devlet şekli olarak devam ediyor.

Hedef

M. Kemal Atatürk 1933’te okuduğu 10. Yıl Nutuk’unda “Yurdumuzu muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağız” diyerek, genç Cumhuriyetin hedefini ortaya koyar.

Muasır medeniyet (çağdaş uygarlık) mevcut durumda toplumların hukuk, siyaset, sosyal, ekonomi, bilim ve kültür alanlarında toplam bir gelişmişlik ölçüsüdür. Buna göre muasır medeniyet için demokrasi kavramını kullanabiliriz. Muasır medeniyetin temsil olunduğu yer ise tartışmasız Batı ülkeleridir.

M. Kemal’in muasır medeniyete ulaşılması hedefi, politik bir tutum ve iradedir. Ancak o tarihten bugüne bir türlü muasır medeniyet seviyesine, yani demokrasiye ulaşamadık!

Tarih, inişleri çıkışlarıyla hep bir süreklilik halindedir. Devrimler, bu süreklilik halinin sıçramalarından ibaret olup toplumsal süreçte bir kesintiye değil, köklü dönüşümlere kapı aralar. Bu kapının daha fazla açılarak kapıdan geçilip geçilemeyeceği ya da ne ölçüde geçileceği o ülkenin (ve olayın) büyük ölçüde toplumsal koşulların belirlenimi dahilindedir. Yani devrimin iradesi (öznesi), nihayetinde o toplumundaki nesnelliğe ve onunla kurduğu ilişki biçimine bağlıdır. Bu gerçeklik elbette öznenin (geniş anlamıyla politikanın) rolünü sıfırlamaz veya sürekli edilgen kılmaz. Politika, toplumsal süreçteki devingenliğin bir etkeni olarak, nesnel koşulları amaçları doğrultusunda dönüşüme zorlar veya dönüşümünün önünü açar. Ancak her zaman böyle olmayabilir de.

Bu genel teorik paragrafın ülkemiz Cumhuriyetindeki aldığı somut durumu, Cumhuriyet ile demokrasi arasındaki sorunlu, Cumhuriyet ile baskıcı iktidarların uyumlu ilişkisinde aramak gerekir.

Bu sorunlu ilişkinin iki nedenden kaynaklandığını düşünüyorum: Hedef ile nesnel koşullar ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel özelliği.

Hedef ile nesnel koşullar arasındaki açı farkı

Muasır medeniyet seviyesine ulaşılması hedefi ilan edildiğinde nasıl bir Türkiye toplumu vardı? Bir diğer deyişle Nutuk’ta ilan edilen politik amaç ile bu amaca ulaştırılacak toplumun nesnel koşulları ne durumdaydı?

1880’lerden (ki, bunun genel bir başlangıç tarihi olduğunu varsayabiliriz) itibaren Osmanlı’da başlayıp (1896, 1909, 1915, 1919 katliamları) Cumhuriyetle (1923 Mübadele, 1934 Trakya olayları, 1942 Varlık Vergisi, 1955 6-7 Eylül ve 1964 olayları) devam eden İslamlaştırma ve özellikle Türkleştirme uygulamaları amacıyla gayrimüslimlerin tasfiyesi, Anadolu’yu çoraklaştırdı, kıraç toplum haline getirdi. Özellikle 1915 Ermeni katliamı tam bir felakettir!

Cumhuriyet kurulduğunda elinde yorgun, aç ve neredeyse tamamı kasaba ve köylerden oluşan tam bir taşra toplum vardı. Ve Cumhuriyet döneminde de Türkleştirme politikaları devam etti.

Gayrimüslimler

Toplumdaki üretim ve ticaret faaliyetinin önemli bir kesimini elinde bulunduran ve bu alanda yeniliklere öncülük edenler gayrimüslimlerdi. Toplumdaki kültür-sanat faaliyetlerinin hemen tamamı gayrimüslimler tarafından yürütülüyordu.

Basın-yayın alanında öncüydüler. Eğitim-öğretim faaliyetleri Müslüman nüfusa oranla çok çok ilerdeydi. Politik alanda Batı’ya açık kültürel dünyaları, parti ve dernekleri vardı.

İki küçük örnek vereceğim.

Sivas vilayetinde ilk gazete 1869’da Ermeniler tarafından yayımlandı.  1914’e kadar değişik tarihlerde 8 adet Ermenice gazete çıkarıldı.

Sivas vilayet matbaasını 1864’te  Ermeniler kurmuş ve vilayet gazetesini yayınını sağlamışlardır. (Cumhuriyet’e Kadar Sivas Basını ve İrade-i Milliye)

Yazar Dücane Cündeoğlu kültürel çölleşmeyi Münevver Ayaşlı’dan alıntılayarak anlatır. 1900 yılında “… bir Ermeni mahallesinde yangın korkusu yüzünden sokaklara 40 piyano çıkar.

“Devlet zoru ile kurulan opera, konservatuar, senfonik konser salonları ve Avrupa’dan gelme Karl Elbert’ler ve Pretorius’lara rağmen modern ve batılı Ankara’da bugün 40 piyano var mıdır?

“Ankara’da piyano ve piyano notası satan tek bir mağaza yoktur! (Münevver Ayaşlı, Dersaadet, s. 51, İstanbul, 1975) Aktaran (Ankara’da 40 piyano- dücane cündioğlu simurg)

Refik Halid Karay “Ankara” kitabında 1916 Ankara yangını için “Yangından kaçırılan yüz kadar piyano sıra sıra dizilmiş, üstlerine seçme pahalı halılar serilmişti. Birden, yanan kocaman bir kütük gelip aralarına düşer. Söndürmeye koşacak adam yoktur.”

Atatürk’ün başyazarı olan Falih Rıfkı Atay da gayrimüslim tasfiyelerindeki trajediyi ve toplumdaki değerler kaybından söz eder.

1915’li yıllarda Ermeni evlerinden çıkan piyanolar, dönemin o toplumunun kültür ve sanat seviyesini gösteriyor.

Bu örnekleri dönemin şehirlerine tahvil ettiğimizde mimari, sanat, kültür, basın alanındaki büyük fotoğrafı görebiliriz.

Cumhuriyet nasıl bir toplum buldu?

Kendi iş araç gereçlerini bile üretemeyen, tamir edemeyen ve devlete asker, atına arpa yetiştirmekle mükellef, yeniliğe açık olmayan, tevekküle sığınmış bir köylü toplumu.

Çorak bir toplumun Cumhuriyeti de çorak olur.

Gayrimüslimlerin mallarına çöken mütegallibe ve kimi bürokratlardan bir burjuvazi doğmadı. Çünkü burjuvazi salt bir zenginliğin değil, kültürü, sosyalitesi, hukuku olan bir sınıftır.

Dönemin koşullarına göre yetişmiş gayrimüslim nüfusun da olduğu bir toplumun muasır medeniyete ulaşması daha bir mümkündü.

Ancak Cumhuriyet döneminde medeniyet hedefini koyan politikayla, hedefin konulduğu toplum arasındaki açı farkı büyüktü.

İşin kötü tarafı, yüzü Batı’ya dönük Cumhuriyet bu açı farkını gidermeye yönelik uygulamalardan da büyük ölçüde uzak durdu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin temel özelliği

Asker-sivil bürokrasi ve mütegallibe (başka bir sınıfsal seçenek de yoktu) tarafından kurulan Cumhuriyet, bu kuruluş yapısı gereğince toplumu her alanda kontrol etmek ve baskılamak ister. Bunun yolu olarak iktidar asker-polis-yargı mekanizmalarıyla birlikte, ideoloji ve kültürü de kullanır. Türklük ve Sünni Müslümanlık, Cumhuriyet devletinin bir karakteri olarak tarihsel arka planı gereğince de bu toplumda kolayca hayat bulmuştur.

Cumhuriyetin karakteristiği olan (Toplumsal bir tanımlamanın ötesinde anlam yüklenen) bu Türklük ve Sünni İslam politikası (ayrıştırıcı, parçalayıcı, daraltıcı ve çatışmacı), çoğulculuğu değil, çoğunluk olmayı esas alarak toplumun demokratik siyasete ve kültüre ulaşmasının önündeki en büyük engeli oluşturmaktadır.

Bir diğer engel de Cumhuriyetin kuruluş sürecindeki bürokrasi-siyasetçi-iş insanı üçgeninden oluşan iktidar şekillenmesinin bir süreklilik göstermesidir. Bu iktidar şekillenmesinin en önemli özelliği de kamu kaynaklarını talan anlayışıdır.

Cumhuriyet kendini böyle devam ettirmek istedi ve Erdoğan iktidarıyla kısmen siyasal sapmalar yaşasa da bu esasta böyle de devam ediyor.

98 yıllık tarih bize, Cumhuriyetin muasır medeniyete ulaşma hedefinin yine aynı Cumhuriyet tarafından engellendiği gerçeğini acı biçimde gösteriyor.

Bunun nedeni de Türkiye Cumhuriyeti’nin karakterinde yatıyor.

Demokrasisiz Cumhuriyet

Öncelikle belirtelim ki Cumhuriyet, devlet biçimidir. Cumhuriyet devleti varoluş kaynağını tanrıdan, monarktan değil “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” şiarıyla ifade edildiği gibi halktan alır.

Egemenliğin halka dayandırılmasıyla bu egemenliğin nasıl kullanıldığı iki ayrı olgudur. Tam bu noktada demokrasi, bir başka deyişle muasır medeniyet kavramı karşımıza çıkar.

Dolayısıyla cumhuriyet otokratik de olabilir, demokratik de.

Dünyada birçok ülkenin cumhuriyeti var ama demokratik bir toplum yapısı, rejimi yok. Türkiye’de de kırıntılar hariç, demokrasi yoktur. Hele şu günlerde o kırıntılar da kırpıla kırpıla yok edilmek üzere.

Cumhuriyet tek başına bir ülkenin muasır medeniyete ulaşmasını sağlayamaz! Muasır medeniyetin gereği olan hukuki, siyasal, sosyal, ekonomik ve evrensel insan hakları temelli bir toplum yapısına Cumhuriyet’le değil, demokrasiyle ulaşılır. Daha doğrusu Cumhuriyet buna ön açar ve bu yoldan ilerlemek, Cumhuriyet’in içinin demokrasiyle doldurulduğu anlamına gelir.

Kapitalizme köklü eleştirilerim baki kalmak kaydıyla, ülkemizde kapitalizmin kendi aksları üzerinde gelişmesini isterdim. Böylece oluşacak hukuk sisteminde siyasetin kamu kaynaklarını talan amacıyla yapılmasının önü kesilecekti. Darbeler ve otoriter yönetimler olamayacaktı. 100 yıl boyunca kışla ve cami tartışması ve çatışması içinde debelenip durmayacaktık.

Bütün bu gerçeklikler demokratikleşmemizin önündeki engellerdir ama, aşılamaz da değillerdir.

Burada hedefimiz cumhuriyet kavramının içinde dönüp durmak, hamaset yapmak ve politik talepleri onunla sınırlamak olmamalıdır. Demokratik cumhuriyeti hedeflemeyen her politika, cumhuriyet kisvesi altında otokratik, oligarşik vb. egemenlikler kurma ve elde edeceği erk’in gücüyle de zenginleşme peşinde koşmaktır.

(HŞ/NÖ)

Paylaş
Etiketler: Gayrimüslimlerhedeftemel özelliğiTürkiye Cumhuriyeti’nin
Önceki Yazı

Şizofrenik Dış Siyaset

Sonraki Yazı

SSK’lı Erkek İşçilerin Emeklilik Şartları

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Devlet ve Ateşten Gömlek
Eğitim & Kültür

Devlet ve Ateşten Gömlek

01 Aralık 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Avrupa Özerklikleri ve Türkiye
Kültür

Avrupa Özerklikleri ve Türkiye

26 Kasım 2025
5k
Sibel GELBUL

Fanusa Kitleyeceğiz

25 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

SSK'lı Erkek İşçilerin Emeklilik Şartları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap