Bir efsanemiz vardı; Büyük Efes Oteli. Şimdilerde o mirası Swissotel taşıyor ve İzmir’in bu en büyük oteli tam bir turizm barometresi gibi. Otelin genel müdürü Rıza Elibol izlenim ve beklentilerini hatta yaşadıkları sıkıntıları samimi içtenlikle anlatan birisi.
Sık sık farklı kişilerle bir araya gelerek İzmir’e yönelik değerlendirmelerde bulunuyor.
Doğru da yapıyor. İzmir’i ‘Turizm’ le ayakta tutmak, kent yöneticileri ve sevdalılarının sinerjisiyle mümkün.
Elibol’la konuşmaya başladığımızda önce güzel bir haber alıyorum. 2014’ü yüzde 74 doluluk oranıyla kapatacaklar ki bu büyüklükte ve standartlarda bir otel için süper rakam.
Elibol “bu doluluğu yakalıyoruz ama nasıl yakalıyoruz, gel bize sor” diyor. Soruyorum….
TEK BAŞINA
Yurt dışı fuarlara tek başlarına kalsalar dahi katıldıklarını anlatıyor. Geçenlerde düzenlenen World Travel’da tek otel yöneticisi olan Elibol “Biz İzmirliler genellikle şikayet etmeyi seviyoruz. Ama gerçeğe gelince orada değiliz. İzmir için çözüm yurt dışında. Turisti getirmek kurumların ve otelcilerin ortak görevi.
Yılın neredeyse yarısını yurt dışında geçiriyorum” diyor. Ayrıca yabancı turistler için özel turlar yapıyor Swiss. Otobüsler hazır, otel müşterilerini Meryemana, Efes, Çeşme gezdiriyor.
Kongre fuarları İzmir adına belki de en önemli şans. Ancak hala uluslararası seviyede bir kongre merkezimiz yok. O yüzden birçok büyük kongre fırsatı gözgöre göre kaçıyor. Kongre turizmini kente kazandırmak için kurulan CVB ekonomik zorluk çekiyor. Ve en büyük sıkıntılarından biri; turistleri kentin içinde tutacak cazibe noktaları çok az. İzmir’de turisti nereye yönlendireceklerini şaşırıyorlar.
300 MİLYONLUK YATIRIM
Kaç yıldır konuşuyoruz, tartışmalardan içimiz bayıldı, hala bir mega müzemiz yok. Sağlık turizmi diyoruz iki yıldır bir şey yok. Bakanlık İzmir’i yine unuttu.
Şehir otellerinin sayısının artması iyi olsa da yabancı turisti getirmekte katkısı çok az. Agora bitmiyor, Kemeraltı projesi başlamıyor.
Velhasıl kentte her şey çok yavaş gidiyor. Elibol yakınıyor, ben onaylıyorum.
Ama onlar tüm yokların arasında, ayakta durmak, yabancı konuk getirmek, getirdikleri konukları memnun etmek zorunda.
300 milyonluk bir yatırımın yerli turistle dönmesi mümkün değil.
Otel sahibi Vargı ailesinin de İzmir’deki yatırımdan memnun olduğu pek söylenemez.
O yüzden Elibol ve sevgili Ayşe Karpat’ın yönlendirdiği pazarlama ekibi heyecanla formül arayışında.
Genel Müdürle konuşurken verdiği bir başka bilgi de hayli dikkat çekici geliyor bana. 3 yıl önce kurdukları Tri jenerasyon ünitesiyle elektrik ve ısınma ihtiyaçlarını karşıladıkları gibi kent şebekesine de elektrik vermeye başlamışlar. 1 milyon dolara mal olan sistem şimdiden otele aylık 35 bin euro kazandırıyor. Neden diğer işletmeler yapmıyorlar, aklım almıyor” diyor Elibol.
O akşam daha birçok konuyu konuşuyor, tartışıyoruz Swissotel yetkileriyle. Sorunlar var ancak kimse umutsuz değiliz. Özellikle İstanbul-İzmir otoyolunun tamamlanması yabancı heyetlerin, iş adamlarının gelişini artıracak.
Onların otellerini boş bırakma ihtimalleri yok, hesap ağır.
İzmir ise turizmde günlerini boşa geçiriyor ve maalesef ne hesap soran var, ne de heyecan duyan!!
