ÇOBAN ATEŞİ
Yörede, anlamlı bir eylemdi, çoban ateşi. Sürüsünün odağı ateş ve çobanlara da rehberdi. Tepeler arasında da çoban ateşi aynı manadaydı.
Hava kararmaya görsün, ateşin yanına koşan sürü, kendini güvende hissediyordu. Taş duvarın ve dikenlerle sarılı ortama alınan sürü, ateşte, rahat bir uykuya hazırlanıyordu.
Çoban ateşi bir gül, dumanı gül kokusu ve sürü yaşamın manasıydı. Yakından geçenlere gül kokusu, bahar şenliğini hissettiriyordu.
Çobanın ateşi, sürüsü ve çadırıyla neşesi yerindeydi. Neşesi ona göre uyku saatinin gelmesiydi. Uyku saati çevreden habersiz olması anlamına gelmiyordu. Ses duysa, kalkar çevreyi kolaçan ederdi.
Çoban ateşi canavara; “zehir” etkisi yapardı. Onun için, sürüye hiçbir canavar yaklaşamazdı. Çoban köpekleri de çobanın sadık koruyucusu olarak, kimseyi içeriye almazdı. Böylece çoban, rahat uyku çekerdi.
Çoban için yaşam, sürüsünün bakımıydı. Verimliliği buradan sağlanıyordu. Yaşadığı zorluğa rağmen mutluydu. Sürünün gün boyu otlaması, onları kontrol etmesinden kaynaklanıyordu. Çoban bu arada odun toplar ve çadırın önüne yığardı.
Çobanın gül kokusu çevreye yayılıyordu. Akşamın sisine dumanla karşılık veriyordu. Çoban bu konuda çalışır sürüyü boş bırakmazdı. Bahar akşamı da olsa sürünün bakımını zamanında yapardı.
Tepelere çıkarken, köpeklerine de çok iş düşer, sürü sessiz de olsa, iyi anlaşırdı. Akşam olmadan, vadideki güvenli düzenine inerdi. Akşamın habersiz gelen yağmuru, yine çadıra çökmüştü. Yağmur kış sonuna işaretti. Bundan sonra otlakların yeşeriyor olması, hayvanlarına büyük bir lezzet sağlayacaktı.
Odununu örtmemiş olsa, ateş için problem yaşardı. Çünkü ateş, çevreye “deniz feneri” gibi rehber oluyordu. Ateşi gören veya dumanın kokusunu algılayan, çobana sesleniyor ve isteğini bildiriyordu. Çadıra koyunlarına yaklaşmak mümkün değildi. Çünkü çoban köpekleri, sürünün çevresini sarmıştı.
Ateşin sönmemesi, vadide yitik hayatı aktif tutuyordu. Yaşantının sorumluluğu, bu ıssız bölgede, ateşin devamlılığına bağlıydı. Çoban türküleriyle sürüsüne şenlikli bir yaşam sağlıyordu.
Çoban ateşi çıtlarken, derenin gümbürtüsünden irkildi. Sel dedi ve çevreyi gözetledi. Ateşe kütük attı ve neşesini parlatmaya çalıştı.
Hasan TANRIVERDİ























