Her üreme mevsimi, çınar ağacı kuşlara eğlence merkezi oluyordu. Koca çınarı eğlence ve korunma merkezi olarak gören kuşlardan biri de kargaydı.
Karga güven içerisinde olduğunu anlayınca koca çınarı, üreme ve yavru bakım sahası olarak da kullandı. Her yıl, ağacın yanından geçemezsiniz kuş cıvıltısından. Gölgesinde oturanlar şanslıydılar. Sabah gelip yer kapıyorlar ve kuşları izliyorlardı.
Çınarın dallarında gözetleme işlevini yapan güvercinler de diğer kuşlar kadar hareketli değildi. Onlar hemen kargalara denkti. Dallardan apartmanların çatılarını kollar ve yuva için saçaklara seçerlerdi.
Kargalar ürkek başlarlar fakat yüksek dalların çatallarına bir önceki yuvalarını düzenler ve yumurtalarını bırakırlardı. Alttan bakıldığında karganın yuvası görülmezdi. Küçük kuşlara kargalar zarar vermediği için onlarda zevkle dal uçlarına yakın çatallara yuvalarını kondururlardı.
Çınar ağacının devasa gövdesi, hükümet konağının bahçesinin dışındaydı. Hükümet konağından kuşların serüveni rahat izlenebiliyordu. Kuşların içgüdüsel davranışları ilgi çekerdi.
Kargalar ana ve baba olarak yuvaya besin taşırlardı. Yavrular erken kanatlanır uçma için ana ve babayı taklit ederlerdi. Diğer kuşlar da yavrularına ninni söylemeye devam ederlerdi.
Ağacın çevresindekiler ve çalışanlar kuş sesi için durur ve bir süre sonra giderlerdi.
Çınarın büyüklüğü ve etrafının insanlarla sarılı olması, yuvalara güvenceydi. Kuşlarda bunu bildiği için yuvayı bırakıp besin aramaya çıkardı.
Hükümdar, toplantılarını çınarı izleyerek yapardı. Bilge adamlarıyla görüşür ve kararlar alırdı. Bilge adamlar, adaletsiz davranışlara izin vermeyelim. Bu tür davrananları yerlerinde tutmayalım derlerdi. Her şeyin kendi yasası vardır. Temiz tutulsa da mücevhere bile yıllar leke bırakır.
Canlılar, başarı kazanamayacağı yeri güvensiz ilan eder. Böyle yerlerde özellikle yuva yapmaktan kaçınırlar. Kuşlara çevrenin olumsuz havası da etki eder. Bu durumda kuşların büyük, küçük hepsi çınarı terk eder.
Bilge adamların konuşması, hükümdara açıklandı. Açıklamalar hükümdarın yüreğine ok gibi saplandı. Bu yıla kadar konak ve çevresi güvenliydi. Bu yıl ne oldu da kuşlar gelmedi gelen de durmadı ve kaçtı, hükümet bahçesi, koca çınar ve çevre neden güvensiz oldu diye dertlendi. Bilgelere emir verdi ki araştırılsın.
Bilge adamlardan bir heyet seçildi ve araştırmak üzere halkın arasına katıldılar.
Altı ay hükümete gelmeden halkın dertleriyle ilgilendiler. Birincisi, halkını aç bırakan, halkını doyurmayan hükümdarın çevresi güvensizdir. İkincisi, komşularıyla iyi geçinmeyen hükümdar, güvensizdir. Üçüncüsü, kendini üstün gören, israf ve faiz peşinde olan hükümdar güvensizdir.
Sonucu bilge adamlar hükümdara veriyor ve durum ortaya çıkıyor. Hükümdar, yaptıklarına pişman oluyor ve halkın isyan ettiği konularda hiçbir aksama yapmadan kendini düzeltiyor.






















