Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TANRIVERDİ

Çile Dolu Bir Hayat

Hasan TANRIVERDİ Yazar Hasan TANRIVERDİ
18 Mart 2019
Hasan TANRIVERDİ
0
403
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hayatı tanımadan, “Çile dolu bir hayata” atıldı. Bilmeden anlamadan çileyi tattı. Hayatın çilesine yenik düştü. Çektiği çilelerin acı suyunu içti, serpildi ve olgunlaştı. Çilelerdi O’na yön veren, çile doldurdu yıllarca, sözde dostlarla.

Fırtınalar eksik olmadı çevresinde, tutunacak dal bulamadı. Dikenin istediği güz mevsimiydi onun yaşadığı. Neşe ve sevgi nedir bilmedi, gülmedi de. Hüzün O’nun kaderiydi, kaderiydi dalgalar. Bazen sakin, bazen de hırçındı dalgalar. Hırçın dalgalarla boğuştu, genelde sessiz ve kimsesiz. Aslanın karşısında yiğitlik taslanmayacağını çok sonra anladı.

Arkadaşlarına inandı, onlarla kaçtı. İşte o an çileli hayata saplandı. Çok ağlamış dünyaya gözlerini açtığında, öyle de devam etti. Onlara aldandı, çileye kandı. Güneş sevilmesine göre aydınlatmaz. Gülen gözleri gülmez oldu. Dalgalara kaç defa yenik düştüğü bilinmez. Bir ara gözlerini beyaz önlüklülerin elinde açmış. Kimsesi olup olmadığı da bilinmiyordu. Bir yakını olmak, iyilikten yana olmak, anlayışını tatmadı. Güneş ışınlarının sıcağını hissetmedi. Islandığı yağmurun bahara ait lütuflardan mıydı, yoksa afetlerle dolu güz yağmuru muydu? Anlayamadı.

Duyarsız günler, mücadele azmini kırmıştı. Bilmiyordu çilelerin bağrında söndüğünü.  Çileyle barışık değildi. Unutmuştu ana ve baba sevgisini, içinde sevgi ve özlem hissetmiyordu artık. Arkadaş hatırına yıkılan dünyasının enkazda yeşermeye çalışan bir tohumun hayatına benzediğini. O’nun için hayat siyah ve beyazdı. Siyah köpüren dalga demekti. Issız gecenin kara sularında. Beyaz kıyıdaki çakıl taşlarıydı. Kara sulara atardı ağını, ağdı ümidi aydınlıkta. Karanlığın sabahında arkadaştı, bir tas sıcak çorbaydı.

Vazgeçmiyordu dalgalardan, istemiyordu günün ağarmasını. Karanlık ve sessizlik diyordu. Sevmezdi yakın geçen gemiyi ve oluşturduğu dalgayı. O’na göre, dalga doğal olmalıydı, rüzgârın yarattığı gibi. Üste kendi alta kayık sallanmalıydı, ninni söyleyerek. Hep ninni dinleseydi balık ağa takılana dek. Hafif bir esinti, doğal bir dalga yapmalıydı.

Gün ağarırken tan yeri renklenmeye başlamıştı. İstemiyordu renklerin O’na ulaşmasını, istemiyordu aydınlıkta sızmayı. Arkadaşı O’nu kenara çektiğini fark etmemişti. Gün boyu uyudu. İçi sızlayarak doğruldu. Kalktı denize doğru döndü, dalgalara kulak kabarttı. Yolcu gemisinin çıkarttığı dalgalar, O’nu biraz daha kıyıya itti.” Dalgalar denize çekerken, kıyıya atar.” Diyordu.

Yunus gibi kendini Mevla’ya bırakmıştı. Teyp çile bülbülüm çile diyordu. Hiç susmasaydı, kimse susturmasaydı. Kırmasaydı kalbini dost bildikleri. Gönül diyarında geziniyordu, dalgaların üstünde, tüm içtenliğiyle seviyordu karanlığı suyla birlikte. Suydu hayatı hareketlendirip, şekillendiren.

Karanlık sulara atardı ağını, boğaz tokluğuna, derdi balıktı. Balıktı yaşantısını beyaz yapan, balıktı dalgalarla boğuşturan ve çileli esintiye çeken. Gecenin sessizliğinde bazen korku ve hüzün, bazen de neşelendiren. Gecenin sessizliğinde, ağıyla kavgasız anı geçmiyordu. Geceleri köpüren dalgaları yatıştırmak için, katlanılan çile. Çile saplanırdı körpe bağrına. Bağrında sönerdi azgın dalgalar, sözde arkadaş gibi.

Çevresi kötülerle sarılmıştı. Kötüydü dünya ve sunduğu hayat. Saygısız insanlara karşı koruyanı çıkmamıştı. Hırçın dalgalarla düşünemiyordu iyiyi, iyiden yana olmayı. Sel suları misali, yık taş üstüne taş koyma. Öyle bir zaman ki, göz açamıyorsun, gece dalga, ağ ve balık. Gündüz iki kayık arası, yarıya kadar su içinde dinlen, uyu ve çile doldur.

İşte dünya, karanlık ve sessizlikte çile dolu bir hayat. Hayat sessizce iyiliğe dönmez mi? Yeniden mi, gelmeliydi dünyaya, çektiklerini unutarak. Unutmalı ve yeniden başlamalıydı. Okumalı öğretimini ve eğitimini tamamlamalıydı. Böylece okumuş ve eğitilmiş bir insan olmalıydı, aileyle birlikte. Eğitimini almış, toplumda yeri olan ahlaklı çalışkan, insanlar arasında sevgi ve saygıdan yana olmalıydı. Devlet dairesinde görev yapmalıydı. Yakasında rozet boğazında kravat olmalıydı. O’na bey denmeliydi. Ana ve babasına yardımcı olmalıydı. Dalgalara nazır bir konakta oturmalıydı. Küçük bahçesinde sebze yetiştirmeliydi, kardeşleri oynamalıydı. Çok özlerdi, kardeşlerini. Yine gemi geliyor, sevmediği dalgalar, denize çekti O’nu, Gözlerini yumdu, aynı düşü görmedi. Çakıl taşlarının üzerine uzandı. Düşü kalmadı, bey, konak ve kardeş yok oldu yanından. Kalmadı yine sevgiden yana bir şey.

Siyah ve beyaz dünyasında kendini dalgalara bırakmıştı. Dalgaların hareketinde kötülere yer yoktu. Doğanın güzel dalgalarına ve insanlara seslendi, fakat sularda görünen ve cevap veren de olmadı. Hayal âlemine dalıp giderken sürüklendi, düşleri gerçeklerden uzaklaştı. Köprü kurmak istedi yaşantısına. “Köprü” derken kendine geldi. Yeni bir hayata başlamak için neler vermezdi, fakat hayatın yolu başkaydı. Başka yollara rağmen dalgalara saplanıp kalmıştı. Her şeye rağmen dönmeliydi hayata ve gün ışığına. Gün ışığıydı sosyal hayat. Sosyal hayatın güzelliklerini hiç bilmiyordu. Tatmamıştı o güzellikleri. Tüm gücünü kullanarak ancak tutunabilmişti hayata. Hayat onun için kayık ve çakıl taşları üzerindeki sığındığı kulübeden ibaretti.

Kulübe acılı ve çile dolu bir hayatın, durağıydı. Durak yeri, acıların sahnesi ve çileyle karışık bir oyundu. Çileli oyunun konusu, dalgalarla yaşamdı. Çile dolu bir hayat, gece dalgalarla, gündüz ise kulübeyle arkadaştı. Görüntü, yaşamaya değer bir çile. Yaşamaya değer bir çilenin ana düşüncesi yalnızlıktı. Yalnızdı kayık, ağ ve balık üçgeninde.

Akşam dalgalara açılırdı. Girerdi, dalgaların karanlığına. Karanlığa ağ atardı. Dalgalar yükselince ağ boşa çıkardı. Boşa çekmişti ağını, yine karanlığa yenik düşmüştü. Balıklar sevinmişti düştüğü duruma. Karanlıkta bekledi, dalgaların bitmesini. Geceye ön yargılı değildi. Her şeye rağmen başarmalıydı, dalgalarla barışık olmayı. Balık için barışık olmalıydı. Karın doyurma ve geçinme adına dalgalarla. Pes etmemeliydi, açılmalıydı, denize, hırçın dalgalara rağmen.

Düşlerini gerçekleştirmek için, dost da olsa yıllara direnmiş kayığını terk etmeliydi. Günleri iyi geçirmek, hayatı daha yakından tanımak ve arkadaşlarla birlik olup kayıktan kurtulma adına. Acı dolu hayatı bir kenara bırakmalıydı.

Yalnızlığı sevgi bildi, kayığı dost ve dalgaları da arkadaş. Sallantıda bir kayık iki kürek, sıkıntılar dert değildi. Dönmüştü dalgaların yönüne siyah beyaz bir yaşantı.  Siyah sular ve ağ, beyaz çakıl taşları, kulübe ve hayal. Garip başlamıştı güne, gecenin karanlığından. Tek başardığı ağ atmaktı gece boyu, gece boyu çilesiydi dalgalarla balıklar. Kutup atmosferinde merkezde O, çevresinde tek yönlü dalgalar. Tek yönde dönerdi dalgalar. Dön döndükçe yıllara boyun eğ hüzünlü sularda çalkalan. Çalkalan kayıkta, hükümlerin geçerliydi şimdilik.

Gecenin sessizliğinde tek kişilik devletsin. Hükmet et kendine, sorumluluğunu unutma. Yönetmelisin kayığı, küreğini ve ağını. Ağı düzgün atmalısın, hasadın yüklü olmalı. Gururlanmalısın, kurduğun düzene karşı. Kulübene boynun eğik gelmemelisin. Kulübende tek kişilik monolog yapmalısın. Sesin kayıktan ve kulübeden dışarı hoş seda olarak çıkmalı. Böylece sesin kaynağı da çileyi alışkanlık haline getirmeli. Çileyi bitirmeliydin sahnede ve sessizce hayatının rolünü oynamalıydın. Olgunlaştıkça hayatı ve acı gerçeklerini sevmeliydin.  Gerçeklerle yaşaman, sevebilmene bağlıydı.

Gün açtığında da ağını atmalıydın. Atmalıydın çalkalanan sulara. Düşlerini süsleyen ışığa gözlerini açmalıydın. Öğrenmeliydin toplum için gülmeyi, gülerek yaşamanın güzel taraflarını. Dalgalar arasında hayat, öyle bir yöneliş ki, başka bir atmosferde kendini bulabilmeliydin. Kural bu, zamanında değişikliğe uymazsan, daha sonra kendince ona uyma zorunluluğu hissedersin.

Kabaran dalgalarda da kayığına yön veremezsen, elinden bir şey gelmeyeceği için üzüldüğünle kalırsın. Bu durumda acılar dinmez, sefalet bitmez. Kayıkla kulübe arasında çile doldurursun. Yanlışlar üzerine dönen dünyanda çıkış yolu bulamazsın.

Sabahın ayazında yine dalgalarla çırpıntı, suya gömüldü titredi. Kar kış demedi, gecenin soğuğunda ağ attı. Dalgaların çarptı yüzüne. Kenarda çakıl taşlarıyla dost kaldı. İstekler çok, dertler çözülmeyen buz kalıbı. Dalgalar gece ve gündüz, ürkütücü ve korkunç.

Yaşanılan bir ömür, dönen bir dünya ve çile dolu bir hayat.

Dirlik, düzenlik için, koşmalıydı aydınlığa, koşmalıydı ana, baba ve kardeşlerine.

Yaşanılan bir ömür ve çile dolu bir hayat. Son nefesinde,

“Baba beni kurtar,” demişti.

Çile dolu bir hayat, böyle geçmişti.

Paylaş
Etiketler: boğaz tokluğunaçakıl taşlarıdalgalargüz yağmuruıslandığı yağmurunninni dinleseyditan yeriyolcu gemisininYunus gibi
Önceki Yazı

Terör ve Dinler -1-

Sonraki Yazı

Düşlerimde Kalan Boşluk

Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda öğretmen...

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Düşlerimde Kalan Boşluk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap