Yerel seçimler yaklaştıkça (ki, daha çok zaman var diyebilirsiniz) partiler arasındaki ayak oyunları, karşılıklı operasyonlar, alt oymalar, dedikodular devam ediyor.En büyük oyun ise devleti kuran, devletin resmi ideolijisinin sahibi, statükonun partisi CHP’de yaşanıyor.
Birbirine dost zannettiğiniz adamlar bile en ufak bir kırgınlıkta ya da duyduğu bir sözde karşı tarafta yer almaya hazır…
Onlarca aday adayı seçim almak için değil, “O’nunla seçim alınamaz, ben olursam seçim alınır. O’nun açıkları var. Ben ise CHP’liyim. Hem de anadan doğma… O ise CHP’li değil…” argümanları havada dolaşıyor… Hiç birlik beraberlik sözcükleri yok… Varsa yoksa o’nun kötülüğü üzerinden kuruluyor herşey…
Anlayacağınız aday adaylarının tümü ‘tu kaka’ kendisi ise bulunmaz nimet…
Hele bazıları var ki, burnundan kıl aldırmaz tavırlar…
Zannedersiniz ki, CHP onunla beraber var… CHP’nin tarihi o’nunla başlıyor… Diğerleri böcek bile değil…Adamın adını bugüne kadar bir gazeteci olarak hiç duymamışısız, (hadi bizim cahilliğimiz kabul edin) ama anlatırken herkes o’nu tanıyor gibi anlatmıyor mu?
Adama diyorsun ki, ‘kardeşim CHP’de kamuoyu yoklaması yapılacak, parti içersinde ön yoklama yapılacak.’ O ise anadan doğma CHP’li olduğu için diyor ki;”Bunların hiçbiri önemli değil, karar vericiler yine bildiğini yapacak.”
‘Partinin yöneticileri, bildiğini yapacaklarsa seni neden aday yapsınlar be adam… Kimsin sen?..’
****
Aday olduğun kenti bilir misin? Sorunları nelerdir, çözüm önerilerin nelerdir?
Yanıt hemen hazırdır. “Hele bir aday olalım… Onlar kolay… Ekip hazır, gerekli hazırlıklar oluşturuldu…”Yürü be kim geçer seni…
Bütçen ne kadar? Yok… “Hele bir aday olayım, kolay… Gerekli bütçe hazır…”Hadi vazgeçtik bunlardan… Aday adayı olduğun belediyenin bütçesini biliyor musun? Borcunu biliyor musun? Çalışan sayısını biliyor musun?
Varsa borcu (ki, tüm belediyeler borç batağı içersinde) nasıl ödeyeceksin? Nasıl kaynak yaratacaksın?
Hele bir aday olsun, sonra hele bir başkan olsun…
Nedir ki, sorun dediğin, sorun çözmek için seçilmiş amcam..
Nede olsa ‘seçilmiş özel adam.’ Tanrı mutlaka o’nun kaderine belediye başkanlığı yazmış(!)
****
“Ben olursam kazanırım, partimiz burayı kazanır” dediğin kentteki son üç seçimlerin sonuçları bile elinde yok… Oturup seçimleri neden kaybettiğini bile bilmiyorsun? Çünkü sandık sonuçlarından bihabersin… Ama konuşuyorsun… “Ben olursam kazanırım… Seçimleri kesin CHP kazanır.” Son genel seçimlerde partin 2. ama… olsun yine de biz kazanırız…
Bir işaret yapmak geliyor, buradan ancak ayıp olur…
Başkanlık koltuğu, güç, aklını tatile göndermiş… O var ya o…
Tanrı, o’nu, o koltuğa otursun, millete hizmet etmek için özel seçmiş zannedirsiniz…
****
İki haftadır arkadaşlarımız söyleşiler yapıyorlar, İstanbul 3. Bölge’nin CHP’li belediye başkan aday adayları ile…
İyi okuyun söyleşileri… Not alın, unutmayın söylenenleri…
“Aday olmazsanız, belediye meclis üyesi olur musunuz?” diye soruyor arkadaşlarımız..
Yanıt hazır, “Asla… Olursam 1 numarım olurum… İkincilik asla…”Yürü be… Kim geçer seni…
****
“Aday olmazsanız, aday olarak belirlenen kişiyi destekleyecek misiniz?” adaylarının genelde ortak yanıtı şöyle. “Kesinlikle adayımızın yanında yer alacağım.”Yine yazın bir kenara çoğu aday adayını seçimlerde adayın yanında göremeyeceksiniz bile hatta kimilerini kentin sokaklarında bile görmeyeceksiniz…
Yine iddialı söyleyeyim kimilerini karşı partinin adaylarının yanında saf tuttuğunu göreceksiniz… Savunmaları da hazır olacak… “Ben o’nun yanında durmam…” Sen aday olsan, yanında durmayanların için ne söylerdin be kardeşim? İşte onları söyleyecekler senin için ama insan omurgasız olunca…
****
Ve bu CHP’de tüm kurgu o’nun kötülüğü ve yetersizliği üzerine kurulmuş tüm söylemler…
Partinin muhalif duruşu, parti içersinde ki muhaliflerin de duruşuna dönüşmüş…
CHP için ne söylersiniz deseler benim aklıma ilk gelecek söz: Birbirlerini sevmeyenlerin partisi…Aday adayları, onların yandaşları karşıt gördükleri (belki de CHP’nin adayı olacak) kişi için ellerinde dosyalarla dolaşıyorlar… Zannedersiniz ki, AK Parti’nin kadroları… Zannedersiniz ki, öteki partinin yandaşları…
****
Düşünün, hafta sonu Beylikdüzü’nde CHP Beylikdüzü Belediye Başkan Aday Adayı Av. İbrahim Menteşagu, (bence iki güçlü adaydan biri) bir panele katılıyor… A be kardeşim, böyle bir panel yapılır mı, bu panel için ‘ben yapmadım’ diyorsan sağa sola mesaj gönderilir mi? Hadi iyi analiz yapamadın panele katıldın. 2009’da seçimlerin kaybedilmesinin nedeni olan aynı isimle aynı panelde konuşmacı olarak bulunulur mu? Bulunursan, zarar görürsün…
Paneldeki diğer konuşmacı kim? 2009 yılında CHP’nin seçim kaybetmesine neden olmuş Vecdet Öz. DP Genel Başkanlığına aday olduğunda kendi Facebook sayfasında yazılı açıklama yaparak, 2009 yılında belediye başkanlığı seçimlerini kazandığında ertesi gün isitfa ederek DP’ye geçeceğini söyleyen, hatta bunun zamanın Genel Başkanı Deniz Baykal’la konuştuğunu iddia eden, Süleyman Demirel’in isteği ile CHP’ye katıldığını ifade eden Vecdet Öz’le bir panele katılmak, açık açık elde patlayacak pimi çekilmiş bir el bombası…İnsan bunu hesap etmez mi? Demek ki, hesap edilmiyor bazen akıl duyguların arkasında kalıyor.
Ve Öz, konuşuyor bir konuşuyor pir konuşuyor…
Ortalık toz duman… CHP’nin İstanbul Milletvekili, Beylikdüzü’nde yaşayan Süleyman Çelebi salonu basıyor… Ve açıyor ağzını yumuyor gözünü… Haklı mı haklı…
****
Gelde Beylikdüzü’nde CHP seçim kazansın…
Bu kafayla kazanır mı? Birbirine hakaret eden, birbirleri hakkında elde sözde dosyalarla dolaşan…
Görende elde dosyası dolaştırıldığı iddia edilen kişiyi; devlette görev yapmış, devletin etkili yerlerinde bulunmuş, siyasetin en tepe noktalarında bulunmuş, milyar dolarlık yolsuzluklarda imza atmış zanneder…
Burası CHP… Burası devleti kuran parti.. Devlet anlayacağınız… Devletin içersinde 90 yıldır ne kadar bürokratik klik ve derin hesaplaşmalar varsa, CHP’de aynısı var…
Son söz: CHP’de en farklı olduğunu iddia eden kişi bile, analiz yapmadan, desteklediği adayın aday olduğu kenti tanımadan, seçim sonuçlarını okumadan, demografik yapıyı araştırmadan konuşmuyor mu? Burası CHP… Burda işler çatışmayla, kavgayla hallediliyor… Başka türlüsü de mümkün değil galiba…
