(Bir İbret ve Zihniyet Vesikası)
27 YIL ÖNCE ÖNCE ( 4 Haziran 1983) DARAĞACINA ÇEKİLEREK ŞEHİT EDİLEN SELÇUK DURACIK VE HALİL ESENDAĞ’IN, İDAMDAN 14 AY ÖNCE İZMİR BUCA CEZAEVİNDEN ( 30 Nisan 1982), YİNE BİR İDAM MAHKUMU OLAN ve SONRADAN ANKARA MAMAK ASKERİ CEZAEVİNE NAKLEDİLEN AHMET ULU’YA GÖNDERDİKLERİ HELALLİK MEKTUBU…
MEKTUP, KAZAK, TESBİH..
İdamla yargılanarak İzmir Buca, Ankara Mamak ve Bursa Kapalı cezaevlerinde tam 11 yıl yattıktan sonra 1991’de tahliye olan ve sonuçta beraat ederek idam edilmekten kurtulan, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davasının Balıkesir-İzmir sanıklarından Ahmet Ulu’da; Buca Cezaevinde aynı koğuşta birlikte kaldıkları ŞEHİTLERİMİZ SELÇUK DURACIK ve HALİL ESENDAĞ’a ait, mahpustan dışarı çıkarabilmeyi başardığı çok değerli iki emanet bulunmaktadır:
Birincisi, Selçuk Duracık ve Halil Esendağ’ın birlikte yazdıkları bir MEKTUP, diğeri ise Selçuk Duracık’a ait bir KAZAK…
Aslında bu emanetlerin sayısı üçtür. Halil Esendağ’ın Ahmet Ulu’ya hediye ettiği bir de OLTU TAŞI TESBİH vardır ama, bu tesbihe Mamak girişinde KAFES denilen yerde, askerler el koymuşlardır…
Selçuk Duracık, Halil Esendağ ve Ahmet Ulu, İzmir Buca Askeri Cezaevinde aynı koğuşu ( Eski Bölüm 11) ve aynı kaderi (İDAMLIK) paylaştılar. Her üçü de idamlıktı. Anayasal düzeni silah zoruyla yıkmaktan veya halkı birbiri aleyhine kışkırtmak ve katliama sebebiyet vermekten “Darağacı”nda sallandırılacaklardı.
Dosyası MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası ile birleştirilince Ahmet Ulu’yu, Selçuk ve Halil’den ayırarak, Ankara Mamak Askeri Cezaevine yolladılar.
Aynı kaderi paylaşan bu üç gönüldaş, ayda veya iki ayda bir de olsa, yani mektup yazma hakkını kullanmak sırası geldiğince yazıştılar. Uzaktan uzağa gönülleri birleşenlerin halince dertleştiler…
Bir gün, gönderen bölümünde “Selçuk Duracık” yazılı, ancak içerde “Halil Esendağ ve Selçuk Duracık” imzaları olan, “Bismillahirrahmanirrahim” diye başlayan bir mektup daha geldi Mamak’taki Ahmet Ulu’ya…
Zarftın üzerindeki tarih: “30 IV 82 “ idi. (30 Nisan 1982)
Ahmet Ulu’nun Mamak’tan Bursa’ya nakli sırasında valizinin alt kısmına fitil şeklinde kıvırıp gizlediği; idam kararı onaylanmış, hücrede ölümü bekleyen bu TAM İNANMIŞ İKİ ALPEREN’in, yani SELÇUK DURACIK ve HALİL ESENDAĞ’ın söz konusu mektubunu bir İBRET ve ZİHNİYET VESİKASI olarak takdirlerinize sunuyorum…
İbret vesikası diyorum çünkü: Bu mektupla birlikte, 25 yıl önce “Ülkücü” tabir edilen bir mücadele adamının dünya görüşü ve “DAVA” anlayışı ile, bugün aynı etiketi kullananların arasındaki korkunç uçurum ortaya çıkmaktadır.
Zihniyet vesikası diyorum çünkü: İdamlık bir Nizam-ı Alem Ülkücüsünün, o zaman bu camia için kullanılan “ülkücü, milliyetçi, Turancı, Türkçü …” gibi pek çok sıfat yerine, kendisi gibi “Makam-ı Yusuf’ta sabır imtihanı veren Alp-erenler”den söz etmesi son derece dikkat çekicidir.
Ve ben diyorum ki: Rahmetli DURACIK ve ESENDAĞ’ın “şehit” olduğunu söyleyenler, buna inananlar; onların şefaatine nail olabilmek için aşağıdaki ŞEHİT MEKTUBU’nun ruhaniyetine uygun şekilde düşünmeli ve yaşamalıdırlar….
Cenab-ı Hak; cümlemizi şehitlerle, ashabla, seyyidlerle, velilerle, mücahitlerle, alimlerle, mürşidlerle ve ariflerle birlikte Hazreti Peygamber’e dost ve komşu eylesin..
İŞTE ÇEYREK ASIRDIR MUHAFAZA EDİLEN, İKİ ŞEHİDİN HELALLİK MEKTUBU…
(Gerekli yazım düzeltmeleri tarafımdan yapılan metnin orjinali aşağıdaki gibidir. Y.A.)
*****
KONTROL EDİLMİŞTİR
Gönderen: Selçuk Duracık 30 Nisan 1982
Muhterem
Ahmet ULU
Özel Askeri Ceza Evi
B Blok Koğuş 14
Mamak / ANKARA
*****
Bismillahirrahmanirrahim
(Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla..
Alemlerin Rabb’i, kainatı yoktan var eden ve azamet sahibi Cenab-ı Halık-ı Zülcelal’a sonsuz şükürler olsun ki, bizleri İslam ile şereflendirmiş, iman ile ziynetlendirmiş, irfan ile süslemiştir.
Sonsuzluğa eriş, sonsuzlukta oluş sırrının mukaddes rejimini nokta nokta çizen, Allah’a gidecek yolu gösteren “Güzeller Güzeli”, o “En Güzel “olan ebedi ve şanlı Peygamberimiz H.z. Fahrikainat Muhammed Mustafa (SAV) Efendimize; hidayetin anahtarı, zulmetin çıraları olan sevgili aline ve ashabına, tüm İslam mücahidlerin üzerine salat ve selam olsun ki, onların lütfuna eren gönüllerde irfan gerçekleri açmıştır, inşeallah…
“Esselamün Aleyküm”
Muhterem kardeşim Ahmet Ulu,
Gönül dolusu sevgi, hürmet, hasretle kucaklar, muahabbet ile ellerinden sıkarız.
Cümle Ümmet-i Muhammed ile birlikte, Makam-ı Yusuf’ta sabır imtihanı veren ALP-ERENLER’in de sağlık, sabır, saadet ve tevekkül üzere olup RIZA-YI İLAHİ’ye mazhar, ŞEFAAT-İ MUHAMMEDİ’ye nail olmanızı Rahman ve rahim olan Yüce Mevla’mızdan can-u gönülden duacıyım inşallah.
Muhterem kardeşim Ahmet Ulu,
Göndermiş olduğun iman ve inancınızın menbaı, her satırı aşk-ı İlahi ile donatılmış olan değerli mektubunuzla biz fakir ve aciz gardaşlarınızın gönüllerini fethettiniz. Siz can kardaşımdan Allah razı olsun inşaallah.
Muhterem Kardeşim,
Sana uzun zamandan beri mektubun cevabını yazamamaktayım. Nasip bu günmüş inşallah. İnan kardeşim bir türlü fırsat bulup yazamadım. Artık sizlerin büyük anlayışla karşılayacağına inancım sonsuzdur.
Muhterem kardeşim,
Sizlerin de malumunuz olduğu gibi hakkımızda verilmiş olan CEZAnın onaylandığını öğrenmiş durumdayız.
Bunun için bizler kesinlikle üzülmüş değiliz. Çünkü bizlerin hakkında vuku bulacak hadisenin Yüce Mevla’mızın izni ve iradesi dahilinde vuku bulacağından şüphemiz yok..
Mevla’mız dilediği zaman hepimizi huzuruna alacak ama, bizleri huzuruna alacaksa; CEZAMIZIN ONAYLANMASI, MEVLAMIZA KAVUŞMAK İÇİN BİR VESİLE OLACAKTIR…
Hakkımızda ve Cümle Ehl-i KURAN ve İMAN hakkında da hayırlısını Mevla’mız nasip eylesin.
Yüce Peygamberimiz bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:“Allah bir kuluna hayır murad ettiği zaman, günahlarının cezasını dünyada acelece kendisine veriyor.”
Canım kardeşim, Bizler şimdi burada 6 kişiyiz. Hepimiz “Y.B.”lere geçtik Allah’a şükür. Rahat sayılırız. Hayırlısı ile sizin davalarınız da hayırlı bir sonuçla sonuçlanır kardeşim inşaallah.
Burada satırlarıma istemeyerek son verirken, tekrar selam eder, değerli ellerinden sıkarım. Senin nezdinde bulunan tüm Müslüman din kardeşlerime ayrı ayrı selam eder; büyüklerin ellerinden, kardeşlerimizin gözlerinden öperiz., cümle Ümmet-i Muhammed ile birlikte…
Allah’a emanet olunuz.
Kardeşlerin
Selçuk Duracık ve Halil Esendağ
Buca Kapalı Cezaevi Y.B. (Yeni Bölüm) Hususi Kısım
Buca / İzmir
Ruhları Şad Olsun…