Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA

Cerrahpaşa Tıp Dönem Birincisinin İbretlik Konuşması

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA Yazar Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA
26 Mayıs 2010
Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
3
403
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Birincisi Dr. Miray FAİZ’in Diploma Töreni Konşuması

Bu sene Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ ni birinci olarak bitiren Dr. Miray Faiz’ in diploma töreninde yaptığı konuşmada Sağlık Bakanlığından öğretim üyelerine, doktorlardan hastalara varana kadar birçok kesime çok önemli uyarılar ve mesajlar var. Değerli meslektaşımı gönülden tebrik ediyor ve konuşmasını sizlere kendi kaleminden iletmek istiyorum:

Sayın Rektörüm, sayın Belediye Başkanım, sayın Dekanım, sayın Hocalarım, sevgili Arkadaşlarım ve Değerli Ailelerimiz,

Altı yıllık uzun maceramızın sonundayız. Bu macera ki; 4 Ekim 2004 ‘te şaşkın ve acemi ilk adımlarla başlayıp, her geçen yıl biraz daha büyüyüp, büyürken de değişerek ve hep biraz daha Cerrahpaşalı olarak, nihayet bugün kendinden emin genç hekimler olarak son buluyor.

Neler sığdırmadık ki bu altı yıla. Önce İstanbul’ a alışmaya çalıştık ama Cerrahpaşa İstanbul’dan daha da karışıktı. Hastalara yol gösterirken zamanla biz de öğrendik hastanenin labirent vari planını. Yoğun tıp eğitimimizin teneffüslerini bir amfiden diğerine koştururken geçirdik. Hocalarımız iyi bir hekim olmak için sadece tıbbi bilginin yeterli olmayacağını sürekli vurguladılar. Ancak fakültemizin şartlarında sosyal yönlerden gelişebilmek ne mümkündü…

Yine de Günnür Hoca’ nın şiirlerini dinleyebilme, Süha Hoca’ nın renkli kişiliğindeki hoşgörüyü anlayabilme şansımız oldu. Kuru boyalarla girdiğimiz histoloji pratikleri ile ilkokul yıllarımıza dönmüşken, birden bire köy taramalarında bulduk kendimizi. Saha hekimliğinin ne kadar değerli olduğunu anlatıyordu Kemal Hoca. Bir cerrahın en zor durumda dahi hayata ne kadar pozitif bakabileceğini öğrendik Süphan Hoca’ dan.

Tiraje Hoca’ nın minik hastalara kendi çocuğuymuş gibi sarılmasını hayranlıkla izledik. Bir de bakmışız onların sayesinde bizler de hekim oluvermişiz. 

Önce hayal etmiştik hekim olmayı.. İşte şimdi, hayallerin gerçek olduğu andayız. Peki bunu mu düşlemiştik?  Bu yolun başında, iyi bir hekim olmanın yanı sıra çevresine duyarlı, sosyokültürel açıdan donanımlı bireyler olmayı istemiştik. Bunu aradığımız yer ise, hastane duvarları arasına sıkıştırılmış kantinlerden ibaretti… Üzülerek anladık ki bizim için uygun görülen öğrenci modeli sosyallikten uzaktı.

Ve bu kutsal mesleğe dair hayallerimiz de vardı. Ancak bugün hekimlerin açığı aranan potansiyel suçlu olarak görüldüğü, hasta yakınları tarafından tehdit edilmesinin marifet sayıldığı ve buna herkesin seyirci kaldığı bir dönemdeyiz. Öyle bir dönem ki; bilinçli olarak halkımız hekime karşı kışkırtılıyor. Hekimin her hareketi, hatta kendi haklarını savunması bile para arayışı olarak gösteriliyor. Tüm hastalar ilgisizlikten yakınıyor ve haklılar. Fakat toplam çalışma süresini, bakılması gereken hasta sayısına böldüğümüzde ortaya çıkan kısacık zamanda ne kadar verimli çalışabileceğimizi kimse gündeme getirmiyor. Ayrıca oluşturulan güvensizlik ortamı hasta hekim ilişkisini daha da zorlaştırıyor . Yeterli tıbbi olanak yokken, hekimden mucizeler bekleniyor. Tüm bu güçlükler içinde hata yapmaya itilen hekim, çeşitli meslek gruplarının avı haline getiriliyor.

Bilimin gelişeceği yer olan fakültelerin sadece ülkemizde değil tüm dünyada ilaç firmalarının maddi egemenliği altına girmesi; her bilimsel kongrenin, her makalenin içinde bulunuyor olmaları bugün itibariyle dahil olduğum camiam adına beni derin endişelere sürüklüyor. İnsanlığın yararı için yapılan bilimsel bir çalışmada ; terazinin diğer kefesinde herhangi bir kurumun maddi kaygıları yer alırsa ne kadar ilerleyebiliriz?

Her daim ülkemizde universitelerin özgürlüğünden, özerkliğinden bahsedilirken, bugün burada kendimi ne kadar özgür ifade edebiliyorum tartışmak gerekir, ancak yine de teşekkür ediyorum ki bu kürsüden fikirlerimi sizlere iletebiliyorum.

Bugün ülkemizde koruyucu hekimlik hiçe sayılmakta. Bize her daim sorulan ‘Ne doktoru olacaksın?’ sorusundan da anlaşıldığı üzere, pratisyen hekimlik artık sipariş ilaçları reçete eden, sevk edici personel olarak görülüyor. İşte bu yüzden bizler de kendimizi uzman olmak zorunda hissediyoruz. Son yılımızda iyi birer hekim olmak için çalışmamız gerekirken, sınav yarışında yorulup TUS kitapları arasında boğuluyoruz. Hekimliğe bir adım kala; günlerimizi tıbbi sekreterlik yaparak, arşiv düzenleyerek, kimi zaman hemşire doktor hasta üçgeninde kendimize yer bulmaya çalışarak, nöbetlerde uyuyacak sedye arayarak, hem kendisinden çok şey beklenen hem de kendisine güvenilmeyen ara sağlık elemanı olarak geçirdik.

İnternlikten sonraki bir ileri aşama olarak görülen asistanlık eğitiminde bizleri hiç de aydınlık günler beklemiyor. Ayda 10-15 nöbet tutan, nöbet ertesi izni olmayan, mesai saatleri belirsiz olan ve karşılığını maddi ve manevi olarak alamayan bir sürece doğru ilerliyoruz.

Her şeye rağmen; bizler hastalarını müşteri olarak görmeyen, mesleğinin muhatabının insan hayatı olduğunun bilincinde olan, hastaların arasında ayrım yapmayan sağduyulu hekimler olacağız.

Asıl amacı hekim yetiştirmek olan değerli hocalarımızın birçoğunun aynı pratik eğitimlerimizde olduğu gibi bugün de bizleri yalnız bırakması, içimi burkan bir ayrıntı oldu. Bunun yanı sıra buraya gelerek bizleri onore eden, yetiştiren hocalarıma, desteğini, sevgisini, emeğini esirgemeyen aileme, beraber büyüdüğüm, hayatı öğrenip paylaştığım arkadaşlarıma ve bu mutlu günümüzde yanımızda olan herkese çok teşekkür ederim.

Paylaş
Etiketler: Doktorlarhastalarsağlıkbakanlığı
Önceki Yazı

«Tayyip’siz bir AK Parti, Baykal’sız bir CHP koalisyonu»

Sonraki Yazı

Belleğimin Penceresi

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

İlişkili Yazılar

Grip Aşısı Rezaleti
Genel Eğitim

Grip Aşısı Felç Riskini Artırıyor

08 Aralık 2024
5k
Günde 3 Bardak Süt Kemik Kırığı ve Ölüm Riskini Artırıyor
Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA

Günde 3 Bardak Süt Kemik Kırığı ve Ölüm Riskini Artırıyor

06 Aralık 2024
5k
Antiniyotikler Meme Kanseri Riskini Artırıyor
Genel Eğitim

Antiniyotikler Meme Kanseri Riskini Artırıyor

30 Kasım 2024
5k
Grip Aşısı Rezaleti
Genel Eğitim

Grip Aşısı Rezaleti

29 Kasım 2024
5k
Sonraki Yazı

Belleğimin Penceresi

Yorumlar 3

  1. Çapar Kanat says:
    16 yıl önce

    Her parağrafı bir makaleye esas olacak bir cüretkar yazı. Her parağrafı muhataplarınca okunduğunda da <> yalanına sarılınsa da böylesine cüretkar bir uzman adayının umarım ki yarınlarda bunları unutmaz. Tenkid ettiği dişli çark içinde kendini ayrık tutabileceğine inanmak istiyorum. Hatta inanıyorum çünkü o bir politikacı değil. Herkesin önünde meslektaşlarına ,hocalarına konuşuyur,konuştuklarıyla herkesi hizaya getirmeye çalışıyor.
    Sayın Prof.Dr.Küçükusta Hocamız
    Bu öğrencinin söylediklerini aktararak okumamıza vesile olduğunuz için tşk ederiz.
    Aşağıda kısalttığım parağraf ise sadece tıp doktorlarını değil gıda sektörünü de ilgilendiriyor. Bu parağrafı inşallah ilerde kullanarak gıda ile ilgili bir yazı yazacağım.
    ‘’Bilimin gelişeceği yer olan fakültelerin sadece ülkemizde değil tüm dünyada ilaç firmalarının maddi egemenliği altına girmesi… her makalenin içinde bulunuyor olmaları …bir kurumun maddi kaygıları yer alırsa ne kadar ilerleyebiliriz?’’

  2. tamer says:
    16 yıl önce

    bu sorunların temelinde teziç döneminin yanlış politikaları yatmaktadır.
    tıp fakültelerinin ve fakültelerde kiöğrenci sayılarının artırılması en temel çözümdü,şimdi bu çözüme gidiliyor.
    doktorlarımızın gelirlerinin yükselmiş olması sevindirici bir gelişmedir.
    son bir kaç yıldır derece yapan öğrencilerimizin tıp fakültelerini tercih etmeleri bunu kanıtlamaya yetmektedir.

  3. Hafize ASLAN says:
    16 yıl önce

    Çok güzel anlatmış birçok sorunu hatta daha sayfalarca anlatılabilecek konulara değinmiş.
    ”Bilimin gelişeceği yer olan fakültelerin sadece ülkemizde değil tüm dünyada ilaç firmalarının maddi egemenliği altına girmesi; her bilimsel kongrenin, her makalenin içinde bulunuyor olmaları bugün itibariyle dahil olduğum camiam adına beni derin endişelere sürüklüyor. İnsanlığın yararı için yapılan bilimsel bir çalışmada ; terazinin diğer kefesinde herhangi bir kurumun maddi kaygıları yer alırsa ne kadar ilerleyebiliriz?”
    Hele burada bir eczacı olarak ne çok şeyin saklı olduğunu anltamam.
    benim ailemde çok doktor var ve eğitim süreçlerine çok yakından şahit olmuş biri olarak az bile anlatmış diyebilirim.Ama sevgili arkadaşımızda çalışma hayatı içinde görecek ki maalesef ülkemizin eğitimli insanları hor görüp,para kaynağının ne olduğunu bile sorgulayamadıkları diğer kesimi refah içinde yaşatan imkanları nedeniyle ,kurunun yanında yaşta güme gidiyor.İdealist insanlarla dalga geçilip günah keçisi yapılıp üçkağıtçılar baştacı yapılınca,genç bir hekim bile geleceğinden endişe duyar hale gelebiliyor.
    Bu hissiyatla hastalarına ve mesleğine yaklaşan tüm hekimlerimize sonsuz saygı ve sevgilerimi sunuyorum….

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap