İktidar yanlıları tarafından, Gülen Cemaati, “Fethullah Gülen Silahlı Terör Örgütü” diye itham ediyorlar.
Televizyon programlarında özellikle,
iktidar yanlısı medya mensupları, yorumcular, “Fethullah Terör Örgütü” diye yorumlarına başlıyorlar. Ve ardınan gelsin, ne kadar olumsuzluk var ise…
****
Sosyal Medyada ise iktidar yanlısı gazeteciler, yorumcular cemaatçi olduğu iddia edilen savcılar için, ‘CIAMAAT’in Savcısı Zekeriya Öz’ diye twitter atıyorlar.
****
Önemli sorular ise şunlar:
Fethullah Gülen Cemaati silahlı terör örgütü ise, cemaatin yazılı, görsel medyası, haber ajansları ne yapıyor? Terör örgütünün propagandasını yapmıyorlar mı?
Cemaatin kolejleri, üniversiteleri ne oluyor? Terör örgütüne kadro mu yetiştiriyorlar?
Cemaatin STK’ları, yardım dernekleri ne anlama geliyor? Terör örgütünün toplumsal tabanını oluşturmuyorlar mı?
Cemaat üyelerine ait işyerleri, marketler, fabrikalar, holdingler, avmleri nasıl değerlendireceğiz? Onlar da silahlı terör örgütünün ekonomik ayaklarını, destekleri anlamına gelmiyor mu?****Cemaat için silahlı terör örgütü suçlamasının ayakları yere sağlam bassa, yukarıda saydığım medya organları, haber ajansları, kolejler, üniversiteler, STK’lar, işyerleri, fabrikalar, holdingler ayakta kalabilirler mi?
Ülkenin tamamında cemaat bir terör örgütü, CIA’nın ajanları ise bir sürek avının başlaması, binlerce kişinin tutuklanması gerekmez mi?****Merak ediyorum; cemaat üzerinden hangi uluslarası güçler, güç mücadelesi, bilek güreşi yapıyorlar?
Cemaat üzerinden iktidar, hangi uluslararası güçlere mesajlar veriyor?
İktidar sözcülerinin cemaatle ilgili söylediği sözlerin satır aralarında hangi mesajlar var?
Cemaatin sözcülerinin iktidara yönelik seslendirdiği sözlerin satır aralarında hangi mesajlar var?
Ben her iki tarafta da orta bir yol bulunmaya çalışıldığını görüyorum.
Öyle ya da böyle bir yolun, seçimler sonrasında sanki bulunabileceğini seziyorum.
İktidar ne diyor? Yapılanlardan özür dilesin****Düşünün 17-25 Aralık operasyonuna kadar bu ülkenin topraklarında iktidar yanlısı medya organlarında Ergenokon ve Balyoz davaları için aynı “silahlı terör örgütü” kavramı kullanılmıyor muydu?
Sonra ne oldu? “Kullanılmış aptallar”dan tutun da, “sahte delil üretmişler, kullanılmışız, milli orduya kumpas kurdular” pespayeliğine kadar geldik.
Geçen gün bir televizyon programında Rasim Ozan Kütahyalı’ya Fethullah Gülen’i desteklediği hatırlatılınca, lümpen bir ağızla bağır bağır bağırıyordu: “Destek verdiğim için, benim Allah belamı versin.”****Yazın bir kenara aradan birkaç yıl geçtikten sonra, Fethullah Gülen Cemaati ile ilgili iktidar geçmişe bir sünger çekerse, söylenecekleri bugünden duyabiliyorum.
Bizim Allah belamızı versin. Kullanılmış aptallarmışız! Kandırıldık…
****
Yazar İskender Pala ne demişti? “Kavganın kaybedeni cemaattir. Kavgayı sürdürmenin manası yoktur. Cemaat özür dilesin ki normalleşelim.”
****Nisan ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hangi açıklamayı yapmıştı: “Ya bu devletin varlığını kabul edecek veya yok olacaklar.”****
Devletin varlığı mı, AK Parti’nin varlığı mı?
Sorunun yanıtı Erdoğan’ın sözünde gizlidir. “Devletin varlığını kabul edecekler.” Bugün devlet AK Parti’dir. Özür AK Parti’den dilenecektir.
Özür dilendiğinde sorun bitecek midir?
AK Parti’de kuyruk acısı, Cemaat’te evlat acısı devam ettikçe, ortak bir yol bulunsa bile derin çatışma devam edecektir.
Çünkü kavga sadece Türkiye içi iktidar kavgası değildir.
****Devrimler önce evlatlarını yer… Bu evrensel geçerliliği olan bir söz.
Dikkat edin, iktidara geldiği 2002 tarihinden beri, bildiğimiz anlamda bir parti olmayan aslında bir hareket olan AK Parti’de ne çok tasfiye oldu.
Ve bilin ki tasfiyeler daha çok devam edecek. Hele ki 17 Haziran sonrasında çatışma daha da derinleşecek.
Ülkede taraflar yeniden dağılacak ve buluşacak.
Yan yana gelenlere öyle çok şaşıracağız ki…
Devrim ise sürekli devam edeceğinden dolayı daha çok şaşırmaya devam edeceğiz.****
Ülkenin kötüye gittiğini düşünenler ise hikaye anlatıyorlar. Muhalefet, emekliye ikramiye, asgari ücreti yükselteceklerini açıklarlarken ne diyorlar. “Türkiye zengin bir ülke.” Hani Türkiye AK Parti iktidarında batmıştı? Son 12 yılda neden muhalefetten Türkiye’yi zenginleştiren AK Parti iktidarı ile ilgili bir kelime bile olumlu bir şey duyduk mu? Muhalefetin son ekonomik vaatleri ise AK Parti’nin başarısının ikrarı değil mi?
Son söz: Cemaat tüm yazılı ve görsel medyası ile basını özgür olmayan ülkede iktidara nasıl çakmaya devam edebiliyor sizce? Sadece Cemaat’in medyası mı? Muhalefeti açık açık destekleyen görsel ve yazılı medyada konuşulanlara bakın, Türkiye’de medyanın özgür olmadığı hikayesini anlatmaya devam edin… Algı operasyonu dediğiniz şey böyle yapılıyor. Hem de artık tüm taraflar tarafından profesyonelce yapılıyor.
Algılara esir olmuş, her iki tarafın yandaşlarına rağmen biz de kendi bildiğimiz doğruyu seslendirmeye devam edeceğiz.
