Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Çarklar Arsına Hapsedilmiş Umutlar…

Prof.Dr. Levent SEÇER Yazar Prof.Dr. Levent SEÇER
13 Haziran 2016
Levent SEÇER (Prof.Dr.)
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Türkiye Cumhuriyeti değil de, yeni Türkiye diye hayal kuranlar, her şeye rağmen tek bir cumhuriyetin olduğunu, onunda adının Türkiye Cumhuriyeti olarak sonsuza kadar kalacağı gerçeğini bilmeliler

Türkiye çok zor bir dönemden geçiyor. Ülkeyi bu çarkın ortasında bırakanlar, kurnaz siyasetin getirisinde dolaysız bir demokrasi saygınlığının nerede kaldığının farkında bile değiller. İnanç değerlerinin bile siyasete alet edildiği bir ülke de demokrasi aramak mümkün mü?  Allah`a inandığımızı söylemek kolay, ama asıl önemli olan Allah’ın inandığı insan olabilmek.  Şimdi din saygınlığını kullanarak ülkeyi Batı`nın çağdaş değerlerine posta koyup  Orta Doğunun kabile demokrasisine kurban vermek tehlikenin adı değil mi? İstedikleri çağdaş laik bir Türkiye değil, çağ dışı kalmış sorgulayamayan, okumayan, araştıra mayan, korkan, uyuyan bir toplum. Karl Marks, “ Din afyondur“  der. Oysa Marks egemen sınıfların milleti uyutmak için dini afyon niyetinde kullandığını kasteder. İşte bunun örneklerini canlı biçimde görüyoruz. Hala uyuyan bir toplum olmaktan öte geçemedik.

Ama asıl büyük tehlike, bizi yönetenlerin Müslüman ve Hıristiyan kültürleri kavgalı gibi göstermeleri. Diğer taraftan bilim saygınlığını Dine düşman gibi anlatmaları. Atatürk “ Akıl ve Bilim benim milletime bıraktığım en önemli mirasımdır“ dediğini ise hiç görmemeleri, işte bu ülkenin şimdi nasıl bir çarkın tıkanmanın ortasında kaldığının resmidir. Kendi siyasal geleceklerini korumak adına, ülkeyi tüm çağdaş değerlerin ötesinde karanlıklarda bıraktıklarının farkında bile değiller. Bunun adına Batı`dan koparılmış bir Türkiye ve yaşanacak büyük tehlikeler adını vermek mümkün.

TEZATLAR ÜLKESİ…

Anayasa değişsin ve Başkanlık gelsin diyenlerin asıl maksatları belli değil mi? Ülke zaten şu anda fiilen başkanlık otoriter sistemin içinde. Atatürk nefreti ve laik cumhuriyet çağdaş anlayıştan nefret etmek, işte asıl hedef bu ümmetin istediği. Türkiye bir tezatlar ülkesi. Kurnaz siyaset anlayışının hakim olduğu bir ülke ve sadece kendi adına TEK adam olmak isteyen bir zihniyet.  Atatürk devrimleri ve tüm çağdaş değerlerin yok sayıldığı bir ülkede, bundan sonrasının aydınlık değil karanlıklar olacağını düşünmek acı veriyor insana. Ama beni asıl üzen, cehaletin suskunluğu değil, aydınlığın neden suskun kaldığıdır. Siyasetin çıkar ve kişisel yatırımlar adına yapıldığı bir ülke de, aydınlıktan çağdaşlıktan söz etmek mümkün değil artık. Tüm cumhuriyet kazanımlarının bir bir yok edildiği bir ülke de, hangi demokrasiden söz edeceksiniz? İnsan hak ve özgürlükleri, insanların özgürce düşüncelerini anlatamadığı, düşünen yazan konuşan bir toplum olmaktan çok uzakta kalan bir Türkiye. Ve her geçen gün yaşadığından geleceğinden kaygı duyan bir toplum olmak ve adına korku toplumu demek daha kolay olacak. Karanlıklara sürüklenen bir Türkiye, bunun başka bir adının olacağını sanmıyorum.

Türk kimliğinin bile yazılamadığı bir ülkede, ben hangi milletin vatandaşı olduğumu anlatacağım merak ediyorum. Türkiye bu tıkanmayı hak etmiyor hak etmedi asla da hak etmeyecek. İfade özgürlüğünün olmadığı, yargı bağımsızlığının tartışıldığı, Akıl, bilim, sanat ve tüm çağdaş değerlerin yansıtılmak tan uzak tutulduğu bir ülke modeli. “ Ben bu mahkemenin verdiği kararı tanımıyorum“ diyen bir cumhurbaşkanı, üstelik ülkenin en üst yargı organı olan Anayasa Mahkemesinin verdiği bir kararı tanımıyorum demek, toplumun içine yansıyacak bir travma demektir. Kendi medyasını oluşturup, toplumun gerçek haber alma özgürlüğünü kapatmak demokrasiye bir darbe değil mi? Toplumun gerçeklerle buluşmasını sağlayan düşüncenin, sanatın, sanatçının, yazar, gazeteci, bilim insanının, sabahın altısından korkmaya başlaması özgürlüğün tutuklanması değil de nedir? İnadına bağnazlık ümmetçilik baskısıyla aydınlığı karanlıklara dönüştürmek nedendir?  Korku içinde yaşayan bir toplum mutlu olabilir mi?

Eleştiriye aşırı tepki gösteren, Empati kuramayan, Bütün benliğinde büyüklük hissi yatan, Başkalarını çok iyi kullanan, İnsanlara değer vermeyen, Zenginlik, başarı, güç, ihtişam, itibar görme, iltifat, Kendilerine hayran kitlesi oluşturmak, her şeyi bildiğini sanarak kimseyi dinlememek, kişisel güçlerini korumak adına kurumsal imkanları sınırsızca kullanmak, sadece konuşan kendisinin olması, kimseyi dikkate almamak dinlememek, her başarıda kendisine pay çıkarmak, gösteriyi kendi kişisel gücünü ispat için kullanmak, bütün bu yazdıklarım sadece NARSİSİN özellikleri. Şimdi kendi kendime sormak isterim, acaba bu özellikleri taşıyan birine tevazu göstermek, övgüden hoşlandıkları için alkışlamak, hele birde ülkeyi yönetmeye kalkmışsa yaşa var ol demek felaket değil de nedir.

YENİ TÜRKİYE MASALI…

Türkiye cumhuriyeti yerine yeni İslami cumhuriyet, ya da son Osmanlı diyorlar. Peki, cumhuriyetten nefret edenler korkanlar, şimdi nasıl oluyor da İslami yönetim biçiminde cumhuriyetin adını kullanabiliyorlar bunu anlamış değilim. Çağdaş laik cumhuriyet tek seçeneğimiz budur. Din saygınlığına asla bir söz etmek haddime düşmez, ama bunun siyasete alet edilip insan duygularının satın alınması ve duyguları körelmiş satın alınmış cehaletin eline verilmiş uyuyan bir toplum haline getirilmek, işte şimdi Türkiye bu cehaletin yaptığı seçimle bu duruma geldi. İnsan hak ve özgürlükleri dedim, demokratik ülkelerde düşünce saygınlığı önemli.

Milletvekili dokunulmazlığının cumhur tarafından imzalanması kaygı verici bana göre, cumhur tarafsız olmalı ve siyasal gücün ötesinde kalıp ülkenin uluslararası saygınlığının önemini çok iyi bilmeli. 21`inci yüzyıla yakışmayan söylemler ülkeye zarar veriyor. Özellikle en üst makamda olan birinin konuşma tarzında bölücü değil birleştirici olması gerekir. Başkanlık ve anayasa değişikliği inadından vazgeçilmeli, tarafsız  bir cumhurbaşkanı, bana göre toplumun yaşadığı tıkanmayı biraz olsun açması gerekir. Ardı arkası kesilmeyen şehitlerin arkada bıraktıkları gözyaşı dinmeli, artık terör belasına daha etkin biçimde önlem alınmalı ve terörü besleyen nedenler daha etkin biçimde araştırılmalı, burada bile siyasal çıkarların getirisini düşünmemeli bizi yönetenler. Yeni Türkiye acaba tüm bu sıkıntılara çare bulabilecek mi?

Türkiye Cumhuriyeti değil de, yeni Türkiye diye hayal kuranlar, her şeye rağmen tek bir cumhuriyetin olduğunu, onunda adının Türkiye Cumhuriyeti olarak sonsuza kadar kalacağı gerçeğini bilmeliler. AKP şimdi dini kullanarak toplumu içine tıkadığı çarkın arasında bir süre daha tutacak sanırım. THE ECONOMİST. AKP Kürt oylarını almak için özellikle Diyarbakır da “Ne Mutlu Türküm Diyene“ yerine “Ne Mutlu Müslümanım Diyene“ yi tercih ediyordu. O dönemde Gülen cemaatinin, AKP’ye oy kazandırdığını unutmamak gerek. Dergi  “daha sonra ayrılık başladığında, paralel senaryolarla cemaatin dini asıl kendisinin kullandığı Başbakan tarafından çarpıtılarak anlatıldı“ dedi. Asıl gerçeğin AKP tarafında saklı kaldığını ve dini kullanarak siyasetin tarafının çizildiğini görmek mümkün. Yani yeni Türkiye dedikleri masal içinde, ağırlık din olacak, zira toplumda taraf bulmak ancak bu biçimde mümkün. Şimdi Ramazan nedeniyle inanç saygınlığının nasılda gösterilere dönüştüğünü göreceğiz.

Özellikle ALMANYA da din sömürüsüne tanık olmak daha belirgin yaşanacak. AKP buralarda etkin biçimde inanç saygınlığını siyasal kazanca dönüştürmesini biliyor. Bu kurumlar buralarda çok etkin çalışıyor, okumayan bir toplum gerçeği özellikle Almanya da daha belirgin olarak karşımıza çıkıyor. Buda halkı kandırmak adına din en etkin silah olarak kullanılıyor. Özellikle Tv kanallarında din tacirleri inanç saygınlığını halka duygusal sömürü olarak yansıtıyorlar. Ama dine nasıl bir zarar verdiklerinin onlarda farkında değiller. Asıl büyük tehlikede mistik Tv dizileri ve evlendirme kadın programları. Aslında Türkiye’yi görmek tanımak yazmak için bu programları izlemek yeter bana kalırsa. Günde 8-9 saat bu programları seyreden bir toplum. Ülkenin geldiği bu tıkanmaya kendisinin sebep olduğunu gördüğünde Türkiye sarıldığı çarkın arasından kurtulacaktır.  Bugün yaşananlara gördüklerime baktığımda, gelecekten kaygı duymama rağmen içimde hala bir umut var.

Prof. Dr. Levent Seçer

Paylaş
Etiketler: akılatatürkbilimOrta DoğununTürkiye Cumhuriyeti
Önceki Yazı

Etnik Savaşçılar Genlerinize Bakın!

Sonraki Yazı

Maskeli Şarlatanlar

Prof.Dr. Levent SEÇER

Prof.Dr. Levent SEÇER

İlişkili Yazılar

Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Emeğe Dayalı Evrensel Demokrasi

09 Ağustos 2023
5k
Tükenişin Tek Sorumlusu CHP
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Tükenişin Tek Sorumlusu CHP

09 Temmuz 2023
5k
Umuda Yolculuk
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Umuda Yolculuk

22 Haziran 2023
5k
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Aydınlık Özgürlük Şarkının Adı Bu Olmalı

19 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Maskeli Şarlatanlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap