“Bir Mekân, Bin makam” isimli oratoryo, Çanakkale Destanı İyi Bilinmelidir isimli yüz binlere ulaşan cep kitabı, ilgili DVD, yüzlerce makale, araştırma Yurt içi ve dışında yıllardan beri verdiğim konferanslar ile ÇANAKKALE Neşriyatı içinde yer alan çalışmalarım bilinir.
Zaferin 103. yıl dönümünde, bugünkü yazımda; Hasan Karabulut kardeşimizin bir makalesinden aldığım satır başlarını buraya alarak, bir şiirimle yazımı bitirmek istiyorum.
*18 Mart 1915, tarihimizin en önemli zaferlerinden bir gündür. Tarih takıntısı olmayanlar hariç zaferin ne zaman olduğu çok önemli değildir, ancak zaferin gerçekleşmiş olması çok manidardır.
*Tek dişi kalmış batı canavarının kandırılıp ta Çanakkale’ye cepheye gönderen İsrail Devleti taraftarı Siyonist güruh, bitti yok oldu dediği bir zamanda “Zincirin en zayıf halkasına” dünyadaki bütün gücüyle çullanmasına rağmen mağlup oldu.
*Sadece asker gücüyle değil kimyasal silahlarla da saldırıldı üzerimize. İngilizlerin kimyasal silah kullandığı vurgulanmaktadır.
*Ezineli Yahya Çavuş’un arkadaşlarına söylediği şu söz, yıllar sonra Siyonist uşağı Winston Leonard Spencer Churchill’i haklı çıkarmaktaydı. Ne demiş Yahya Çavuş;
“Arkadaşlar düşman çok, mermi az. Mümkünse bir mermi ile birden fazla düşman öldürün. Allah bizimle beraberdir.”
*Churchil, savaştan sonra İngiltere’de bir meydanda konuşması esnasında kendisini sert bir dille eleştirenlere; “Biz Çanakkale’de Türkler’le değil Tanrı ile savaştık,” demiş. Bu konuda İngilizler ilk çıkan askerlerinin bir bulut içerisinde yok olduğunu, hatta bu olay neticesinde bizden hala tazminat istedikleri bilinmektedir.
*Çanakkale’de sayamayacağımız kadar alnı-eli öpülesi kahramanımız var. Bir gün Çanakkale’de şehitlikleri gezerken ailemle Hüseyin Avni Yarbay’ın kabrindeydik. Kabri hemen 57. Alay’ın şehitliğinin hemen alt kısmında. 57. Alay önce komutanının şehadetini görmüştü. Ve şehit olduğu yere defedilmiş. Mezar taşında ilginç bir ifade var, insanların tüylerini diken diken etmekte:
“Savaşın ilk günlerinde şehit edilmesine rağmen savaşın sonuna kadar büyük kahramanlıklarda bulunmuştur.”
*Ben daha önce bir tarihçiden dinlemiştim. Hüseyin Avni komutan, yaralı düşman askerleri arasında gezerken bir tanesi tarafından su içirilirken hançerle ağır yaralanmıştı. Bir çadırda ağır yaralı vaziyette istirahat ederken yanındaki askere seslenip beni ayağa kaldır, der. Asker umursamaz, ısrar edince bir subaya durumu aktarır, acilen komutanın yanına gelen subay, neden kalkmak istiyorsunuz der. Peygamber efendimiz geliyor yatarak mı karşılayayım der ve kendisini ayağa kaldırırlar böylelikle, komutan kısa süre sonra emaneti Rahman’a teslim etmiş.
*18 Mart 1915 Deniz Zaferi’nin şanlı kumandanı Cevat Paşa, Kurmay başkanı Selahattin Adil, ilk şehitlerden Üsteğmen Hasan ve yardımcısı Mevsuf, boğaza mayın döşeyen “Nusrat Mayın Gemisi” nin kumandanı Tophaneli Hakkı, Yüzbaşı Nazım, attığı bir top mermisi ile boğaza bir tesbih gibi dizilen dev savaş gemilerini birbirine çarptıran şanlı asker Mehmet Seyid Onbaşı, tonlarca ağırlığındaki topları kalelerden sahile indirme başarısını gösteren 65 yaşındaki Yüzbaşı Ramazan Ağa, 3. Kolordu Kumandanı Esat Paşa, Cafer Tayyar Paşa, Mareşal Fevzi Çakmak, Tümen Kumandanı Kazım Karabekir, Vehip Paşa Albay Ali Rıza Bey, 25 Nisan sabahı çıkartma yapan ilk Anzak birlikleri ile ilk çatışmaya giren 27. Piyade Alay Kumandanı Yarbay Şefik Aker, din için, devlet için can çekişen millet için son nefesine, son neferine kadar tüm alayını geride bir kişi kalmamacasına feda eden ve kendisi de Rabbine kavuşan 57. Piyade (Şehitler) alayının kahraman kumandanı Şehit Yarbay Hüseyin Avni Bey, anası tarafından genç yaşında bu vatana kurban seçilen Yozgat Sorgunlu Kınalı Hasan ya da, “Düşman taarruza kalkarsa saldırın. Yaralı ya da ölüler ile uğraşmayın. Ölülerin üstüne basın ve ilerleyin. Ben yaralanırsam benim de üstüme basın ve ilerleyin. Zira ben de size öyle yapacağım” diyen kahraman Yüzbaşı Atıf’ı ve bu toprakları kanı ile sulayan 250.000 vatan evladını unutmayalım.
* Bursa’da Çanakkale’de en fazla şehidimiz Orhaneli ilçemizdir.
*Unutulmasın! “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz bilakis onlar diridirler. (Bakara-154.)” ( 21 Mart 2017 –YENİ MARMARA GAZETESİ. HASAN KARABULUT)
ÇANAKKALE İMANDIR!
(ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZE)
Tanyeri ağarırken, iman kanla beslenir,
Mâna yüklü duygular, gönül coşar, hislenir,
Toprağın dili olsa, kaç bin şehit seslenir,
Gerçek yerini bulsa, aşk, cihatla süslenir,
ŞANLI BEDRİN DEVAMI, ÇANAKKALE İMANDIR!
İslâm’ın nûru ile, gömüldü denize haç,
Yalan söyleyen bile, bilemedi şehit kaç,
Yapıldı bin bir hile, öç var: Çaldıran, Mohaç,
Tarih yalanlar sile, yolundu başlarda saç,
BU MİLLETİN DESTANI, ÇANAKKALE GÜMÂNDIR!
Söyleyin, illa sorun, seher yeli rüzgâra,
Doğruya tâzim durun, kimlerin yüzü kara,
Secdelere oturun, siperlerde mezara,
Kahpe düşmana vurun, kapanmaz acı yara,
AĞLAYAN ANALARA, ÇANAKKALE HİCRÂNDIR!
Şimşekle, yıldırımlar, sayısız topla tüfek,
Kan suladı toprağı, çiçekler oldu renk renk,
Kefen etti yaprağı, sırlarla dolu ahenk,
Vatan için gittiler, Mehmet oldular tek tek,
ÖLDÜ DEMEYİN SAKIN, ÇANAKKALE KURBANDIR!
Ayrı ayrı cephede, hasret-i sevdâ ağlar,
Ezanı okudular, namaz için el bağlar,
Umudu dokudular, gelecek diye çağlar,
Şehid-i can oldular, ses verdi yüce dağlar,
PEYGAMBER MÜJDELEDİ, ÇANAKKALE KUR’AN’DIR!
Bıyıkları terlemiş, nöbet bekler siperde,
Henüz daha ölmemiş, Tevhid Ekber neferde,
Sis kapladı Semâ’yı, düşmana indi perde,
Cihan bunu görmemiş, melekler var göklerde,
HAÇLILARIN GELDİĞİ, ÇANAKKALE TÛFANDIR!
Elleri kınalandı, gönderdiler akına,
Elbise yamalandı, şu heybete bakın ha!
Kayışlar kamalandı, edebini takın ha!
Ak yüzler karalandı, cihat geldi yakına,
İSRÂFİL’İN SÛRUNDA, ÇANAKKALE BİR ANDIR!
Peygamberleri geldi, cephede dost oldular,
İlâhi kudret eldi, arananı buldular,
Tekbirler Göğü deldi, hasret için soldular,
Cennet’e akan seldi, Kevser kaba doldular,
HAK HUZURDA ŞEHÂDET, ÇANAKKALE BEYÂNDIR!
Mukaddes emânet bu, ya ölüm, ya istiklâl,
Şer olan hıyanet bu, kalır mı yetim hilâl,
Fırtına, kıyamet bu, çekilemez bu melâl,
Netice selâmet bu, dökülen kanlar helâl,
BAYRAKLAR ÜZERİNDE, ÇANAKKALE AL KANDIR!
Pazarlıklar yapıldı, ceylan peşinde kuzgun,
Haç putuna tapıldı, onlara plan düzgün,
Vaat rütbe takıldı, baba geride üzgün,
Ümitlere kapıldı, gelinler evde süzgün,
FERYÂD-I FİGANLARDA, ÇANANKALE AMANDIR!
Yıllardır, yıldan beri, yalanlar var rağbette,
Doğruda kaldık geri, Mehmet bekler nöbette,
Devirimci serseri, şüpheler var göbekte,
Otuz üç tekmil seri, şifâ vardır kötekte,
TARİHTE KALAN YARA, ÇANAKKALE DERMÂNDIR!
Şehit oldular onlar, dinmez asla acısı,
Aslı bilenler bunlar, ciğerlerin sızısı,
Olup/bitenler şunlar, belli kara yazısı,
Kabre gidenler sonlar, kaderlerin yazısı,
EZEL-İ ERVÂHLARDA, ÇANAKKALE FERMÂNDIR!
Bastığın yerlere bak, düşün ecdat atanı,
Asâlet-i Ruhunda, şerefini satanı,
Gelecek umûrunda, Cennet gibi vatanı
Karanlığa bin mum yak, ara şehit yatanı,
ASLINI BİLEBİLSEN, ÇANAKKALE YAMANDIR!
Yıkılmaz, yıkılamaz, bu imanın kalesi,
Muhammed’i terinden, şühedanın lâlesi,
Mehmed’imin kabrinde, hiç sönmeyen hâlesi,
Yazıldı, yazılacak, KEMÂLİ risâlesi,
KALBİMİZSDE YERLEŞMİŞ, ÇANAKKALE CÂNÂNDIR!
