Size tehlikenin çan seslerine ait bir haber aktaracağım, ardından, Laylaylom yaşayan kalabalığın bu çan sesiyle kısa dalga oynamasını aktaracağım:
“Kuzey Buz Denizi’ndeki buz tabakasının 2040 yılında tamamen eriyeceği öngörülürken, şimdi bu beklentinin 2012 yazı sonunda gerçekleşebileceği savunuluyor. Bu yaz hızla eriyen kuzeydeki buz tabakasının, yaz sonunda, 4 yıl önceki aynı dönemde sahip olduğu alanın yarısına gerilediği söylenmekte. NASA iklim uzmanı Jay Zwally, “erime bu hızla sürerse Kuzey Buz Denizi, beklentilerden çok daha yakın bir dönemde, 2012 yazı sonunda buzdan tamamen arınmış hale gelebilir” demiştir. Denizdeki buz tabakasının, sadece alanının daralmadığı, aynı zamanda inceldiği de rapor edilmekte. Daha geçen yıl, kuzeydeki buz tabakasının 2040 yazı sonunda tamamen eriyeceğinin tahmin edildiği açıklanmış ve bu bile şaşkınlıkla karşılanmıştı.
Zwally, eskiden kömür madencilerinin, metan gazı sızıntısı olup olmadığını anlamak için madende kanarya bulundurduklarını ve yoğun gazda kanarya ölünce dışarı kaçtıklarını hatırlatarak, “Kuzeydeki buz tabakası da küresel ısınmanın kanaryası. Bu kanarya artık öldü” görüşünü savundu.
Amerikan üniversiteleri ve hükümet kuruluşlarından konuyla ilgili toplam 18 bilim adamının tümü, bu yaz sonunda gelinen erime düzeyini büyük bir şaşkınlıkla karşıladıklarını söylemişlerdir.
Aynı şekilde, Grönland’daki erimenin de oldukça hızlı olduğu tespit edilmiştir. Grönland kara parçası üzerindeki buzullar da bu yaz, yazları kaydedilen ortalama erimeden yüzde 15 daha fazla erimiştir. Bu oran, 2005’te kaydedilen rekor erimenin de üzerinde olmuştur. Grönland üzerindeki buzulların tamamen erimesi, dünya deniz seviyesinin 6,6 metre yükselmesine yol açacağı söylenmektedir. Ancak karadaki bu buzulların tamamen erimesinin onyıllar değil yüzyıllar alacağı belirtiliyor.
Kuzey buz denizinde, zaman aritmetik olarak ilerlerken, erime neredeyse geometrik olarak sürmekte. Bu durumda korkarım 2012 yılını daha da yakına çekecekler.
İşte size tehlikenin çanları.
Bu çan sesine istediğiniz kadar tepkisiz kalırsınız. Hatta bu çan sesiyle buzla dans edebilirsiniz. Küresel ısınma sizleri dans pistinde de ısıtacaktır. Yalnız özenle büyütmekte olduğunuz bebeğiniz veya torununuzun yirmi otuz sene sonra bu günün oksijenini solumayacağını, bu günün doğal suyunu kullanmayacağını, bu günün bitkilerini göremeyeceğini, bu günün yiyeceklerini zaten hiç yiyemeyeceğini bilin. Çok daha yakın gelecekte boncuk boncuk gözlerine baktığınız bebeğinizin, torununuzun veya yeğeninizin nefes almak için oksijen kabini kullanacağını, bu günün insanlık değerlerini taşımayacağını, tatil için Antalya bodrum değil kuzey kutbuna gideceğini, kutupların yaz mevsiminin dayanılmaz sıcaklığı ve kuraklığı nedeniyle istisnai yaşam bölgeleri olacağını bilmenizi isterim.
Hımm, şimdi bu satırları okurken gülümsüyor alaycı bir tebessüm de atıyorsunuzdur. Amma uçmuş olduğumu düşünerek. Keşke siz buzla dans ederken tepkisizliklerinizin içinde gelecekteki felaketin farkında olsaydınız. Ayrıca keşke bu zırva yazıları kuruntu veya hayal ürünü olarak sadece ben yazmış olsaydım siz de bilimkurgu okuyor olsaydınız.
Felaket öngörüsünü insanlar sevmez hep kayıtsız kalırlar. Çünkü felaketler alıştıra alıştıra gelmezler. Sürprizleri pek severler. Ben de diyorum ki, felaketlerin çan sesiyle dans etmektense felaketlerin sesine kulak verin. Tıpkı çok yakın gelecekteki BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ ‘nin sesine de kulak vermek zorunda olacağınız gibi.
Bence herkes bireysel planlarını on sene sonrasında bu iklim değişikliğine göre yapmaya başlasın bile. Tabi on sene sonrayı düşünen bir planınız varsa. Yoksaaaa, her zamanki gibi, Allah Kerim!
YAŞASIN LAYLAYLOM HAYAT DİYORSANIZ Gününüzü gün edin! Bakın keyfinize. Bu yazımı da spor olsun diye okumuş olun.
Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunşesgazetesi.net http://www.bilgiagi.net http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
