Asrın lideri, Başkomutan, Reis, Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’ın Başbakan iken söylediği: “Devlet içinde Devlet, Devlet içinde Çeteler var!” sözü zihinlerden düşmez.
Aynel yakin, ilmen yakin, siyaseten yakin bir söz…Devlet içinde paralel yapı FETÖ Örgütünün 15 Temmuz darbe girişimini gördük, çeteleri gördük, hâla görüyoruz. Temizlenmedikleri, köklerin hâla dalları besledikleri bir ağaç misali, inlerinde beklerler…
“CHP. Zihniyeti, “Devr-i Sâbık” demektir.
Yokluk, kıtlık, sefalet, açlık madalyonudur.
Altı ok olarak yıllardan beri milletine kalbine saplanan ilkelerini kendisi
de bilmeyen bir kumkumadır.
Ve CHP. Bu seçimlerde tarih kabristanına gömülecek, ağlayanı bulunmayacak bir siyasi ölüdür.” Gibi ifadeleri yazılarımda zaman zaman kullandım, hâlende kullanıyorum.
Bu zihniyet yanında geçmiş dönem seçimlerinde Millȋ İrâde hakimiyeti ile iktidara gelen AK Parti milletvekilleri arasında, maalesef haybeden listelere giren, FETÖ hesaplamaları ve planları ile vekil seçilen çoklarını gördük. “Takke düştü, kel göründü:” ölçüsünde, trenden atılanlar, bir daha seçilmeyenleri de siyaset arenasında takip ettik.
Türkiye’nin dördüncü büyük şehri, yakın bir gelecekte üçe girecek olan Osmanlı Dibâcesi Bursa’dan on sekiz Milletvekili, Meclise gitti. İthal edilen vekiller ile on iki vekil seçtik. İsimlerini bugün bir çırpıda söyleme zorluğu çektiğimiz on iki adam. Maaşları aldılar, vekil olarak pasta dilimlerini yediler, ne yaptıkları belli olan projelerde kaybolan on iki Vekil…Seçim listeleri hazırlanırken; kimler listelere alındı, kim kimi lanse etti, nasıl seçildiler; belli, bilmeyen yok sanarım.
Trenden atılanların bir daha trene alınamayacağı gerçeğinde, adaletinde; gelecek seçimlerde bu on iki kişiden kim yeniden listeye konulur, yeniden seçilir, belli değil.Belli olmayan da, gerçek olmalı, adalet yerini bulmalıdır.
Gerçi bu döneme kadar hakkı olup listelere konmayan, vekil olmaları Devlete/Millete ve Bursalılara büyük faydalar sağlayacak nice yiğitler dışlandı, bir kenara atıldı. Bu acı gerçekleri de, hepiniz çok iyi bilirsiniz…
Milletin yeni bir zaferi ile sonuçlanan REFERANDUM olayından sonra, yeni bir seçim gündeme gelebilir, isâbetlidir. Çer/Çöpün, Fetö kalıntılarının, menfaat ve dalavera patronlarının elenmesi, hakkı yenen nice Vatan Evlatlarının zorla olsa bile listelere alınması temennimizdir. Akl-ı Selim vicdan bunu ister, bekler…Gerçek Adalet de budur..
Referandum çalışmalarında, gayret ve çabalarda Bursa’nın aldığı oy oranı acı ve düşündürücüdür. Fert olarak halkımızın yaptığı çalışma ve gayretlerin yüzdesini Milletvekilleri ile Belediye Başkanlarında görmemek ayrı bir yara ve neşterlenmesi gerekli önemli bir meseledir. Yere inen bu durumu tepedekilerin görmemesi mümkün değildir. Zaman en güzel şahitve dermândır, bekliyoruz…
Yazımı; bir zamanlar Recep Tayyip Erdoğan’a ithaf ettiğim bir şiirimle bitireyim.Anlayanlar, anlamak isteyenler paylarını alsın.
SİYÂSET-SİYÂSETÇİ
Siyâset buysa, değilse; ne diyeyim, ne edeyim?
Yiğit olana eğilse, nereye, nasıl gideyim?
Dağ yıkan haram çeğilse, içimden neler güdeyim?
İktidar için meyilse, aç karınlı bir mideyim.
OLMAZ OLSUN BU SİYASET, LEKELENDİ, HEM BULANDI,
MİLLET VEKİLİ RİYÂSET, ATIK KİRLERLE SULANDI.
Siyaset “sâyese” den, gelir, insan idaresi,
Devleti idare eden, adalettir bîçaresi,
Vicdan cilasında beden, onulamaz dil yâresi,
Bu tuzak, oyunlar neden, oldu şimdi bin pâresi.
SİYÂSETİ KİRLETENLER, ŞERRİN KAPISINDA PİYON,
GERÇEKLERİ İNLETENLER, PALİKARYA İLE SİYON.
Süt içinde ak kıl gören, siyâsette örnek lider,
Sevdâ çekip, sevgi ören, bunu bilemez ki peder,
Tohum ekip, filiz süren, boşa gitmez, olmaz heder,
Eski defterleri düren, olur mu hiç derbeder?
SİYÂSETLE POLİTİKA, AYRI AYRI ANLAM TAŞIR,
SEÇİM GÜNLERİ TALİKA, AT SIRTINDA ENSE KAŞIR.
Siyâset laf cambazlığı, kandırmanın bir pazarı,
San ki istavrit balığı, oltanın hayal diyarı,
Bol kesenin tellâllığı, bilmez savaşla/hazarı,
Söz vermenin hamallığı, İbret-i Haldir nazarı.
KAYSERİ’YE GEMİ GELSE, BU SİYÂSETİN İŞİDİR,
KOLTUKLARDA GEZEN YELSE, ALÇAK/YÜKSEKTE KİŞİDİR.
Siyâseti yazsan taşa, kalem ağlar, yazan ağlar,
Taş yarılır baştan başa, siyâsetçi beyaz bağlar,
Tövbe ile yemin, haşa, bunlara güler de çağlar,
Ağa olsa, veya paşa, aşmak ister yüce dağlar.
SİYÂSETTE SABIR ESAS, BAĞIRLARA TAŞ BASILIR,
YERİNDE OLURSA KISAS, MAZLÛ MLAR BİLE ASILIR.
Siyâsetçinin sözleri, olursa bir rüzgâr gibi,
Görmez oluyor gözleri, başlıyor boran, tipi,
Ocakta kalmaz közleri, bazen kıyafette hippi,
Şüphe götürür özleri, boğaza geçen bir ipi.
SİYÂSET İRFAN BAHÇESİ, GÜLLERDE DİKEN DE OLUR,
SEÇMENİN TÜRLÜ BOHÇASI, İSTEDİĞİ KİŞİ BULUR.
Siyâset düştü pazara, alan memnun, satan memnun,
Siyâsetçi gel nazara, kalan memnun, atan memnun,
Umutlar kaldı hazara, talan memnun, katan memnun,
Görev düşüyor yazara, yalan memnun, yatan memnun.
SİYÂSİLER/MİYASİLER, MİLLÎ İRÂDEYİ BİLİN,
SİYÂSETTEKİ ÂSİLER, ÖNCE YALANLARI SİLİN.
Vekili seçtik gönderdik, bizi yönetsinler diye,
Koltukları ters dönderdik, sorma sakın neden, niye?
Sahteliğe özendirdik, rüşvetin adı hediye,
Oy vererek güvendirdik, ciğerler kaldı kediye.
KEMALİ KALEMDE ZERRE, SİYÂSETLE ŞİİR YAZAR,
SÖYLEYEYİM BİN BİR KERRE, NEFSİNE MEZARIN KAZAR.
