Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Buğday Bozulunca…

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
18 Temmuz 2015
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Beşeriyetin beslenmesinde en temel gıdasının tahıl olduğunu bilen şer odakları, ifsada buğdayla başlarlar. Papaz Mendel’in açtığı yoldan ilerleyen Rockefeller Vakfı, Dr Borlaug adlı şeytanı destekler ve buğdayın genetik yapısını değiştirirler.
İlk olarak iklimi nedeniyle yılda iki kez hasat imkânı bulunan Meksika’da Rockefeller Vakfı’nca Uluslararası Mısır ve Buğday Geliştirme Merkezi (IMWIC) kurulur. Ardından dünyadan binlerce tabiî tahıl türü toplanır. “Arkeolojik kazılara destek” adıyla eski tohumlar ele geçirilir.

Toplanan türler üzerinde yapılan genetik müdahalelerle “hibrit buğday” türleri elde edilir. Soğuğa, sıcağa, kuraklığa dayanıklı olduğu iddiasıyla takdim edilen bu yeni sentetik türlerin 1943’de Meksika’nın yanı sıra Hindistan ve Türkiye gönderilerek ektirilir.

Bununla yetinilmez! Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerden mühendis ve akademisyenler seçilip Amerika’ya götürülerek, bu yeni ifsad teknik öğretilir. Öğretilmekle kalmaz, muhtemel zararlarını sorgulamaları engellenecek şekilde bilinçlendirilirler. Bencil ve madde medeniyeti olan batı hayranlığı genlerine kadar işlenir. Onlarda döndüklerinde aynını ülkelerinde tekrarlarlar.

Bu sayede bu melezleştirmenin doğuracağı dertler, insan ve tabiata vereceği zararı araştırmak şöyle dursun, aksi yönde görüş belirtenlerle alay ederler.

Aslıyla karşılaştırıldığı / mukayese edildiğinde ismi dışında artık tanınmaz bir hâl alan yeni sentetik buğday, arpa ve yulafla ilgili 1964’de Tarım Bakanlığı’nca yayınlanan ve Hediye Tuncer tarafından kaleme alınan eser, Türkiye’nin ifsattaki rolünü göstermesi bakımından önemli bir belge.

Mesela sayfa 52’de P9-1 adını verdiklerin yeni sentetik buğday, 1950’de 52 sert ak, 702 ak, çavdarın melezlenmesi ile elde edildiği kaydediliyor. 52 ve 702 ise başka türlerle melezlenmiş türler. Yıllardır devam eden çapraz melezlemeler sayesinde yeni türde anaçtan neredeyse eser kalmaz.

Türkiye 1930’lardaki yapılan kazılarda milattan önce 8 bin yıl öncesine ait buğday ve arpalar bulunmuş. Şimdi bu türler nerede ve kimlerin elinde bilmiyoruz ama bildiğimiz şu ki dünyadaki buğday türlerinin en zengin ve en kalitelileri Anadolu’da yetişiyormuş. Literatürdeki 270 yumuşak buğdayın 233’ü bu topraklarda imiş. Ama şeytan Rockefellerin tuzağına düştüğümüzden bu yana artık gerçek buğdayı kaybettik.

Bugün dünyadaki yaygın ekimi yapılan buğdayın yüzde 99’ü yeni sentetik bozulmuş buğdaylar. Bu vesileyle belirtelim ki, “buğdayın atası Siyez’di, diğer tabii türler sonradan çıktı” tezi gerçeği tam yansıtmaz. Bu görüşü savunmak bilmeden de olsa hibritçilerin değirmenine su taşıtır. Ancak siyez türü bozulmamış sağlam bir türdür.

Her insan bilmeli ki, hangi maksatla olursa olsun, tohum ve canlılara müdahale edip onu değiştirmek, Allah’ın yaratma biçimine müdahale olup hannasın şeytanî eylemidir. Bugün adına ister “GDO”, ister “hibrit”, ister “melezleme”, ister “F1”isterse de “ıslah” denilsin bunlar fıtratla / yaratılışla savaştır. (Bakınız Bakara 11-12. Ayet-i Celileleri) Meşru ve ahlakî hiçbir temeli yoktur.

Bunu yapanların bir bölümü Allah’ın emirlerinden bihaber zihinsel iğfale uğra(tıl)mış kimseler, bir bölümü ise şeytan adına Allah’la savaşan hannastır.

Genetik müdahalenin en temel nedeni yani gerçek amaçları tohumların mülkiyeni ele geçirmek, sıhhat ve nesil emniyetini yok etmek içindir. Nasıl ki sayısız tür işkencenin bilimi üniversitelerde yapılıyorsa, yaratılışla savaşmanın eğitimi de aynı yerde veriliyor.

Sadece tahılı başağından daha kolay ayırmak için Q ve Tg genlerine müdahale edenler, hem türü zayıflatır hem de kimyasal zehirler daha kolay nüfuzunu sağlıyorlar.

Sapı kısaltılır ki, hem daha erken olgunlaşsın, hem de samanı azalsın. Saman azalsın ki, soya vs gibi yemlikler satılsın. Buğday biçerdövere uygun hale gelsin, başak eğilmesin.

Nasıl ki şeytanın her eylemi için bin bir bahanesi varsa, onun emrinde bu ifsadçıların da öyle…

Hz Âdem’den bu güne gelen ve Allah’ın bize emaneti olan gerçek tabiî tohumlara yapılan genetik müdahalenin sonuçları hakkında dünyada pek az çalışma var. Türkiye’de ise hiç yok. Bunların zararsızlığını dikte eden küresel iblisler, bu hususta çalışma yapanları şantaj ve tehditle susturmuşlardır.

Ancak, zalimden daha dirayetli cesur adamların yaptığı çalışmalar göstermiştir ki, özellikle buğdayın glüten proteinleri melezleştirme sırasında önemli değişimler geçiyor. Bu sayede glüten alerjisi veya çölyak ortaya çıkıyor. Melezlenmiş bir buğday ile anaç buğday karşılaştırıldığında yeni sentetik türde ebeveynde olmayan 14 yeni protein tespit edilir. Daha önce hiçbir canlıda görülmeyen bu yeni proteinleri barındıran yeni buğdayları yiyenlerde ölümcül sonuçlar ortaya çıkardığı görülür.

Hâşâ sanki Allah, bir şeyleri eksik bırakmışta kıt aklıyla bunları tamamladığını sanan zavallı insanların bu müdahaleleri toplumdan yeterli tepkiyi görmüyor. Aksine satın alınarak teşvik ediliyor. Bunları sorgulamanda alıp yemekle kalınmamış, ekim dikimine izin verilmiş, 80 yıldır devletten kaynak ayrılmış, hatta bir devlet politikasına dönüştürülmüştür.

Toplumun tüm fertleri ile din, diyanet konusunda mangalda kül bırakmadığı halde bu hususta dut yemiş bülbül kesilen ilahiyatçılar ve bilimi şerrinin aracı kılan batının gerçek yüzünü göremeyen her kim varsa bu ifsadın suç ortağı olagelmişler.

Yeni tohumların insan eliyle “yaratılmış” ve yine insanı yiyen canavarlar olduğunu görmek için neyi bekliyoruz acaba?

Bugün ödediğimiz organ yetmezliği, çölyak, kanser ve hatta kısırlık bu sessizliğin faturadır. Ey İnsanlar! Hakikati görmek için kıyameti mi bekliyorsunuz! Kaynak: Yeni Söz Gazetesi

Paylaş
Etiketler: buğdayTARIM BAKANLIĞItarım
Önceki Yazı

Adalet-Bayram-Oruç

Sonraki Yazı

Uzaylılarla Bayram

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Uzaylılarla Bayram

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap