Kemalistlerin, laiklerin, aydınların ve en önemlisi Ordunun sindirilip, Hasdal ve Silivri’ye konulmasından sonra, meydan Hükümet ile F-Tipi çatışmasına kaldı.
Şimdi çok kimsenin kafası karışmıştır. Nasıl oluyor da, eski dostlar düşman oldu diye…
Oysa mesele çok basittir.
İktidar zaten böyle bir şeydir. Önce karşı olduğunuz odaklar ile çatışırsınız. Eğer onları bertaraf ederseniz, bu kez iktidarı oluşturanların arasında çatışma başlar.
Şimdi anlaşılan odur ki, F-tipi bir sorumluluğu olmamasına karşın, iktidardan daha çok pay istemektedir.Derin devlet içindeki nüfusunu, MİT içinde daha ileri noktalara taşımak istemektedir.
Buna karşın, Erdoğan gelişmekte olan Suriye, İran ve Rusya olaylarında, doğrudan sorumludur.
Amerika F-tipi’ni kullanarak, Erdoğan’ı daha çabuk ve daha etkin olmaya zorlamaktadır. Hatta Suudi Arabistan ve Katar’dan parayı aldınız, hala neden harekete geçmiyorsunuz diye baskı gelmektedir.
Erdoğan ile F-Tipi arasındaki çatışma, öyle bir aşamaya gelmiştir ki, MİT Müsteşarını, yani Erdoğan’ın adamını F-Tipinin elemanları sorguya çağırmıştır.
Aslında bunun tercümesi; Ey Erdoğan, dediklerimizi yapmazsan, seni de sorguya çağırırız.
Aslında bunu Fethullah iki ay önce, “bir tokat yersin ki” ifadesi ile işaretlendirmişti.
Davutoğlu’nun Hilary Clinton ile bir kez daha “çak” yapacağı kesindir. Kesindir ama gelişen yeni durumlar da, yabana atılır gibi değildir.
Bir süper güç Rusya kesin hatları ile devreye girmiştir. Hiç patlamayan Azerbaycan gaz boru hattı patlamıştır.
Yani Suriye meselesinin sanıldığından daha ciddi olduğunu, birileri bizlere hatırlatacak işaretler vermektedir.
AKP siyasi iktidarı şimdilik iki parçalıdır. AKP derin devleti kendi içinde çatışmalıdır.
Bu durumda, eğer yaparlarsa, muhalefet partilerine düşen önemli görevler vardır.
Türkiye’deki Amerikan derin devletini ortaya dökmeden, yapılacak muhalefet; kayıkçı kavgasından başka bir şey değildir.
AKP derin devleti bir yol bulup, kendi arasında bir uzlaşmaya gitse bile, Amerika’nın talepleri dur durak bilmemektedir.
Amerika’nın talepleri yerine getirilebilecek talepler değildir. Türkiye’nin varlığı ile doğrudan çatışmalıdır.
Amerika bu durumu bile bile Türkiye’yi İran, Suriye ve Rusya ile karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır.
Hükümet bu işlerde biraz ayak sürürse, derhal devreye F-Tipi girmekte, Amerika adına baskı yapmaktadır.
Amerika için Türk Ordusunun Kumanda kademesinin tutuklanmış olması yeterli bir durum değildir. İran ve Suriye meselesinde daha çabuk ve etkin olmasını istemektedir.
Öte yandan, AKP’ye oy vermeyen kesimleri ayrıştırıcı hamleler sürdükçe, toplum içinde bölünmeler de hızla ilerlemektedir.
Devlet idare etmek, Silivri ve Hasdal’a aydın ve asker tıkmakla yürütülebilecek gibi olmaktan çıkmıştır.
Bir kırılma noktasına doğru hızla ilerliyoruz.
