Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TANRIVERDİ

Börekçi

Hasan TANRIVERDİ Yazar Hasan TANRIVERDİ
12 Eylül 2020
Hasan TANRIVERDİ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hırslı ve telaşlı görünüyor, gözlerinin içi parlıyordu. Zayıflığını bol bir gömlek ile kapatıyordu. Geçim sıkıntısı, aileyi farklı boyutta düşünmeye sevk etmişti. Sabahın köründen akşamın karanlığına kadar çalışıyorlardı.

 

Arkadaşının mektubu içindeki fırtınayı depreştirmişti.
Babası, “Çalış iyi ol, biz kendimize yeteriz.” Diyordu. Eline para geçtiğinde, kendini gül bahçesinde zannetme. Önünde çetin yolların olduğunu unutma. Dürüst, temiz çalış, doğruluktan ayrılma. Asla yalan söyleme. Ana ve baba, oğullarına otobüse binene kadar, nasihat ettiler.
Börekçi dükkânı büyük şehrin merkezi bir yerindeydi. Dükkânı kolay buldu. Arkadaşı karşıladı. Sonra sahibi ve ustayla tanıştılar. Bir gün sonra onu beş günlüğüne kursa gönderdiler. Kurs dışında, dükkânda çalışıyordu.

 

Kursta; giyim, temizlik ve müşteriye davranışı uygulamalı olarak öğretiler. Ziya, kurstan çok şeyler öğrenmişti. Kurstan memnun kalmıştı. Akşam öğrendiklerini tekrar ediyordu.
Dükkn sahibi, insan sarrafıydı. “Bu dükkân yüz yıllık. Buradan kimler geçti.” Diyordu. Ziya’yı beğenmişti. Öğrenmeye açıktı. “Ziya, eğitimi aldıktan sonra, çok kaliteli eleman olacak,” diyordu.

 

Zayıf vücuduna gizlediği çok sevecen bir kalbe sahipti. Gönlü bol, yardımsever ve hilekârlığa sığmazdı. Her zaman doğrudan yanaydı.
Akşam dükkânın temizliğini yapar, kapatır ve eve giderdi. Sabah erkenden açar, tekrar masa ve sandalyeleri temizler, siler süpürürdü. İşini ihmal etmez ve öğrendiğini uygulardı. Gün boyu görevini en iyi şekilde yürütürdü.
Herkes çıktıktan sonra, dükkânı kontrol etti ve kapıları kilitledi. Yanına kendinden üç dört yaş büyük uzun boylu birisi yaklaştı. Bir dilim böreğinin var mı? Dedi. Ziya baktı. Siyah saçlı, ela gözlü ve ince uzundu. Kendi böreğinin yarısını böldü ve ona verdi. Üzüldü “Bilseydim ayırırdım” dedi.

 

Evinde böreği zor geçti boğazından. Durumunu düşünemedi. Şehre geliyorsun ve işin gücün olmayınca ne yaparsın. Kolay değildi aç susuz sokakta dolaşmak. Bir de kimsen yoksa. Arada da kızıyordu. İstesen bir iş bulursun. Çay ocağına girebilirsin, niçin boş geziyorsun.

Sabah masaları sildi, mutfağı hazırladı. Usta ile iç ve hamur olayını düzenledi. Yumurta, yağ ve peynirleri yerlerine yerleştirdi. Usta sabah kahvaltısını hazırladı, insan hâlinden anlardı. Merhametli, çalışkan temiz ve titiz bir insandı. Usta da işe masa silmekle başlamıştı. Sahibi güler yüzlü, orta boylu ve esmerdi. Sempatik ve olayları şaka gibi görürdü. Beraber kahvaltıya oturdular. Ziya; sahibi ve ustaya akşam kapattığımda delikanlının biri benden börek istedi ve ona böreğimin yarısını verdim. Doğru mu? Yaptım diye ekledi. İkisi de doğru yaptın kim bilir ne derdi vardı. Çalışmaya ihtiyacı varsa gelsin akşamüzeri mutfağı temizlesin ve çöpleri atsın yeter.

 

Ziya ona bir baget hazırladı. Akşam delikanlı geldi. Ziya dükkânı kapattı ve anahtarları çevirdi. Ziya bageti ona verirken, kalacağın yer var mı? Diye sordu. Kalacak yerim yok deyince onu evine götürdü.

 

Evde delikanlının hayat hikâyesini dinledi. Evin önünden kaçırıldığımda çocuktum. Başımdan geçen acı olayları, ayrıntılarıyla anlatamam buna zaman yetmez. Çektiğim çile, yediğim dayak, yüzümdeki değnek izleri bir ayda iyileşmezdi. Şehirde fazla kalmıyorduk. Zengin mahallelerde dilendiriliyordum. Eğer evde kimse yoksa soymaya kalkıyorduk. Çok uğraştım fakat polise ihbar edemedim.

Değerin, onurun hiçe sayılıyor. Açıkçası insan yerine konmuyorsun. Normal düşünemiyorsun. Sürekli itilip kakılıyorsun. Yalnızsın, kimsen yok. Şikâyet edecek bir yer de bulamıyorsun. Devamlı yer değiştiriyorlar. Her olayı para ile hallediyorlar. Ellerinde bir alet gibisin. Hiçbir şekilde yarın nereye gideceğimizi söylemezler. Yaşama gücün direncin kalmıyor. Yaşamak istemiyorsun. Onlara zorluk çıkaranları bir daha görmüyoruz. Çünkü onlardan her şey beklenir.
Büyük şehre gidiyorlardı. Benzinlikte durduk. Yemeğini yiyen arabaya bindi. İki taksi bir minibüs ile gidiyorduk. Ben de minibüsün arkasına yalnız binecektim. Benzinci de minibüse yaklaştı. Arka kapağı hızla kapattım ve benzincinin arkasına saklandım. Çekti gittiler. Benzinciye yalvardım, kaçırılıyorum, beni geri gönderin dedim.

 

Onlara göre yaşın küçük olacak her yere girebileceksin. Benzinci plakalarını polise vereceğim dedi. Çok sevindim. Beni bir taksiyle buraya gönderdi. Plakaları bende biliyorum ama korkuyorum, bulurlar, diye. Arka planda bir şeyler çeviriyorlar ama yanlarına yaklaştırmazlar.
Kar tepelere çekilmişti. Karın coşturduğu sular, vadiyi doldurmuştu. Toz bulutları yağmura yenik düşmüştü. Şehir, gri bir sisle sarılmış kuleler, surların önünde kral sarayı gibi uzanıyordu. İç dünyasında büyük bir boşluğu keşfetmişti. Sanki konuyu kafasında tartışır gibiydi. Fakat durumunun kötülüğünü kabulleniyordu.

 

Ekmek bulamamanın ne demek olduğunu bilir misin? Dedi.
“Kimim, nereliyim hiçbir bilgim yok” dedi.
Ziya, yarın bizimle çalışacaksın. Börekçi seninle konuşacak ve neler yapacağını anlatacak. Sabah ola hayır ola dedi.

Sabahtan, Turan arka tarafta oturdu. Ziya işleri yaptı ve hazırlıkları tamamladı. Yumurta, yağ ve peyniri yerleştirdi. Usta geldi kahvaltıyı hazırladı. Patron da geldi. Beraber kahvaltıdan sonra, Turan arkada ustanın dediklerini yapmak için bekledi. Ziya, patrondan köye gidip gelmek için izin istedi. “Geldiğimde önemli bir olayı açıklayacağım,” Dedi.
Ziya, Turan’a akşama geleceğim, bekle dedi. Köyüne vardı. Ana ve babasına hasretle sarıldı. Oturdular, “Ağabeyimin nasıl kaçırıldığını anlatın,” dedi. Annesi ağlayarak anlattı. Ziya görseniz, onu tanıyacağınız bir işaret var mı? Diye sordu. Başından geçen olayı anlattı. Annesi nerde ise bayılacaktı. Hayır anne ciddi konuşuyoruz, isterseniz beraber gidelim. Nasıl tanırım anlatın, sonra sizi çağırırım.

 

Anne omuzundaki siyah beni söyledi. Sağ ayak parmağının biri normalden kısadır dedi. Diğer özelliklerini de sıraladı. Ziya izin istedi. Şehre döndü. Akşam üzeri dükkâna ulaştı. Müşteriler gittikten sonra, olayı anlattı. Turanın ağabeyim olma ihtimali büyük dedi. Patron, Turanı konuşturayım çağırdığımda gelirsin.
Turan başından geçenleri anlatıyor. Hatta arabaların plakalarını da veriyor. Korktuğunu söylüyor. Patron, senin kardeşini bulsak ailene kavuşsan, diye sorunca dükkân sahibinin gözlerine bakıyor ve ağlamaya başlıyor.

 

Patron, Ziya’yı çağırıyor. Ziya geliyor ve Turan gelsin, ceketini çıkartsın ve sağ omuzunu açsın diyor. Bakıyorlar ki beni var. Ayağını çıkartıyor ve bir parmağı gerçekten kısa.
Ziya, ağabeyim diyor ve boynuna sarılıyor. Annem ve babam da yarın gelecekler diyor.
Patron, akşama buradayız, beraber olacağız diyor.

Paylaş
Etiketler: benzinciBörekçi dükkânıekmekgül bahçesipatron
Önceki Yazı

Kiliseye Benzemek Şeytana Benzemektir

Sonraki Yazı

Kuzguncuk Sanat Tiyatrosu (Kusat)

Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda öğretmen...

İlişkili Yazılar

Güvenlik Görevlisi
Hasan TANRIVERDİ

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
5k
Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Kuzguncuk Sanat Tiyatrosu (Kusat)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap