Geçtiğimiz haftalarda ve aylarda, borçların çok arttığı ile alakalı epey yazı yazdım.
Biliyorsunuz, biz ülke olarak iki şekilde borçlanıyoruz.
Birincisi üretim yapıyormuş gibi kendimizi kandırarak, yani ürettiğimiz ürünlerin içinde, hazır alınmış ürünleri alıp, montaj yaparak borçlanıyoruz.
Otomobil yapıyoruz sanıyoruz. Motorunu, sacını tekerleğini dışarıdan borçlanarak alıyoruz.
İkinci borçlanma alanımız ise; Batının mallarını alıp kullanmak için tüketici veya başka tür krediler alıyoruz.
Batı ürettiği ürünleri satın almamız için bize kredi veriyor. Biz de aldığımız borçlarla belli bir süre idare ediyoruz.
Yani üretmeden harcadığımız için sürekli borçlanıyoruz.
Borçları ödeyip ödeyemeyeceğimizin korkusu, alacaklıların yüreğine düşünce, tekellerin haciz memuru Kemal Derviş’i bize gönderiyorlar.
Kredi değerlendirme kuruluşu Moody’s’ bankalarımızı, borçlarını ödeyemez ilan etti.
Biliyorsunuz tüm borçlarımızı banklalar aracılığı ile alıyoruz. Bankaların borç alamaması demek; kredi verememesi demektir.
Kurulu işletmelerimizin hayatlarını idame ettirmek için de işletme kredisi almaları gerekir. Banka kredi vermezse, işletme kapanır.
Alacaklılar alacağı alabilmek için iki iş yapıyorlar.
Birincisi; Tüketimi kıstırıyorlar.
İkincisi; varlıklarımızı özelleştirme yoluyla, kendi mülkiyetlerine geçiriyorlar.
Bu iki unsuru bir arada gerçekleştirmek için de, siyasi organlara müdahale gerekiyor.
Yeni yasa ve kararlar aldırabilmek için, Kemal Derviş gibi haciz memurların yönetimin içinde olması gerekiyor.
15 günde, 15 kanun çıkarmazsanız batarsınız ha, diyecek güçlü siyasi bir organ.
Kemal Derviş uluslar arası tekellerin adamıdır. Sosyal demokrat görünümlü, finans kapitali özümsemiş, tekellerin planlarının uygulayıcıdır.
Kemal Derviş’in CHP ile olan ilişkisi, bize uluslar arası tekellerin, ulus devletimiz üzerindeki, yeni planlarını da ifşa ediyor.
Uluslararası tekeller, borçları tahsil etmek ve ulus devletimizi biraz daha tahrip etmek için, yeni bir siyasi/ekonomik plan hazırlığı içerisinde olduğu, Kemal Derviş’in, yeniden, ortaya çıkmış olmasından anlaşılıyor.
Kemal Derviş’in varlığı, CHP AKP koalisyonuna da işara etmektedir.
Tekeller, AKP CHP koalisyonu vasıtasıyla, halkın boğazına daha fazla sarılabileceklerine kanidirler.
Elbette tekellerin borçlarını tahsil edebilmesi için, ille de, CHP AKP koalisyonu olsun demezler. Bu seçeneği açık tutarlar.
AKP CHP Koalisyonuna, bir de, PKK’yı ilave ederlerse, bir taşla iki/üç kuş vurma imkânını da elde ederler. Böylece bölünmeyi de gerçekleştirirler. Buna uygun anayasa yaparlar v.s.
Dikkat, Tekeller yeni tertipler peşinde…
bulentesinoglu@gmail.com
