Tekerlemenin ne kadar geçerli olduğunu bilemiyorum. Fakat yatarak sınıf geçileceğini ve okulların bitirileceğine şahit oluyoruz.
Yalnız bu söylentiler bile milli eğitimin düştüğü içler acısı durumu göstermektedir. Bugün İstanbul da internet bağlantısı tam yapılamazken, ülke çapında internetle ve de görüntülü olarak uzaktan eğitimin gerçekleşmesi, insana hayal ötesi geliyor.
“İnternete bağlan, eğitimde şahlan.”
Demek geliyor insanın içinden.
Şahlanan milli eğitim ve şahlanan öğrencileri. Bu şekildeki şahlanışta bir terslik var geliyor insanın aklına, çünkü internet ile normal bir bağlantı kurulamıyor ki, neyin eğitimini vereceksin ki, şahlanacaksın.
Boğaza nazır, diploma hazır. Eğitim ve öğretime, uygun olmayan bir anlayış. Böyle bir okul olabilir mi? Peki, diploma internet ile uzaktan eğitim ve öğretimle alınacak deseler bu zamana kadar kim inanırdı?
Diploma hazır, şahlan milli eğitim, şahlan öğrenci, internetten sınıf geç, deseler kim inanırdı.
Sınıflara girmek yok. Fakat aynı sınıfların üniversite hazırlık çalışmaları aynı okulun derslikleri kullanılarak yapılmaktadır. Üniversite hazırlıktaki öğrencilerini virüs tanıdığı için bir sakıncası yoktur. Bu olayı açıklamak, Milli Eğitim bakanının sorumluluğundadır.
Bütün bu problemlerin üzerine kim gidecek, özel kursların nasıl yürütüldüğünü milli eğitim yetkilileri bilmiyor mu?
Bir kurumun yönetimini yürütmek, sanattır. Her insan sanatçı olamaz.
Her öğretmen lisede müdür olabilir mi?
Yöneticiliğe kabiliyeti olmayan yönetim kademelerine ancak piyon olarak gelebilir.
Şahlan milli eğitim ve şahlan öğrenci.






















